Sayın Erdoğan'dan 'Çekinmeyin!' Tâlimatı!
AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu Toplantısı’ndan sızan “kulis” haberlerine şöyle bir göz attım.
Bir de, Ak Parti’nin her yaptığına yüzde yüz destek veren A
Haber’deki “MKYK Kulis Haberi”ne
denk geldim.
Toparlayacak olursam…
Şu ifadeler yansımış içeriden:
“Ak Partili vekillerin
Meclis’te yaptıkları basın toplantısı sayısının diğer partilerin çok gerisinde
kaldığına işaret eden Erdoğan, kurmaylarına
daha aktif çalışmaları yönünde uyarılarda bulundu. Erdoğan, Ak Parti
milletvekillerinin gündem belirleyecek, partinin faaliyetlerini ve görüşlerini
en iyi şekilde aktaracak açıklamaları
yapmaktan çekinmemelerini istedi”
A Haber’de, bunlara ilâve olarak, CHP milletvekillerinin sayıca
Ak Partililerden çok daha az olmalarına rağmen, “Ak Partililerin üç katı basın toplantısı düzenlediklerine” vurgu da
vardı.
*
MKYK’dan “yakın medya organlarına” yansıyan ifadeler,
meselenin “sadece basın toplantısı düzenleme” meselesi
olmadığını gösteriyor.
Bütün Ak Partililere mesaj var.
Teşkilâtta görev yapan herkese.
Sayın Erdoğan’ın, Parti Yönetimi’nin, Meclis Grubu’nun,
Teşkilât’ın “temposu”ndan hiç de memnun olmadığını görmemek mümkün
değil.
O kadar ki…
“Açıklama yapmaktan çekinilmemesi” tâlimatını verme ihtiyacını
hissediyor!..
Kimler, nelerden “çekiniyor”
olabilirler?..
“Hangi hesaplar” içinde olabilirler?
Sayın Erdoğan, “yedi düvel”den çekinmediğini gösteren konuşmaları
yaparken, süper güçlere en net ifadelerle tepki gösterirken…
Kendisinin bir yerlere getirdiklerinden bazıları, niçin,
kimlerden, nelerden çekiniyor?..
*
Kulis haberlerinde bu soruların cevapları yok elbette, ancak
“ikazları” tamamlayan, “Büyük Kongre’nin
bir an evvel yapılması tâlimatı”na dair satırlar yeterince işaret veriyor.
Ak Parti’de çok büyük bir değişim ve gelişim ihtiyacının olduğu
görüşünü, Sayın Cumhurbaşkanı’ndan, memleketin en ücra köşesindeki bir AK Parti
seçmenine kadar hemen herkes farklı tonlarda vurguluyor.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın şikayetçi olduğu “düşük tempoyla” işi yürütenler bu yazdıklarımızdan haliyle
rahatsız olacaklardır.
Amma velâkin…
Ak Parti’nin şu an içinde bulunduğu durumun, “kişisel
hesapların” çok ötesinde olduğu…
“Parti hesaplarının” da
çok ötesinde olduğu, su götürmez bir gerçek.
Sayın Cumhurbaşkanı, kendisine arz edilen bir “rapordaki”
rakamları dayanak alarak, Ak Partili vekillere “CHP’lilerin üçte biri kadar basın toplantısı düzenlenmiyor, aktif
olun, çekinmeyin!” uyarısında bulunuyor ama…
Bazı yazılarımızda dikkat çektiğimiz üzere, son yıllarda yaptığı
bir çok konuşmada, sadece
milletvekillerine değil, farklı görevlerdeki pek çok AK Partiliye çok açık
ikazları var.
Bugün, bunları uzun uzun vererek can sıkacak değilim.
Sadece 5 Kasım 2020 tarihli konuşmasındaki şu cümlelerini hatırlatmam, ne denli “tepkili”
olduğunu göstermeye yetecektir:
“Milletle arasına duvar ören, kendini
ulaşılamaz bir yere konumlandırmış, hele hele insanları küçümseyen bir AK Parti
yöneticisi varsa bulunduğu yerde, özellikle söylüyorum, fuzuli şâgil, yani haksız
işgalci demektir. AK Parti'nin hiçbir il başkanı, ilçe başkanı, yöneticisi,
belediye başkanı, milletvekili velhasıl hiçbir temsilcisi, milletten kopuk
olamaz, kopuk yaşayamaz!”
*
“Fuzuli
işgalcilik yapılmasın!”
demiş Sayın Cumhurbaşkanı…
Daha ne desin!
Koskoca Cumhurbaşkanı, ortada çok ciddi
problemler olmasa, bu kadar “kesin” ve “keskin” ikazlarda bulunur mu?
-*
Son seçimlerden, bilhassa “Yerel Seçim”den çıkan tablodan
hareketle, “yaşananlardan ne ölçüde ders alındığı” üzerine yoğun tartışmalar içine
giriyor taban.
“Hasbilik hesabilik tartışmaları” alttan
alta büyüyor.
“Hasbilere ve hesabilere ne
kadar kıymet verildiği”
tartışmaları da öyle…
Sayın Cumhurbaşkanı’nı “Yeter Artık!” deme
noktasına getiren ortamda, “vatandaşın bire bir yaşadığı” olumsuzluklar
var.
Bir vakitler AK Parti yöneticileri (genel
olarak) halka çok daha yakındı.
Bize çok daha az şikâyet ulaşırdı.
Bu şikâyetlerden bazılarını dile
getirdiğimizde de, kısa sürede konu izah edilir…
Bir eksiklik, hata varsa hemen “telâfi”
yoluna gidilirdi.
Şimdilerde…
Sosyal medyada, “O benim ziyaretime geldi, ben onun ziyaretine gittim!” muhtevalı
paylaşımlar ağırlıkta.
Bazen, daha doğrusu çoğu zaman “Cumhurbaşkanı bir konuşsun da ona göre bir
pozisyon alayım!” tavrı dikkat çekiyor.
Bekleyiş ya da Sayın Cumhurbaşkanı’nın
ifade ettiği gibi “çekinme” hâli!..
Bunlardan çok daha sıkıntılı bir durum
olarak, bazılarının vatandaşı hatta “AK
Parti tabanını” hedef alan paylaşımlarda bulunduğunu bile gördük.
Öte yandan, birçok yazımızda ve
konuşmamızda dile getirdiğimiz gibi, “gençlikle
irtibat” meselesinde büyük sıkıntılar var.
Hem de çok büyük!..
*
Buraya kadar yazdıklarımızdan “Bugün seçim
olsa işler AK Parti açısından çok kötü olur!” sonucu çıkmaz.
Zira…
Rakiplerine baktığımızda da; -ne kadar
aktif, dinamik olurlarsa olsunlar-, “benzemezler
ittifakını” sürdürme noktasında çok büyük sıkıntılar çektiklerini
görüyoruz.
“Devlet Aklı” da, Cumhur İttifakı’nın çerçevesinin
genişletilmesinden yana!..
Amma velâkin…
Ak Partililerin unutmamaları gereken şöyle
bir gerçek de yok değil:
“Hazır olmazsanız en güçlü
rüzgârlar bile sizi hedefinize götüremez!”
*
Bakalım…
Ak Parti’de değişim ve gelişim işleri
nasıl olacak?..
Kısmetse izlemeye ve gördüklerimizi siz
kıymetli okuyucularımızla paylaşmaya devam edelim.