Seçim dünyanın sonu değil ki
7 Haziran akşamı sandıklar açıldığında, elimizde üç dört hükümet modeli vardı. Maalesef ama maalesef, partiler arası yapılan görüşmelerde o modellerin uygulanamaz olduğu anlaşıldı. Şu an itibariyle elimizde milletin sinesine gitmekten başka bir yol kalmadı.
Evet, elimizde seçimden başka bir çözüm yok. Ancak, "Şu tarihte sandığa gidiyoruz" diyebilmek içinde MHP Lideri'yle Başbakan Davutoğlu arasındaki görüşmeyi görmek lazım... Çünkü, bu görüşmeden süpriz bir karar çıkabilir. Açıkcası ben, bugün öğle saatlerinde gerçekleşecek o buluşmadan kamuoyunu şaşırtacak bir karar bekliyorum.
Peki Davutoğlu Bahçeli görüşmesinden benim beklentim nedir? CHP'yle kurulamayan koalisyon hükümetinin AK Parti'yle MHP arasında kurulmasıdır. Doğruyu söylemek gerekirse, toplumun büyük bir çoğunluğuda aynı beklenti içindedir.
Değerli Dostlar, neden AK Parti'yle MHP arasında bir koalisyon hükümeti kurulmasın? Buna bir engel var mıdır? Kesinlikle yoktur. Bırakın engel olmasını elimizdeki hükümet modellerinin en uygulanabiliri budur.
Ha diyeceksinizki, Devlet Bahçeli 7 Haziran akşamından beri koalisyon kapısını kapatıyor. Bence siz bugüne kadar söylenmiş bütün sözleri unutun ve Başbakan'la MHP Lideri'nin görüşmelerinin ardından yapılacak açıklamaya bakın.
Dostlarım, nihayetinde bu siyasettir. Siyasettede bazı konular zamana ve zemine göre değişiklik gösterebilir. Yani siyasetçiler ülke menfaatleri için karınlarına taş basıp dediklerinden geri adım atabilirler.
Hatırlayın, Sayın Bahçeli doksanlı yılların sonunda Rahşan Ecevit'in ağır hakaretlerine rağmen DSP'yle koalisyon hükümeti kurmadı mı? Pekala MHP Lideri o gün gösterdiği fedakarlığı bugünde gösterebilir. Kaldıki Rahşan Ecevit'in MHP'lilere yaptığı ağır hakaretin bir benzeri bugüne kadar AK Partililerden hiç duyulmadı.
Ayrıca, bugün Devlet Bey'i fedakarlık yapmaya mecbur bırakan çok önemli bir nedende vardır. O neden: Başbakan Davutoğlu'yla yaptıkları görüşmede Devlet Bey fedakarlık yapmaktan kaçındığında, HDP'lilerin Kabineye girecek olmasıdır.
Diyelimki Bahçeli ile Davutoğlu görüşmesinden bir uzlaşma çıkmadı ve zorunlu seçime gidildi. Neyapalım, Seçim dünyanın sonu değil ki...
Güngör Avcıoğlu'nun notu: Değerli Dostlar, ben yine sizlerden izin almadan Milat'taki yazılarıma ara verdim. Şimdi çeşitli kıvırtma laflarıyla hatayı telafi etme yerine herbirinizden ayrı ayrı özür diliyorum. Umarım özürüm kabul edilir.