Şebsefa Hatun Cami
İstanbul’un tarihi güzelliklerinden biri
Şebsefa hatun cami mimarisi ve yapılan amaç ile dikkatleri üzerine
toplamaktadır. Farklı mimari çalışmaları ile mimarinin ilk örneklerindendir.
Osmanlıdan kalma tarihi cami görmeye değer. Eminönü İlçesi’nde, Zeyrek semtinde
ve Atatürk Bulvarı üzerinde bulunmaktadır. İşte detaylar;
CAMİNİN GİRİŞ KAPISI İLGİNÇ
I. Abdülhamid’in eşi Fatma Şebsafâ Hatun
tarafından yaptırılmıştır. Şebsefa Hatun, camiyi genç yaşta ölen oğlu Şehzade
Mehmed için yaptırmıştır. Oğlu Şehzade Mehmed’in anısına yaptırılan külliye
cami, sıbyan mektebi, dükkânlar ve iki çeşmeden oluşmaktadır. İnşa edildiği
dönemde bir set üstünde yer alan cami zaman içinde cadde kotunun yükselmesiyle
alçakta kalmıştır. Arazinin eğimine uygun biçimde kademelendirilen avlu
duvarındaki iki girişten Atatürk Bulvarı üzerindeki mermer anıtsal kapı
yuvarlak kemerli olup birer pilastır ve sütunla şekillenmiş, silmelerle profillendirilmiştir.
Avrupa’daki zafer takı gibi yapılmış.
BAROK TARZDA YAPILMIŞ CAMİLERDEN
Hacıkadın caddesi üzerindeki yuvarlak taş
kemerli diğer kapı ise kotun yükselmesi sonucu gömülmüştür. Buradan birkaç
basamakla içinde küçük bir hazîrenin bulunduğu avluya ulaşılır. Yüksek bir
mahzenin üstünde yer almasından dolayı girişin çift yönlü merdivenle sağlandığı
cami barok üslûplu olup taş ve tuğla malzemeyle inşa edilmiştir. Volütlü
başlıklara sahip beş mermer sütunla doğu yönünde bir pâyenin taşıdığı yuvarlak
tuğla kemerler son cemaat yerini biçimlendirir. Taşıyıcı sistemin batı yönünde
duvara gömülü bir sütuna bağlanarak devam etmesine rağmen doğu duvarı masiftir.
Bu beş gözlü açıklık günümüzde cam ve madenî malzemeyle kapatılmıştır.
CAMİDE
FARKLI BİR MİMARİ TARZ DENENMİŞ
Yapı,
son cemaat yerinin bir bütün olarak algılanmasını sağlayan bu mimari tasarımın
ilk örneklerindendir. Mahfil mekânının ön cephesi dikdörtgen formlu, taş
söveli, alternatif tuğla ve taş kemerli beş pencereyle şekillenmiş, aynı
karakterdeki tuğla kemerli birer pencere ile yan cepheler değerlendirilmiştir.
Yapının üst örtüsünü oluşturan tromplu kubbe sekizgen kaideye oturan on altı
pencereli dairevî kasnak üzerinde yükselir. Sekizgen kaidenin tromplar arasında
kalan yüzeylerine yuvarlak tuğla kemer içerisine alınan ikiz pencereler
açılmış, köşelere yuvarlak formlu, kubbeli birer ağırlık kulesi
yerleştirilmiştir.
FAZLA PENCERESİ İLE DİKKAT ÇEKİYOR
Caminin
cepheleri farklı malzeme kullanımı, açılan çok sayıda pencere ve yüzeyleri
bölümlendiren silmelerle hareketlendirilmiştir. Aynı özellikteki doğu ve batı
cepheleri biri mahzen katının bitiminde, diğeri mahfil katının başlangıcında
olmak üzere iki silmeyle üç bölüme ayrılmıştır. Mahzen katı bu cephelerde üçer
küçük pencereyle dışa açılır.
Akant yaprağı ve müezzin mahfili
bulunmaktadır
Harime
giriş son cemaat duvarının ortasında yer alan mermer söveli, yuvarlak kemerli
kapıyla sağlanmakta olup silmelerle profillendirilen kemerin kilit noktasına
akant yaprağı, üzerine ise inşa kitâbesi yerleştirilmiştir. Ayrıca; Caminin
kapısında bulunan kitabedeki şiir, Şeyhülislam 5. Yahya Tevfik’e aittir. İki
yanı simetrik biçimde dikdörtgen formlu, şebekeli birer pencere ve mihrap
nişiyle değerlendirilen son cemaat yerinde eksendeki kapı ile harime geçilir.
Sıbyan mektepliğine ev sahipliği
yapmıştır
Caminin
kuzeydoğu yönünde bulunan sıbyan mektebi fevkanî olarak inşa edilmekle beraber
günümüzde cadde seviyesindedir. Mektepte kız ve erkek çocukların öğrenim
gördüğü 1220 tarihli vakfiyede belirtilmektedir. Tonoz örtülü yapı kesme taş
duvar üzerine taş-tuğla almaşık örgülü olup dikdörtgen planının köşeleri pahalanmıştır.
Giriş bölümünün dershane mekânından daha alçak tonozlu ele alınması yapıya
kademeli bir görünüm kazandırmış, basık kemerli kapıyla sağlanan giriş batı
yönüne yerleştirilmiştir. Sıbyan mektebinin alt kısmı dükkânlarla değerlendirilmiş,
cadde kotu 1941’de ve 1956’da iki defa yükseldiğinden dükkânlardan günümüze
yalnızca doğu cephesindekiler ulaşabilmiştir. Külliyenin Atatürk Bulvarı
üzerindeki yüksek avlu kapısının iki yanında mermer birer çeşme yer alır. Tekne
ve lüleleri kayıp olan çeşmelere ait teknelerin yerinde günümüzde masif mermer
bloklar bulunmaktadır. Eminönü İlçesi’nde, Zeyrek semtinde ve Atatürk Bulvarı
üzerinde bulunmaktadır.