Sayın Ahmet Taşgetiren’e bir sual

Sayın Ahmet Taşgetiren 08.05.2020 tarihli karar.com sitesindeki makalesinde eski milletvekillerinden Mehmet Metiner’in “İstanbul Sözleşmesini mecliste onaylayanlardan biri olarak yanlış yaptığımızı itiraf ediyorum.” Demesini erdemli bir hareket olarak görmüş olacak ki kendisini kutladığını açık açık dile getirmiş.

Sayın Ahmet Taşgetiren yazısında hatadan dönmenin, tövbe etmenin getirilerini, toplumda ki yerini ve yaratıcı nezdinde karşılığına da değinmiş.

Yazısının sonunda da; “Ah benim can dostlarım… Memleketi “Bizden biri” yönetiyor diye “Memleket nereye gidiyor”un hesabından vazgeçen kardeşlerim. Ben derim ki memleketi Hazreti Ömer yönetiyor olsa “Yanlış yaptığında onu düzeltecek bir uyanıklığa diriliğe ihtiyaç var.” Saldım çayıra Mevlâm kayıra düzeni yok.” Diye idareci ile idare edilen toplumun taşıması gereken çok önemli bir düsturu hatırlatmış bizlere.

“Et tekraru ahsen velevkane yüzseksen” diye bir darb-ı meselimiz vardır. Kendisine bu kıymetli hatırlatması için biz teşekkür ediyoruz. Ancak burada aklıma takılan bir suali de sormadan duramayacağım.

Biz idarecilerimizden Ömer (ra) olmalarını bekliyoruz da acaba sayın Ahmet Taşgetiren dahil toplum olarak Ömer’i (ra) ikaz edebilecek o topluluğun vasıflarına sahip olmak için gayret ediyor muyuz?

Yoksa kendimizi kurtuluşa ermişler zümresinde görüp, idarecilerimizi yanlışların içinde görmeye devam mı ediyoruz? “Nasılsanız öyle yönetilirsiniz” düsturunu görmezden mi geliyoruz?

Bir şeyi hatırlatmadan geçemeyeceğim. Bizim meselemiz “sarı öküzü vermemek” yoksa “bizden olsun çamurdan olsun” derdinde değiliz.