Saygı
İnsan doğar, büyür, yaşlanır ve
ölür. Bu serüven içinde uyması gereken prensipler vardır. Dinimizin amacı
insanı hem dünyada hem ahirette mutlu etmektir. Bu amaca ulaşabilmenin en
önemli kuralı saygıdır.
Saygı bir duygudur, bir kültürdür.
Karşındakinin düşüncelerine, sözlerine ve davranışlarına, itibarına duyulan
his, yaşamın ve insan olmanın gururudur. Karşımızdakine onu düşündüğümüzü
hissettirmek, insanların arasındaki olumsuzlukları olumluya çeviren bir bağ,
insanlar arasındaki en güzel iletişim kapısıdır.
İnsanlar birlikte yaşayan
varlıklardır. Birlikte yaşayan insanların bu birlikteliğini sürdürebilmelerinin
temel şartı birbirlerine gösterdikleri saygıdır. Önce kendine sonra başkalarına
değer vermek akabinde etrafından değer görmeyi getirir. Çünkü en güzel surette
yaratılan insan, insan olmasından dolayı saygıyı hak eder. Hak ettiği saygıyı
başkalarına da göstermesi gerekir. Gerekir ki aynı saygıyı başkalarından
görebilsin.
Saygı, kendini önemsemek ve
kendine değer vermektir.
Saygı, insanların düşüncelerine,
inançlarına, ibadetlerine, adetlerine, gelenek ve göreneklerine, yaşam
tarzlarına değer vermektir.
Saygı, başkalarına karşı anlayışla
davranmak, hareketlerinde dikkatli, özenli ve ölçülü olmaktır.
Saygı, yaşadığın çevreye, canlılara
ve nimetlere değer vermek ve korumaktır.
Saygı, büyüklere, yaşlılara
dikkatli, özenli ve ölçülü olmaktır.
Saygı, karşındakinin
düşüncelerine değer verdiğini ona hissettirmektir.
Saygı, başka inançlara,
ibadetlere, adetlere, gelenek ve göreneklere, yaşam tarzlarına, fikirlere değer
vermektir.
Saygı toplumsal yaşamanın
anahtarı, sevgiyi artıran duygu, yaşam sevinci, insanlar arasındaki sevgi bağı,
toplumun çimentosu, huzur ve mutluluk kapısını açan sihirli bir anahtardır.
Ailede başlar saygı. İnsanlar
saygıyı çocuk yaşta öğrenir, büyüdükçe geliştirir. Onun için anne ve babalar
davranışları ile çocuklarına örnek olmalıdırlar. Çünkü çocuklar sözlerden önce
hareketlere bakar ve onları ölçü olarak alır. Saygılı olmasını beklediğimiz
çocuklara saygı göstermek onların da başkalarına saygı göstermelerini sağlar.
Kendine saygı ile başlayan hayat
başkalarına saygı ile devam eder. Çünkü başkalarına saygılı davranmanın temeli
kendine saygılı davranmaktan geçer. Kendi kişiliğine saygı duymayan bir insanın
başkalarına saygı göstermesi beklenemez.
İnsan zorunlu olmadıkça tek
başına yaşayamaz. Ortak alanlarda yaşamanın gereği de saygıdır. Başkalarına
saygı duymak veya saygılı davranmak onlardan da saygı görmenin temel şartıdır. Saygı
dinimizin emri olduğu gibi örfümüzün de gereğidir. Onun için anne ve babaya,
öğretmene, büyüklere, bütün insanlara, kendine, çevreye, hayvanlara, tüm
canlılara, sahip olunan nimetlere saygı göstermek gerekir. Peygamberimiz (a.s.)
“Küçüklerine merhamet etmeyen, büyüklerine saygı göstermeyen bizden değildir.”
(Tirmizi, Birr, 15) buyurmuştur.
Yaşadığımız çevreye sahip çıkmak,
onu kirletmemek, canlıları ve yaşama alanlarını korumak saygı gereğidir. Çünkü
çevremizi gelecek nesillerden ödünç aldık ve onlara yaşanabilir bir çevre
bırakmak zorundayız.
Nimetin değerini bilmek, onu
israf etmemek saygı gereğidir. İnançlara, kültürlere, milli ve manevi değerlere
saygı göstermek gerekir. Çünkü bunlar kutsaldır. Bununla birlikte başkalarına
saygı göstermeyen, kendini beğenmiş, kibirli insanlara da saygı gösterilmez.
İnsanı insan yapan kişiliğidir, ahlakıdır, davranışlarıdır.
Allah’ım! Bizleri büyüklerimize
saygılı ve küçüklerimize şefkatli olan kullarından eyle.