Dolar (USD)
34.62
Euro (EUR)
36.33
Gram Altın
2920.90
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Ocak 2021

Sayın Erdoğan'dan 'Çekinmeyin!' Tâlimatı!

AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu Toplantısı’ndan sızan “kulis” haberlerine şöyle bir göz attım.

Bir de, Ak Parti’nin her yaptığına yüzde yüz destek veren A Haber’deki “MKYK Kulis Haberi”ne denk geldim.

Toparlayacak olursam…

Şu ifadeler yansımış içeriden:

“Ak Partili vekillerin Meclis’te yaptıkları basın toplantısı sayısının diğer partilerin çok gerisinde kaldığına işaret eden Erdoğan, kurmaylarına daha aktif çalışmaları yönünde uyarılarda bulundu. Erdoğan, Ak Parti milletvekillerinin gündem belirleyecek, partinin faaliyetlerini ve görüşlerini en iyi şekilde aktaracak açıklamaları yapmaktan çekinmemelerini istedi”

A Haber’de, bunlara ilâve olarak, CHP milletvekillerinin sayıca Ak Partililerden çok daha az olmalarına rağmen, “Ak Partililerin üç katı basın toplantısı düzenlediklerine” vurgu da vardı.

*

MKYK’dan “yakın medya organlarına” yansıyan ifadeler,

meselenin “sadece basın toplantısı düzenleme” meselesi olmadığını gösteriyor.

Bütün Ak Partililere mesaj var.

Teşkilâtta görev yapan herkese.

Sayın Erdoğan’ın, Parti Yönetimi’nin, Meclis Grubu’nun, Teşkilât’ın “temposu”ndan hiç de memnun olmadığını görmemek mümkün değil.

O kadar ki…

“Açıklama yapmaktan çekinilmemesi” tâlimatını verme ihtiyacını hissediyor!..

Kimler, nelerden “çekiniyor” olabilirler?..

“Hangi hesaplar” içinde olabilirler?

Sayın Erdoğan, “yedi düvel”den çekinmediğini gösteren konuşmaları yaparken, süper güçlere en net ifadelerle tepki gösterirken…

Kendisinin bir yerlere getirdiklerinden bazıları, niçin, kimlerden, nelerden çekiniyor?..

*

Kulis haberlerinde bu soruların cevapları yok elbette, ancak “ikazları” tamamlayan, “Büyük Kongre’nin bir an evvel yapılması tâlimatı”na dair satırlar yeterince işaret veriyor.

Ak Parti’de çok büyük bir değişim ve gelişim ihtiyacının olduğu görüşünü, Sayın Cumhurbaşkanı’ndan, memleketin en ücra köşesindeki bir AK Parti seçmenine kadar hemen herkes farklı tonlarda vurguluyor.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın şikayetçi olduğu “düşük tempoyla” işi yürütenler bu yazdıklarımızdan haliyle rahatsız olacaklardır.

Amma velâkin…

Ak Parti’nin şu an içinde bulunduğu durumun, “kişisel hesapların” çok ötesinde olduğu…

“Parti hesaplarının” da çok ötesinde olduğu, su götürmez bir gerçek.

Sayın Cumhurbaşkanı, kendisine arz edilen bir “rapordaki” rakamları dayanak alarak, Ak Partili vekillere “CHP’lilerin üçte biri kadar basın toplantısı düzenlenmiyor, aktif olun, çekinmeyin!” uyarısında bulunuyor ama…

Bazı yazılarımızda dikkat çektiğimiz üzere, son yıllarda yaptığı bir çok konuşmada, sadece milletvekillerine değil, farklı görevlerdeki pek çok AK Partiliye çok açık ikazları var.

Bugün, bunları uzun uzun vererek can sıkacak değilim.

Sadece 5 Kasım 2020 tarihli konuşmasındaki şu cümlelerini hatırlatmam, ne denli “tepkili” olduğunu göstermeye yetecektir:

Milletle arasına duvar ören, kendini ulaşılamaz bir yere konumlandırmış, hele hele insanları küçümseyen bir AK Parti yöneticisi varsa bulunduğu yerde, özellikle söylüyorum, fuzuli şâgil, yani haksız işgalci demektir. AK Parti'nin hiçbir il başkanı, ilçe başkanı, yöneticisi, belediye başkanı, milletvekili velhasıl hiçbir temsilcisi, milletten kopuk olamaz, kopuk yaşayamaz!”

*

“Fuzuli işgalcilik yapılmasın!” demiş Sayın Cumhurbaşkanı…

Daha ne desin!

Koskoca Cumhurbaşkanı, ortada çok ciddi problemler olmasa, bu kadar “kesin” ve “keskin” ikazlarda bulunur mu?

-*

Son seçimlerden, bilhassa “Yerel Seçim”den çıkan tablodan hareketle, “yaşananlardan ne ölçüde ders alındığı” üzerine yoğun tartışmalar içine giriyor taban.

“Hasbilik hesabilik tartışmaları” alttan alta büyüyor.

“Hasbilere ve hesabilere ne kadar kıymet verildiği” tartışmaları da öyle…

Sayın Cumhurbaşkanı’nı “Yeter Artık!” deme noktasına getiren ortamda, “vatandaşın bire bir yaşadığı” olumsuzluklar var.

Bir vakitler AK Parti yöneticileri (genel olarak) halka çok daha yakındı.

Bize çok daha az şikâyet ulaşırdı.

Bu şikâyetlerden bazılarını dile getirdiğimizde de, kısa sürede konu izah edilir…

Bir eksiklik, hata varsa hemen “telâfi” yoluna gidilirdi.

Şimdilerde…

Sosyal medyada, “O benim ziyaretime geldi, ben onun ziyaretine gittim!” muhtevalı paylaşımlar ağırlıkta.

Bazen, daha doğrusu çoğu zaman “Cumhurbaşkanı bir konuşsun da ona göre bir pozisyon alayım!” tavrı dikkat çekiyor.

Bekleyiş ya da Sayın Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği gibi “çekinme” hâli!..

Bunlardan çok daha sıkıntılı bir durum olarak, bazılarının vatandaşı hatta “AK Parti tabanını” hedef alan paylaşımlarda bulunduğunu bile gördük.

Öte yandan, birçok yazımızda ve konuşmamızda dile getirdiğimiz gibi, “gençlikle irtibat” meselesinde büyük sıkıntılar var.

Hem de çok büyük!..

*

Buraya kadar yazdıklarımızdan “Bugün seçim olsa işler AK Parti açısından çok kötü olur!” sonucu çıkmaz.

Zira…

Rakiplerine baktığımızda da; -ne kadar aktif, dinamik olurlarsa olsunlar-, “benzemezler ittifakını” sürdürme noktasında çok büyük sıkıntılar çektiklerini görüyoruz.

“Devlet Aklı” da, Cumhur İttifakı’nın çerçevesinin genişletilmesinden yana!..

Amma velâkin…

Ak Partililerin unutmamaları gereken şöyle bir gerçek de yok değil:

“Hazır olmazsanız en güçlü rüzgârlar bile sizi hedefinize götüremez!”

*

Bakalım…

Ak Parti’de değişim ve gelişim işleri nasıl olacak?..

Kısmetse izlemeye ve gördüklerimizi siz kıymetli okuyucularımızla paylaşmaya devam edelim.