Savunma Sanayi ile Manevra Alanı Genişliyor
Türkiye her geçen gün savunma sanayide bir tık daha ileriye gittiğini kanıtlıyor.
Türkiye'nin büyüyen savunma sanayisi disiplinli bir şekilde gelişirken yabancı basın ve bazı devletler Türkiye’nin yaptıklarını analiz etmeye çalışıyor.
Türkiye’nin aynı zamanda uyguladığı ve taviz vermediği dış politika argümanları birçok ülke üzerinde etkili olurken Türkiye’nin yeni geliştirdiği savunma seçenekleri hem yeni pazarların oluşmasına hem de Türk Savunma Sanayinin gelişimine zemin hazırlıyor.
Özellikle Türkiye İHA ve SİHA konusunda uzmanlaşmaya başlarken SİHA araştırmalarının gelişime açık bir bölüm olduğu görüldü.
Türkiye’nin İHA yapımında kazandığı başarılar dünya basınında geniş yer bulurken yeni çıkacak olan SİHA modelleri de ciddi bir merak haline gelmiş durumda.
Türkiye’nin göz bebeği projelerinden yerli savaş uçağı TFX’in yapımı hızla sürerken TFX’e yönelik Jet motoru araştırmaları da hızla sürüyor.
Belirtilene göre TFX’in 2030’da göklerde olacağı planlanırken motor çalışmalarının erken bitmesi durumunda Milli Muharip Uçak TFX’in daha da erken motor çalıştırabileceği söyleniyor.
Dolayısıyla, Türkiye’nin büyüyen savunma sanayisi, silah ithalatına daha az yönelmesi ve daha fazla savunma ihracatı yapması Türkiye’ye dış politikada hem daha fazla alan açıyor hem de ciddi bir manevra alanı oluşturuyor.
Bu durum hem NATO’da hem de Avrupa Birliği hem de diğer devletler üzerinde ekonomik ve savunma iş birliğinin hızlanmasını sağlıyor.
S-400 yerine HİSAR-U
S-400’lerin alınmasından sonra Türkiye Kendi Hava Savunma Sistemi üzerine Çalışmalarına hız verdi.
Özellikle Hisar projesinin en önemli kolunu oluşturan HİSAR-U yani SiPER projesi Türkiye’nin Milli ve Yerli Hava Savunma İhtiyacını karşılayacağı belirtiliyor.
Ciddi menzil çalışmalarına yer verilen bu proje’de araştırılan yerli hava savunma sisteminin tümüyle milli ihtiyaçların karşılanması hedefleniyor.