Dolar (USD)
34.53
Euro (EUR)
36.16
Gram Altın
2980.18
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
12 Ekim 2022

Savunmadaki başarı Kenan Evren'in(!)

Demokrasilerde muhalif olmakla muhalefet partisi olmak aynı anlama gelmiyor. Muhalefet partisi olunur, millet ana muhalefet görevini size verebilir de, siz sadece muhalif kalmakla yetinirseniz görevinizi yapmış olmazsınız. Muhalefet partileri ülkenin iç ve dış sorunlarına dair alternatif çözümler üretmekle yükümlüdürler.

Üzülerek belirteyim ki 20 yıllık AK Parti iktidarında ana muhalefet partisi CHP’nin yaptığı gibi diğer parti ve medyada karşılaştığımız ahlaka mugayir muhaliflik ülkeye zarar veriyor.

Siz de izlemişsinizdir;

Sokak röportajı yapanlar mikrofonu “-Z” kuşağına tutuyor:

İmamoğlu Marmaray’ı yaptı, güzel olmuş mu?

“Çok güzel olmuş. İmamoğlu çalışıyor…” diyor genç kızımız.

3. Köprü İmamoğlu tarafından yapıldı, beğendin mi?

“Çok beğendim, adam çok çalışıyor” diyor üniversiteli gencimiz.

8-10 gencimizin cevabı bu minvalde.

Hadi bunlar genç, okumuyor belki, aklı kesmiyordur, ama ya Abiler…

Ah abiler!

Geçtiğimiz günlerde Karar Gazetesi yazarlarından İbrahim Kahveci, önemli duraklarından olan CHP’nin kanalı Halk TV’ye çıkmıştı. Sayın KahveciTEKNOFEST’ten girdi, savunma sanayimizden çıktı, lafı evirdi çevirdi sonunda nefsini rahatlatan cümleyi kurdu:

“Bugün Türkiye savunma sanayisinde büyük başarı elde etti ama bu savunma sanayinin temelleri 1980’lerde atıldı…” dedi.

Dikilen ağacın 10 yıl, 15 yıl sonra meyvesi alınacak, da dedi Kahveci. Yani savunma sanayinin başarısı Erdoğan’a ait değil, asıl başarı Kenan Evren’in diyordu Kahveci.

Bir vicdan taşımayabilir Sayın Kahveci, lakininsanları geri zekâlı göremez.

1980 ile 2022 arasında tam 42 yıl geçmiş. Bu 42 yıl boyunca bir tek 12 Eylül darbecisi ya da CHP gibi “darbeyancısı” parti bileböyle bir iddiada bulunmadı.

Bunlar bulunmasa da İbrahim Kahveci bulunur.

Rahmetli Menderes’in İsmet ve İnönü’yü birbirine çarptığı, CHP’yi Anadolu bozkırına gömdüğü dönemlerdi. İnönü, Başbakan Menderes’i meşru, şeffaf, hukuki boşluğu bulunmayan seçimlerle yenemeyeceğini anlamıştı. İnönü bu imkânsızlığı fark edince yalana, iftiraya başvurmayı denedi. Meydanlarda, TBMM’de, basında:

Menderes üniversite öğrencilerini Et Balık Kurumu’na ait kıyma makinalarına atıp doğruyor, diyordu. Hatta CHP’li 3 milletvekilini bu “katliamı(!)” araştırmakla görevlendirdi. İnönü, Milli Şef ya, milletvekillerinin kendisini yalancı çıkartmayacağını bekliyordu.

İşler İsmet İnönü’nün beklediği şekilde yürüyordu. Ankara’daki Et balık Tesisleri bir bir ziyaret edildi. Kıyma makinaları incelendi. En son detaylı bir rapor hazırlayan heyet TBMM’de CHP Grubu’nda İnönü’nün huzuruna çıktı. Raporu okuyan sözcü:

“…yaptığımız incelemelerde üniversite öğrencilerinin kıyma makinasına atıldığına dair hiçbir bilgi yoktur!” dedi ki, hiç olmayan İnönü Zaferlerinin sahibi İsmet İnönü yerinden fırladı:

Ne demek üniversite öğrencilerinin kıyma makinasına atıldığına dair hiçbir bilgi yok?

Yok demeyeceksiniz, VAR İMAJI VERECEKSİNİZ!diye bağırdı.

Yani bizim iddiamızın doğru ya da yalan olması önemli değil, iddiamızın millet tarafından kabul edilmesini sağlayıcı her türlü yalan ve iftirayı atacaksınız, demiş oluyordu İnönü.

Ya huyundan ya tüyünden esprisinden hareket edersek;

CHP’lilerle ve CHP medyasıyla bu kadar içli dışlı olan Kahveci ve benzerlerinin, dünyanın hayran kaldığı savunma sanayimizdeki başarının Recep Tayyip Erdoğan’a başarı, onur olarak yazılmasını istememelerini anlıyorum. Anlamadığım(!) şu:

Şimdi Kahveci Bey’in mantığına göre gidersek,

Önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı ve öğrencileri, esnafı rahatlatan ekonomik kararları 28 Şubat’ın generalleri mi, yoksa 15 Temmuz’un rütbeleri sökülen CIA elemanları mı almıştı(!)

Eleştirmek isteyen herkes en ağırından eleştirisini yapsın ama bunun için hilaf-i hakikate sarılması gerekiyor mu?..