Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Nisan 2024

Sayın Cumhurbaşkanım; bu yazı sadece akrebi göstermek amacı taşır

Sayın Cumhurbaşkanım; önce sağlığınız için; başarılarınızın devamı için Yüce Allah’a zaruret lisanı ile yakarışta bulunduğumuzu arz etmek isterim. Allah sizi görünür, görünmez musibetlerden ve vefasızlıktan muhafaza etsin, Âmin! Siz cansınız ve bu vatan ise canan; Allah canı canandan ayırmasın!

Sayın Cumhurbaşkanım; Bediüzzaman: “Benim boynumda veya koynumda bir akrep bulunduğunu biri söylese veya gösterse, ondan darılmak değil, belki memnun olmak lâzım gelir.” Diyor. Bu yazının amacı da: Akrepler tarafından sokulmak pahasına akrepleri göstermektir ve hem sizi hem bizleri kurtarmaktır… Yeter ki siz Ak Partiyi helal ayarlara döndürünüz… Gösteriş ve makam heveslisi olanlardan, menfaat peşinde koşanlardan, partiye zarar verenlerden, Ak Partililere kulak vermeyenlerden kısaca: derdi vatan ve mukaddesat olmayan akrep AKP’lilerden temizleyiniz ve millete hizmet yolunda yeni ve daha güçlü şaşaalı dönemler yaşatınız; tarihe de altın harflerle geçiniz zaten kalplerdesiniz…

Sayın Cumhurbaşkanım; İmanlı ve şuurlu Anadolu insanı hasret kaldığı ezanı kulaklarından ruhuna kana kana içirince; Adnan Menderes’e vefa gösterdi ve halen göstermektedir... Sadece milletimiz mi? Minareler bile vefa göstermektedir... Hatta Bediüzzaman’da vefa göstererek; Menderes’e İslam kahramanı demiştir. Demirel CHP’nin yapmadığı hizmetleri yapınca, yine aynı millet vefa göstererek; bir kaç kez Başbakan olmasına vesile olmuştur. Özal çok daha fazla hizmet yapınca, hem vefa, hem de vefatından sonra hatimlerle, dualarla vefanın hasını en güzel şekilde göstermişlerdir… Vefa imandandır! Vefa kalpten dışarı sızan hoş bir rayihadır… İmanı zayıf veya vefası dünya menfaatleri etrafında pervane olanlar vefa yönünden mevta haline gelmiştir! İmanlı nesiller yetiştirmek lazım çünkü hem sizi hem sizin gibi hizmet edenlere vefasızlık etmesinler. Bu size karşı yaşanan vefasızlık, ruhumuzu acıttı…

Bazı Müslümanlarda olmaması gereken bir haslet vardır ki; ancak sadakat ve vefa ile o duygu imha edilebilir. O duygu; menfaatine dokunulduğu zaman, tüm müspet kazanımları unutuvermesidir... Bir Müslüman Ayasofya’yı, başörtüsünü; Müslümanlara yapılan zulmü nasıl unutabilir ve devletine, milletine hizmet eden kendi fedakâr evladını pervasızca nasıl tokatlayabilir? Birinci dünya savaşında, İslam Âleminin Osmanlıyı, bilmeyerek tokatladığı, yanlışlıkla tokatladığı, cehaletle tokatladığı, aldatılarak tokatladığı gibi... Buraya kadar seçimde kullandığı veya kullanmadığı oyla tokat vuranlar içindir… Şimdi gelelim bu yazının asıl konusuna:

Ak Parti son seçimde neden bu tablo ile karşılaştı? Buna bakmak lazım! Nasrettin Hocanın ifadesi ile: “Yahu hırsızın hiç mi kabahati yoktur” Evet, Ak Parti içindeki AKP’lilerin kabahati çoktur ve can yakıcıdır… Varlık sebebimiz olan davamızın esaslarına kendi elleri ile saldırır ve tahrip eder gibi oldular... Bizim üzüldüğümüz: Yeniden CHP’nin iş başına gelmesidir! Bu insanlara ders vermek gerek! CHP yeniden başa gelmeden, bu ders çok daha iyi olacaktır ama o da şimdilik mümkün gözükmüyor ve bu akreplik sergileyenler adeta; bize mahkûmsunuz demeye getiriyorlar... Osmanlıyı o kadar hasenatı ile yıkan kader, Ak Partiyi yıkmaktan aciz değildir, biz Ak Partililer, AKP’liler yüzünden bunu asla istemiyoruz… Akreplerden kurtulmak istiyoruz…

Sayın Cumhurbaşkanımız; zaten Ak Parti son iki seçimdir yüzde 35 oy aldı. Siz ise 2023 Mayısta % 52 oy aldınız... Hani Ak Parti ders alacaktı? Maalesef AKP’liler sayesinde ders alma kabiliyeti kalmamış… AKP’liler engel olmasaydı; ders alma kabiliyeti mevcut olsa idi; kadrolar gözden, elden geçirilir; tevazu, dürüstlük, halk ile iç içe, dava şuuru olan kimseler tutulur, diğerlerine milletin selameti için; uzak dur denilirdi... Öyle partililerle karşılaşıyoruz ki; Bunlar mı dava insanı diyip, konuşmak istemiyoruz… Halk bunları görüyor ve biz yine de büyük resme bakıp, onlardan daha iyiler ile avunuyoruz... Bu gidişle milletimiz Siz Reis’imize hürmetkar ama kadro ve partiye kızgın, küskün, öfkeli ve de sevgisi kalmayacaktır!..

