Sayın Cumhurbaşkanına açık feryat
Sayın cumhurbaşkanım! Öncelikle Allah (cc) yar ve yardımcınız olsun. Yolunuzu ve bahtınızı açık eylesin. Ömrünüzü sağlıklı ve uzun, görüşünüzü keskin, kararlarınızı isabetli eylesin. Cesaretinize cesaret, gücünüzce güç katsın. Sizi ve samimi yol arkadaşlarınızı; her türlü şer ve belalardan muhafaza edip dünya ahiret aziz eylesin.
Sayın cumhurbaşkanım! Cimer’den, Bimer’den ve diğer kanallardan zatı alilerinize yazılan mektupların ne kadarı size ulaşıyor, bilmiyorum. Ancak özellikle kadın ve aile konusunda, “reaya” ile “rai” arasında bir iletişim sorunu olduğu kanaati yaygınlık kazanıyor. Bu sebeple daha önce kaç defa yapmış olduğum bu dostane feryadımı tekrar etmek istiyorum.
Şimdiye kadar tüm ceht ve gayretiyle arkanızda duran büyük kitleler kadın ve aile konusunda yapılan düzenlemeler konusunda ciddi manada kırılmış durumdadırlar. Malumu alileriniz olsun ki küskünler çoğalıyor. Bu konuda sabır ve sağduyu tavsiyeleri de karşılık bulamaz oldu. Dolayısıyla nice aydın ve mütefekkirin mezkûr kitlelere yönelik teskin gayretleri yetmiyor. Bu konuda somut adımlar atılmalı.
İdareye geldiğinizden beri, tüm hükümetleriniz döneminde birçok konuda memlekete çağ atlatırken, kadın ve aile konusunda tam tersine bir gidişat neden? Belli ki bu konuda yolunda gitmeyen bir şeyler var. İyileştirmeye dair her davranış nedense akamete uğruyor.
Kadını evden uzaklaştıran, anne olmaktan vaz geçiren, aileye dinamit hükmünde düzenlemeler, yıldırım hızıyla tüm kurullardan geçip kanunlaşırken, yıkılıp dağılmakta olan aileye nefes aldıracak düzenlemeler nedense yolda bir kazaya uğrayıveriyor.
“Kadına pozitif ayırımcılık” denerek başlanan düzenlemeler sonucu, erkeğe yapılan zulüm tahkir, gayretullaha dokunmaya başladı. Kadının şımarıp haddini aşması, yuvalara düşen köz, dağılan yuvalardan savrulan masum yavruların feryatları da gayretullaha dokunmaya başladı.
Feminizmin pençesinde olduğu yağın kanaat olan KADEM vb. kuruluşlar, kaş yapayım derken nice gözleri kör ettiler. Nice yuvalar dağıldı, nice kadınlar, erkekler ve çocuklar savruldu? Bunun hesabı hiç yapılmıyor. Böyle devam ederse bu savrulmalar, katlanarak devam edecektir. Buna sebep olanlar, bunun hesabını veremezler.
17, 16 yaşında meşru bir nikâhla evlendikleri için 5 bine yakın aile halen yıkık vaziyettedir. Erkek hapiste, çocuklar yetim!, kadın parya, her iki tarafın anne babaları kardeş bacıları perişandır. Bunula da bitmiyor. Her iki tarafın ailelerini, yakın akrabalarıyla beraber hesap ettiğimizde, yüz binleri bulan mağduriyetler…
Şu an gündemde olan af taslağı, 18 yaşını doldurmamış gelinlik bir kızla meşru bir evlik yaptığı için, yıllardır hapiste olan mağdurları da kapsıyor mu? Bilmiyorum. Ama kamuoyu olarak şunu iyi biliyoruz ki, “çocuk gelin” diyerek, yasal olmasa da meşru olan bu evlilikler konusunda yeri göğü inletenler, ilkokul, ortaokul çağındaki sabilerin flört vb. tüm edebe mugayir cinsel davranışları konusunda hiçbir tepki vermiyorlar. Hatta bunu çağdaşlık ve özgürlük olarak lanse ediyorlar. Burada bir su-i kast olduğu açıktır.
Ayrıca bu düzenlemeler, kadını adeta fıtri bir mutasyona uğrattı. Kadın evinin hanımefendisi olmayı zül, fabrikada işçi, bir resmi dairede hademe veya temizlikçi olmayı, özgürlük görür oldu. Bir eşi ve 3-5 çocuğuna hizmeti kölelik, lokantada kafede, günübirlik yüzlerce insana gorsonluk yapmayı özgürlük kabul eder oldu.
Sayın cumhurbaşkanım! Kötü komşu bizi uçak, tank, füze, Milgem vs. sahibi yapar. Ama bize kaybettiğimiz anneyi yeniden kazandırmaz. Yıkılan yuvayı yeniden kurmaz. Malumunuzdur ki toplum aile ile, aile de anne ile kaimdir. Anne olmayınca aile, aile de olmayınca bir millet, hatta ümmet var olamaz.
Bu konuda özgürlük diyerek kadını kadınlıktan çıkaran, anneliği bitiren ve yuvayı yıkan batı bize referans olamaz. Tüm insani değerlerin katili konumundaki batı kültürü, bu güne kadar insanlığa hayır namına bir şey vermemiştir. Kendisi, için için eriyip yok olurken, beraberinde insanlığın tamamını da uçuruma sürüklemektedir. Bunu aklıselim ve insaflı olan batılı bilim adamları da yıllardır söylüyorlar.
Sayın cumhurbaşkanım! En az 5 çocuk isteğinizi her defasında hatırlatıyorsunuz ki 5 bile azdır. Ama takdir edersiniz ki, çalışan kadın, 5 değil 3 çocuk da yapamaz. Yaptığı çocuklarına da bakamaz. Dolayısıyla geleceğin toplumu kreş toplumu olur. Çalışan kadının annesine maaş, meslek edinecek kadına harçlık, dul kadına maaş yerine, neden evinde çocuklarına annelik yapma karşılığında bizzat anneye maaş verilmiyor? Hülasa malumunuzdur ki, aile yıkılırsa ümmet yıkılır. Aileyi kurtaracak tedbirlere çok acil ihtiyaç vardır. Gereğini arz ederim.