Seçim sonrası ekonomi politikalarının etkileri
Geçen günlerde Aljazeera Arapça Türkiye ekonomisinde
son dönemde yaşanan süreç ile ilgili bazı sorular yöneltti.
Uluslararası basın ve medya kuruluşlarının Türkiye
ekonomisinin hangi yönlerini merak ettiklerini bu köşeden sizlerle paylaşmak
istediğim için bu hafta bu köşede Aljazeera Arapça’ya verdiğim röportajın
Türkçesini ekliyorum.
Soru1: Moody's Türk bankacılık sektörüne bakışını
negatiften durağana çeviren nedir?
Moody's
Corporation, bir finansal hizmetler şirketidir ve özellikle kredi
derecelendirmesi ve risk analizi konusunda faaliyet gösteriyor. Temel olarak
şirketlerin, devletlerin ve diğer finansal kuruluşların borçlarını
derecelendirmek ve bu borçların geri ödenme ihtimalini değerlendirmek amacıyla
çalışır. Türkiye’de bankacılık sektöründe kredi notunu negatiften durağana
çevirmesi, Türk bankaların mali durumunun ve finansal performansının düzelmeye
başladığını veya risklerin azaldığını gösteriyor. Bu, borç geri ödeme
yeteneğinin veya finansal durumun daha istikrarlı hale geldiği anlamına gelir.
Soru2: Mevcut ekonomik durum ışığında Türk Lirası’nın gelecekteki
göstergeleri nelerdir?
Enflasyondaki
yükseliş Türk Lirası’nın değer kaybetmesine neden olmaktadır. 14-28 Mayıs
seçimleri sonrasında uygulanmaya başlayan ekonomi politikaları sebebiyle
enflasyon yeniden yükselişe geçti. Artan enflasyon beraberinde döviz kurunda
artışa neden oldu. Türk Lirası’nın gelecekteki değerini de enflasyon
oranlarındaki artış ve azalış belirleyecektir. Mevcut göstergelerle
bakıldığında Merkez Bankasının tahminlerine göre Türk Lirası bir süre daha
değer kaybetmeye devam edebilir.
Soru3: Türkiye başarılı bir ekonomik büyüme modelini mi
taklit etmeye çalışıyor?
Türkiye 14-28
Mayıs genel seçimleri sonrasında klasik liberalist ekonomi modelini uygulamaya
başladı. Bu modele göre yurtiçi talep azaltılarak enflasyon oranı düşürülmeye
çalışılıyor. Faiz oranlarının düşük olduğu dönemde vatandaşların büyük bölümü
borçlanarak talep artışına neden oluyordu. Yüksek talep (harcamaların artması)
fiyatların artmasına neden oluyordu. Çünkü enflasyonun iki temel nedeni vardır.
Biri talep diğeri ise maliyet. Maliyet enflasyonu, düşük faiz oranlarıyla
birlikte talep enflasyonunu tetikledi ve enflasyonun daha hızlı artmasına neden
oldu. Yeni ekonomi modeli ile talebin azaltılması için önce faiz artışı
yapıldı. Yani borçlanmanın maliyeti artırıldı. Sonrasında vergi artışı ile bu
model desteklendi.
Soru4: Türkiye, Arjantin ve Mısır'ın kaderini
tekrarlamaktan nasıl kaçınabilir?
Arjantin faiz
oranlarını enflasyon oranlarının üzerine çıkararak sıcak para çekerek finansal
istikrarı sağlamaya çalıştı ancak bu yöntem çok başarılı olmamış gibi
görünüyor. Ancak Türkiye coğrafi konumunu avantaja çevirerek ihracat artışı ve
diplomatik adımlarla doğrudan yatırımcı çekerek finansal istikrarı sağlama
çalışması yürütüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerçekleştirdiği Körfez turu bu
yönde atılan önemli adımlardan biri olmuştur.
Türkiye, ekonomik reformlarının meyvelerini bir
sonraki yerel seçimlerden önce alabilecek mi?
Önümüzdeki yerel
seçimlere politikaların meyvesini vermesi çok beklenmiyor. Hazine ve Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı açıklamalara göre politikaların meyvesini 2024
yılının ortalarında yani haziran ayından sonra vermesi bekleniyor.
Uluslararası basın Türkiye ekonomisini yakından takip
ediyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri Türkiye’nin jeopolitik, jeostratejik
ve jeoekonomik konumudur. Türkiye’nin kıtaların kesiştiği noktada yer alması ve
bu nedenle çok geniş coğrafya ile siyasi ve ticari ilişkilerinin olması
Türkiye’yi önemli kılmaktadır.
Gerek Avrupa ülkeleri gerekse Ortadoğu coğrafyasını
yakından ilgilendiren Türkiye ekonomisi yeni bir doğrultuda ilerlemeye devam
ediyor. Bu durum Türkiye’nin Uluslararası Politik Ekonomi alanında attığı ve
atacağı adımları daha da kritik hâle getirmektedir. Çünkü Türkiye, ekonomik
olarak dinamik ve büyük bir pazar potansiyeline sahip bir ülkedir. Genç ve
eğitimli nüfusu, tarım, sanayi ve hizmet sektörlerindeki çeşitliliği,
Türkiye'yi bölgesel ve küresel ekonomide önemli bir oyuncu haline getirir. Aynı
zamanda Türkiye'nin enerji nakliyatındaki rolü, jeoekonomik açıdan da
önemlidir. Enerji hatlarının geçiş noktalarından biri olarak, enerji güvenliği
ve tedarik açısından büyük bir rol oynamaktadır.