Dolar (USD)
34.48
Euro (EUR)
36.23
Gram Altın
2960.25
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Ağustos 2023

​Seçim sonrası ekonomi politikalarının etkileri

Geçen günlerde Aljazeera Arapça Türkiye ekonomisinde son dönemde yaşanan süreç ile ilgili bazı sorular yöneltti.

Uluslararası basın ve medya kuruluşlarının Türkiye ekonomisinin hangi yönlerini merak ettiklerini bu köşeden sizlerle paylaşmak istediğim için bu hafta bu köşede Aljazeera Arapça’ya verdiğim röportajın Türkçesini ekliyorum.

Soru1: Moody's Türk bankacılık sektörüne bakışını negatiften durağana çeviren nedir?

Moody's Corporation, bir finansal hizmetler şirketidir ve özellikle kredi derecelendirmesi ve risk analizi konusunda faaliyet gösteriyor. Temel olarak şirketlerin, devletlerin ve diğer finansal kuruluşların borçlarını derecelendirmek ve bu borçların geri ödenme ihtimalini değerlendirmek amacıyla çalışır. Türkiye’de bankacılık sektöründe kredi notunu negatiften durağana çevirmesi, Türk bankaların mali durumunun ve finansal performansının düzelmeye başladığını veya risklerin azaldığını gösteriyor. Bu, borç geri ödeme yeteneğinin veya finansal durumun daha istikrarlı hale geldiği anlamına gelir.

Soru2: Mevcut ekonomik durum ışığında Türk Lirası’nın gelecekteki göstergeleri nelerdir?

Enflasyondaki yükseliş Türk Lirası’nın değer kaybetmesine neden olmaktadır. 14-28 Mayıs seçimleri sonrasında uygulanmaya başlayan ekonomi politikaları sebebiyle enflasyon yeniden yükselişe geçti. Artan enflasyon beraberinde döviz kurunda artışa neden oldu. Türk Lirası’nın gelecekteki değerini de enflasyon oranlarındaki artış ve azalış belirleyecektir. Mevcut göstergelerle bakıldığında Merkez Bankasının tahminlerine göre Türk Lirası bir süre daha değer kaybetmeye devam edebilir.

Soru3: Türkiye başarılı bir ekonomik büyüme modelini mi taklit etmeye çalışıyor?

Türkiye 14-28 Mayıs genel seçimleri sonrasında klasik liberalist ekonomi modelini uygulamaya başladı. Bu modele göre yurtiçi talep azaltılarak enflasyon oranı düşürülmeye çalışılıyor. Faiz oranlarının düşük olduğu dönemde vatandaşların büyük bölümü borçlanarak talep artışına neden oluyordu. Yüksek talep (harcamaların artması) fiyatların artmasına neden oluyordu. Çünkü enflasyonun iki temel nedeni vardır. Biri talep diğeri ise maliyet. Maliyet enflasyonu, düşük faiz oranlarıyla birlikte talep enflasyonunu tetikledi ve enflasyonun daha hızlı artmasına neden oldu. Yeni ekonomi modeli ile talebin azaltılması için önce faiz artışı yapıldı. Yani borçlanmanın maliyeti artırıldı. Sonrasında vergi artışı ile bu model desteklendi.

Soru4: Türkiye, Arjantin ve Mısır'ın kaderini tekrarlamaktan nasıl kaçınabilir?

Arjantin faiz oranlarını enflasyon oranlarının üzerine çıkararak sıcak para çekerek finansal istikrarı sağlamaya çalıştı ancak bu yöntem çok başarılı olmamış gibi görünüyor. Ancak Türkiye coğrafi konumunu avantaja çevirerek ihracat artışı ve diplomatik adımlarla doğrudan yatırımcı çekerek finansal istikrarı sağlama çalışması yürütüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerçekleştirdiği Körfez turu bu yönde atılan önemli adımlardan biri olmuştur.

Türkiye, ekonomik reformlarının meyvelerini bir sonraki yerel seçimlerden önce alabilecek mi?

Önümüzdeki yerel seçimlere politikaların meyvesini vermesi çok beklenmiyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı açıklamalara göre politikaların meyvesini 2024 yılının ortalarında yani haziran ayından sonra vermesi bekleniyor.

Uluslararası basın Türkiye ekonomisini yakından takip ediyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri Türkiye’nin jeopolitik, jeostratejik ve jeoekonomik konumudur. Türkiye’nin kıtaların kesiştiği noktada yer alması ve bu nedenle çok geniş coğrafya ile siyasi ve ticari ilişkilerinin olması Türkiye’yi önemli kılmaktadır.

Gerek Avrupa ülkeleri gerekse Ortadoğu coğrafyasını yakından ilgilendiren Türkiye ekonomisi yeni bir doğrultuda ilerlemeye devam ediyor. Bu durum Türkiye’nin Uluslararası Politik Ekonomi alanında attığı ve atacağı adımları daha da kritik hâle getirmektedir. Çünkü Türkiye, ekonomik olarak dinamik ve büyük bir pazar potansiyeline sahip bir ülkedir. Genç ve eğitimli nüfusu, tarım, sanayi ve hizmet sektörlerindeki çeşitliliği, Türkiye'yi bölgesel ve küresel ekonomide önemli bir oyuncu haline getirir. Aynı zamanda Türkiye'nin enerji nakliyatındaki rolü, jeoekonomik açıdan da önemlidir. Enerji hatlarının geçiş noktalarından biri olarak, enerji güvenliği ve tedarik açısından büyük bir rol oynamaktadır.