Savunma sanayii neden önemli?
Devir teknoloji devri. Hem de ileri teknoloji. Akıncı İHA, İran’ın davetiyle düşen helikopterin yerini buldu, Türkiye’nin teknolojide hangi noktaya geldiği ortaya çıktı. İran da İHA üretiyor ama o İHA’ları kendi uydu sistemleri ile kontrol edebiliyor mu? İşin gerçeği şu: Türkiye de, İran da Batının, özellikle teknolojik ürünlerdeki ABD ambargosu ile karşı karşıya. İran açık ambargoya tabi, Türkiye yarı açık ve gizli ambargolarla uğraşıyor…
Geçtiğimiz yıl yapılan milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı
seçimleri neden önemliydi, biliyor musunuz? Eğer Cumhur İttifakı devam etmezse
Türkiye’nin teknoloji alanında kazandığı başarılar sıfırlanır, savunma
sanayiinde geldiğimiz mesafe çöp olurdu. ABD’nin kuyruğuna takılmış bir
Kılıçdaroğlu, çevresindeki güya parti başkanı kazmalarla birlikte ülkenin tüm
kazanımlarını yok ederdi. Millet, bağrına taş basıp ekmeğinin arasına peynir koyamasa
bile mevcut iktidarı devam ettirdi. 31 Mart’ta da “Kendine çeki düzen ver” uyarısı
yaptı.
Biz, Milli Mücadele’de batı ülkelerine karşı savaştık. 1974 Kıbrıs
Barış Harekatında sadece Rumlarla değil, ABD ile karşı karşıya geldik. ABD
iletişim sistemlerimizi kör ettiği için kendi gemimizi, Kocatepe muhribini
batırdık. Yıllarca ABD’nin ambargolarına maruz kaldık. Son yıllarda güney
sınırımız boyunca ABD piyonları ile örtülü bir savaştayız. Tüm bunları lehimize
çevirmeye başlayan ise savunma sanayimizdeki olumlu gelişmeler oldu.
***
Teknolojinin kontrolü sizin elinizde olmazsa tıpkı Muhsin Yazıcıoğlu
cinayetinde olduğu gibi sizi yanlış yönlendirirler. Çukurca’da kaçakçıların öldürülmesi
gibi yanlış istihbaratla kendi insanınızı hedef haline getirirler. Batı ile
ticarete, iş birliğine evet ama dostluk mümkün değil. Ayıdan post, batılıdan
dost olmaz. Eğer Akıncı gitmemiş olsa, İran düşen helikopteri el yordamı ile
günlerce bulamazdı.
Akıncı, teknik özellikleri üst düzey bir insansız hava aracı. Tabi
yer kontrolü yapıp, onu yönlendiren ekipleri de unutmamak lazım. Türkiye son
yıllarda yetiştirdiği uzman ekiplerle de öne çıkmaya başladı. Akıncı’nın
İran’da yaptığı tam bir başarı öyküsüdür. Tıpkı savaş alanlarında dünya savaş
konseptini değiştiren TB2 gibi Akıncı da çok şeyi değiştirmeye gebe.
Bir konu da dikkatten kaçmamalı. Akıncı, Aselsan’nın
geliştirdiği Satkom isimli telsiz uydu haberleşme sistemini kullanıyor. ABD
uyduları değil Türk uyduları üzerinden haberleşmeyi sağlıyor. İletişimin
sıfırlandığı bölgelerde kendi merkezi ile problemsiz haberleşme imkanı sağlıyor.
Tüm bunlar bir bütün olarak savunma sanayiinde geldiğimiz noktayı göstermesi açısından
çok ödemli.
***
Geçtiğimiz günlerde Hürjet, Türk Yıldızları’nın elinde eğitim ve
devriye görevlerinin ötesine geçerek havada bir akrobasi canavarına dönüştü.
Şimdi Anka 3, çift jet motorla ses hızının üzerine yani hipersonik hızlara ulaşacak.
Kaan, ikinci uçuşunu gerçekleştirdi. TB2 alan ülkeleri artık sayamaz olduk. TB3
ile Kızılelma jeti, gemilerden dikey inip kalkma özelliğine kavuşmak üzere. Bu
gelişmeler içinde bulunduğumuz 5 yıllık dönemde Türk Savunma Sanayii’nin
dünyanın hayal edemeyeceği bir noktaya geleceğinin göstergeleri.
Bunlar ne ile oluyor derseniz, tek cümlelik bir cevabı var.
Teknoloji ile donatılmış milli ve yerli insan gücüyle. Türk Hava Yolları’nı
adam ettikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tusaş’ın başına geçirdiği Prof.
Dr. Temel Kotil’den şimdi binlerce oldu. Önüne engel konmadığı takdirde
Baykar’ın geldiği uluslararası düzey, parmak ısırttıracak seviyede. Enflasyon
da dizginlenip fakirlik azaltıldıktan sonra sizce de Türkiye’nin sırtı yere
gelir mi?