Muhterem Reis’imiz: Partinin yetkililerinin en basit şeylerde bile sağırlığı had safhada… Başıboş köpeklerin saldırısından onlarca insan öldü… Neyi bekliyoruz? İHA, SİHA, KAAN yapıyoruz; uzaya uydu ve insan gönderiyoruz ama dışarıda köpekleri kovamıyoruz; onlar milleti kovalıyor... Şikâyetler alıyoruz: 5 yıldır evinin önündeki parka ailesiyle inemeyenler var; sanki köpekler için park yapılmış… Gözler önünde köpekler tarafından kaç kadına, erkeğe, çocuğa saldırılar oldu… Partiyi arıyorlar, veterinerin sahasıdır deniliyor… Hükümetiniz bu kadar hizmetleri gerçekleştirmişken, neden bu mesele çözülemiyor? Neden etiket terörü devam ediyor ve hal yasası ortada yok? Evet, doğrudur: Emeklilerin maaşı, eğitim meselesi; kadına ve erkeğe evliliği dar eden kanunlar ve köpek meselesi Ak Parti seçmenini ve duyarlı insanları bunaltmıştır…

Saygıdeğer Cumhurbaşkanım; AB ve ABD kaynaklı zulüm kanunları ile kadın nasıl erkeğin evlilik sonrası edindiği servete ortak olabiliyor? Erkekler korkusundan evlenemiyor; evlense ve boşansa hayatı bitiyor… Kadına ömür boyu nafaka erkeğe ömür boyu işkence oluyor. Sırf bir süre evli kaldıktan sonra, ayrılıp, erkeği soyup – soğana çevirip, başka maceralar peşine takılırım düşüncesinde para avcısı kadınlar var… Uzun süredir bu feryat yükseliyor ve bu feryat ne zaman dinecek? Evlilik azaldı ve kadın haklarıyla erkeklerin dövülmesi yüzünden yuvalar yıkılıyor… Öyle bir hale gelindi ki; hayvan hakları ve kadın hakları istismar edilerek zulüm haline dönüştü… Parti içinde aile hayatına darbe vuran İstanbul Sözleşmesi gibi politikaları savunanların olmasına karşı yükselen haykırışlara kulak veren yoktur ve aile hayatına zarar verecek feminist söylemlerden rahatsızlık duyulmaktadır… Evlerin huzur yuvası haline dönüşmesine; kadının şefkat kahramanı ve erkeğinde merhamet timsali olmasına katkısı olmayan KADEM’in sesi baskın çıkıyor; hak ve hakikatin sesi cılız kalıyor… Parti yönetiminde, insan fıtratına ters ve aile hayatını temelinden sarsan LGBT propagandası yapan sapık bir filmi beğendiği için ikinci kez seyreden bile var. Böyle insanlar özlenmiyor ve hiç istenmiyor!

İmam Hatip okullarımız var, istisnalar hariç, sınıfta namaz kılan talebelerimiz yok! Okullarımızın içi boş ve ruhsuz… Çocuklarımız ne dini hayat için ne de bilgi yönünden yükseliş elde edemiyor; dünyevi idealleri ise hiç yoktur... Elbette eskiden de yoktu ama bizler maddi ve manevi değerlerimizi okul dışında vatansever ve imanlı hocaların dizi dibinde ve hakikatleri anlatan kitaplarla ve de ailemizin öğrettikleriyle eksiklerimizi tamamlıyorduk; sizin de olduğu gibi... Ne yazık ki; şimdi ne ciddi bir dünyevi eğitim var ne dini eğitim... İnterneti bile sadece eğlenmek için kullanıyor ve çokça virüs kapıyorlar… En acısı da; RTÜK’ün yüzüne tüküremediği ahlak ve mukaddesat düşmanı diziler vs. ahlakı ve edebi yerinden sökmektedir… RTÜK ya kapatılmalı ya da görevini milli ve manevi değerlerin lehine yerine getirmelidir…

Okullar var ama içinde milli ve manevi eğitim yok denecek gibi... Her yerde, çağa uygun, gelişen, kalkınan Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu; sanat, iş, el becerisi, sanayi ile içli dışlı meslek liseleri açılsa... Okumaya teoriye dayalı olan okullar yerine; pratik iş hayatına hazırlayan, kaynakçı, Siensi, torna, makineci vs. ne lazım ise onlara yönlendirilse… Çocuk, haftada bir gün okulda teknik bilgilendirilmeli ve 4-5 gün sanayide, okulda atölyede olmalı ki; boş kalmasın, avare olmasın, bunalıma girmesin, çevresine de boş ve gayesiz olduğu için gençlik şehveti ve hevesi ve de enerjisi ile zarar vermesin... Bu bir eğitim ve beka meselesidir! İkinci meselede; eğitim müfredatımız. Tarih kitaplarının muhtevasının hala düzeltilemeyişi ve yetersizliği ve de fiillerin anlatılması Fail’den hiç bahsedilmemesidir. En azından okullarda Diyanetin bastığı Bediüzzaman’ın Asayı Musa eseri okutulsa, geleceğin ilim ve fen meraklısı gençleri yetiştirilmiş olacaktır, üstelik yaradılış gayesi öğretilmiş olarak…

Sayın Cumhurbaşkanımız; Allah yar ve yardımcınız olsun. Nur Talebeleri olarak attığınız her hayırlı adımda yanınızdayız; dualarımız ise daima size kurban olsun… Saygılarımla, hayırlı bayramlar…

Not: Bu yazı, Kur’an ve iman davasında, vatanseverlikte istikametten ayrılmayanlara ve iman kahramanı; Babam Hacı Abdurrahim Gezer’e ithaf olunur…