Saygıdeğer Başkan: İlhan Cavcav
ANKARA'DA görev yaparken Cavcav ailesinden birçok kişiyi tanımıştık. Çalışkan, işin ehli, dürüst kişiler olup çevresine ışık saçıyorlardı. Fabrikalarında birçok kişiye iş vermişlerdi, işçilerinin özel problemleriyle de ilgileniyorlardı. Belli ki; ailenin geçmişi vardı, gelenekleri çok eskiye dayanıyordu. Ailenin bütün fertlerinde asil ve övgüye layık davranışları mevcuttu.
Bu köklü ailenin içinden İlhan Cavcav öne çıkmıştı. İlhan Cavcav bir sanayici, bir esnaf, bir işadamı idi. Fabrikaları vardı, kendi kazanıyor ve vergisini veriyordu. Atılımcı idi, emek verip iş üretiyordu.
İlhan Cavcav'ın sporcu geçmişi vardı. Gençlik yıllarında değişik takımlarda futbol oynamıştı. Kulüp Başkanlığı'na aday olunca şaşırmadık. Çünkü "desinler" diye değil, Türk futboluna yararlı olmayı hedefliyordu. Çocukluğundan beri sportmen bir anlayışta idi.
Hacettepe spor kulübünün kısa bir süre başkanlığını deruhte etti. Daha sonra Gençlerbirliği kulübünün başkanlığını yaptı. 40 yılda 67 teknik direktör ile çalıştı. Kamuoyuna yaptığı açıklamaları, sözleri, davranışları, transfer politikası, şampiyonluk istememesi ile kamuoyunda adını duyurmuştur.
İlhan Cavcav'ın milliyetçi tutumunu her zaman hatırlayacağız. İlhan başkan uluslararası camiada tanınmayan KKTC takımı ile ceza alacağını bile bile maç yapmıştır. İlhan Cavcav "FİFA'nın kararı Allah'ın emri midir ki Demokles'in kılıcı gibi başımızın üzerinde sallanıyor" diye çıkış yapar. Gençlerbirliği ile KKTC takımı ile maç yapar. UEFA bu maç sebebiyle 4 ay hak mahrumiyeti cezası verir.
İş bitiriciliğini futbolda da gösterir. Dünyanın değişik yörelerini dolaşır, ucuza bulduğu gençleri alır. Onları yetiştirir ve büyük kulüplere satar. Kona, Moshoeu ve Khuse gibi futbolcuları hatırlamak isteriz. İlhan başkan yarım saat bir oyuncuyu seyretti ise, onun yeteneği hakkında fikir beyan ederdi.
Otoriter yapısı Türklerin yapısını anlamasına yarıyordu. İnsanların verimli olması için disipline ihtiyaç vardır. Bu durumu kendisi çok iyi anlamıştı. Gençlerbirliği uzun yıllardan beri, bu yüzden küme düşmemiştir. Başkan İlhan Cavcav takımının şampiyon olmasını istemezdi. Gerekçesi "çok para harcamak zorunda kalabiliriz" idi.
İlhan Başkan torpil, şike, akçalı işler gibi konularda çok hassastı. Bu konulardaki katı, sert, ilkeli ve ahlaki tutumu kamuoyuna yansımıştır. İlhan başkanı dürüstlüğü ile çalışkanlığı ile mertliği ile her zaman anacağız, kendisine dua edeceğiz. Kendisine hayır dua edecek çok sayıda insan olduğunu sanıyoruz.
İlhan Cavcav'a bakarak kulüp yöneticileri "nasıl olmalıdır, nasıl seçilmelidir" sorularına cevap verilebilir. Geçmişte futbolcu olmayan, futboldan anlamayan kişilerin kulüp başkanı olmasını anlamak mümkün değildir. Tanınmak için, meşhur olmak için kulüp yöneticisi olunmaz.
Bir diğer nokta: hakem Cüneyt Çakır'a yönelik eleştiriler amacını aştı. İnfaz mangaları harekete geçti, Cüneyt Çakır'a saldırıyorlar. Dünya futbolunda Cüneyt Çakır gerçeği var. Cüneyt Çakır'ın sevenleri de var.
Dönelim başkana. İlhan Cavcav'a Allah'tan rahmet diliyoruz. Makamı cennet olsun. Yakınlarına ve Türk spor camiasına başsağlığı dileklerini iletiyoruz. Teklifimiz var: "İlhan Cavcav ile doktora tezi yapılmalıdır.
Sonuç: "İlhan Cavcav prensip sahibi, vatansever, milliyetperver bir insandı. Bu gibi değerlere "MÜESSESE İNSAN" denir