Savunmadaki başarı Kenan Evren'in(!)
Demokrasilerde muhalif olmakla muhalefet
partisi olmak aynı anlama gelmiyor. Muhalefet partisi olunur, millet ana
muhalefet görevini size verebilir de, siz sadece muhalif kalmakla yetinirseniz
görevinizi yapmış olmazsınız. Muhalefet partileri ülkenin iç ve dış sorunlarına
dair alternatif çözümler üretmekle yükümlüdürler.
Üzülerek belirteyim ki 20 yıllık AK Parti iktidarında ana muhalefet partisi CHP’nin yaptığı gibi
diğer parti ve medyada karşılaştığımız ahlaka mugayir muhaliflik ülkeye zarar
veriyor.
Siz de izlemişsinizdir;
Sokak röportajı yapanlar mikrofonu “-Z” kuşağına tutuyor:
İmamoğlu Marmaray’ı yaptı, güzel olmuş mu?
“Çok güzel
olmuş. İmamoğlu çalışıyor…” diyor genç
kızımız.
3. Köprü İmamoğlu tarafından yapıldı, beğendin
mi?
“Çok
beğendim, adam çok çalışıyor”
diyor üniversiteli gencimiz.
8-10 gencimizin cevabı bu minvalde.
Hadi bunlar genç, okumuyor belki, aklı
kesmiyordur, ama ya Abiler…
Ah abiler!
Geçtiğimiz günlerde Karar Gazetesi
yazarlarından İbrahim Kahveci, önemli duraklarından olan CHP’nin kanalı Halk
TV’ye çıkmıştı. Sayın KahveciTEKNOFEST’ten girdi, savunma sanayimizden çıktı,
lafı evirdi çevirdi sonunda nefsini rahatlatan cümleyi kurdu:
“Bugün
Türkiye savunma sanayisinde büyük başarı elde etti ama bu savunma sanayinin
temelleri 1980’lerde atıldı…”
dedi.
Dikilen
ağacın 10 yıl, 15 yıl sonra meyvesi alınacak,
da dedi Kahveci. Yani savunma sanayinin başarısı Erdoğan’a ait değil, asıl
başarı Kenan Evren’in diyordu Kahveci.
Bir vicdan taşımayabilir Sayın Kahveci,
lakininsanları geri zekâlı göremez.
1980 ile 2022 arasında tam 42 yıl geçmiş. Bu 42
yıl boyunca bir tek 12 Eylül darbecisi ya da CHP gibi “darbeyancısı” parti bileböyle bir iddiada bulunmadı.
Bunlar bulunmasa da İbrahim Kahveci bulunur.
Rahmetli Menderes’in İsmet ve İnönü’yü
birbirine çarptığı, CHP’yi Anadolu bozkırına gömdüğü dönemlerdi. İnönü, Başbakan
Menderes’i meşru, şeffaf, hukuki boşluğu bulunmayan seçimlerle yenemeyeceğini
anlamıştı. İnönü bu imkânsızlığı fark edince yalana, iftiraya başvurmayı
denedi. Meydanlarda, TBMM’de, basında:
Menderes
üniversite öğrencilerini Et Balık Kurumu’na ait kıyma makinalarına atıp
doğruyor, diyordu. Hatta CHP’li 3
milletvekilini bu “katliamı(!)” araştırmakla görevlendirdi. İnönü, Milli Şef
ya, milletvekillerinin kendisini yalancı çıkartmayacağını bekliyordu.
İşler İsmet İnönü’nün beklediği şekilde
yürüyordu. Ankara’daki Et balık Tesisleri bir bir ziyaret edildi. Kıyma
makinaları incelendi. En son detaylı bir rapor hazırlayan heyet TBMM’de CHP
Grubu’nda İnönü’nün huzuruna çıktı. Raporu okuyan sözcü:
“…yaptığımız
incelemelerde üniversite öğrencilerinin kıyma makinasına atıldığına dair hiçbir
bilgi yoktur!” dedi ki, hiç olmayan
İnönü Zaferlerinin sahibi İsmet İnönü yerinden fırladı:
Ne demek
üniversite öğrencilerinin kıyma makinasına atıldığına dair hiçbir bilgi yok?
Yok
demeyeceksiniz, VAR İMAJI VERECEKSİNİZ!diye
bağırdı.
Yani bizim
iddiamızın doğru ya da yalan olması önemli değil, iddiamızın millet tarafından
kabul edilmesini sağlayıcı her türlü yalan ve iftirayı atacaksınız, demiş
oluyordu İnönü.
Ya huyundan ya tüyünden esprisinden hareket
edersek;
CHP’lilerle ve CHP medyasıyla bu kadar içli
dışlı olan Kahveci ve benzerlerinin, dünyanın hayran kaldığı savunma
sanayimizdeki başarının Recep Tayyip Erdoğan’a başarı, onur olarak yazılmasını
istememelerini anlıyorum. Anlamadığım(!) şu:
Şimdi Kahveci Bey’in mantığına göre gidersek,
Önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı
ve öğrencileri, esnafı rahatlatan ekonomik kararları 28 Şubat’ın generalleri
mi, yoksa 15 Temmuz’un rütbeleri sökülen CIA elemanları mı almıştı(!)
Eleştirmek isteyen herkes en ağırından eleştirisini
yapsın ama bunun için hilaf-i hakikate sarılması gerekiyor mu?..