Seçim vakti
Zıtlar dünyasında hayatın bir amacı da seçimdir… Güzelle çirkinin… İyi ile kötünün… Hayır ile şerrin… Güzel ile en güzelin… Kötü ile daha az kötünün seçimi ile sınanırız…
Kim neyi ve niçin seçecek?
Sürekli seçim sürecindeyiz, daimi bir seçim sınavındayız…
Akıl ve irade sahibi olmak seçimleri kaçınılmaz kılıyor…
Anlayarak, ayırarak, analiz ederek, anlamı ve amacı önceleyerek seçime gideriz…
Seçme yeteneğimiz ve mümeyyiz vasfımız, yanılmadan, yanıltmadan, yamulmadan doğru seçimlere bizi hazırlıyor…
Seçim aynı zamanda seçmenin kalite göstergesidir…
Seçiciliğimiz hayati önem arz ediyor… Yaşamı anlamlandırmak için, yaratılış amacına uygun yürüyebilmek için ve yok oluşun girdabına düşmemek için sahih seçimler kaçınılmazdır…
Aklederek, fikrederek, fıkhederek irfan, izan, insaf içeren seçimlerde bulunmalıyız…
Bizim için seçim demokratik ve politik bir hak olmanın ötesinde ontolojik bir gerçekliktir ve gerekliliktir… Dolayısıyla politik, ideolojik, ekonomik, bürokratik, sosyolojik seçimlerimizi ontolojik değerlerden ve dinamiklerden ayrı düşünemeyiz…
Seçimi iktidar, ihtişam, ihtiras ve intikam hırsı ile değil, ihlas ve ihsan kıvamında düşünmek durumundayız…
Yeryüzünde halife olma misyonu ile örtüşen, indi ilahide bize itibar kazandıracak bir seçimin kaygısı ile yaşıyoruz…
Seçimde muhayyeriz ama mükellef olduğumuzu unutamayız… ‘’Ahdü Misak’’ı teğet geçemeyiz…
Muhtariyetimiz olsun ama meşruiyetimiz bozulmasın…
Seçim de özgürüz ancak sonuçta kuluz… Seçimimizin kriteri, kıstası, kutsalı olması gerekmiyor mu?
‘’Vasat Ümmet’’ zemininde, şahitliğimizi merkeze alan bir seçime muhtacız, memuruz ve mecburuz…
Rant ve reyting kaygısına düşmeden ‘’Rıza’’ nın yüceliğine rağbet ederek yürümeliyiz…
Geçici arzuların ayartısı ile değil, yüce ahlak ve mahza adalet duygusu ile düşünmeliyiz…
Sadece seküler, rasyonel, popüler reflekslerle değil, müteal değerlere dayalı bir seçimi gündemleştirmeliyiz…
İman, vicdan, mizan üçgeninde seçimleri değerlendirmek daha doğru değil midir?
Çamurlaşan, çukurlaşan, çirkinleşen kuşakların kuşatmasında insanın cevherini ortaya çıkaracak seçimlere muhtacız…
Seçilmişlerin seçilmişi Hz. Muhammed (sav)in önderliğine ve örnekliğine her zamandan daha çok ihtiyacımız var bugün…
Parçacı ve parçalayıcı, sonu pişmanlık ve perişanlık olacak politikalara pirim vermeden pak bir seçimi hedeflemeliyiz…
Seçim propaganda işi değil, basiret ve feraset işidir… Reklam ve rekabet değil, Hakka ve hakikate riayet işidir…
Doğru yerde, doğru zamanda doğru olmak ve doğruyu seçmek durumundayız…
Seçici olacağız… Eşrefi, efdali, ekmeli, ahseni bulmak adına…
Seçimin en güzeli Allah’ın seç dediği yerden seçmektir…
İslam en güzel ve en yüce seçim… Tüm güzelliklerin ortak adı…
Konuyu sadece seçim sandığı ile sınırlamadan bütüncül ve kâmil bir seçimi güncellemeliyiz…
Unutmayalım reşid olan rüşd yolunu seçer… Baği olan bağyi seçer…
Seçim edep, erdem ve etik içermeli ve edebe odaklı olmalıdır…
Dikkat edelim reyimizin rengi Allah’ın boyası ile çelişmesin…
Seçimimiz aynı zamanda kimliğimiz demektir…
Bir düşünürün dediği gibi:
‘’İnsan başkalarını seçerken, kendini seçer.’’