Dolar (USD)
32.60
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2493.46
BIST 100
9464.69
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Aralık 2022

Savunma sanayi, enerji üssü, döviz kuru ilişkisi

Türkiye, bölgesel güç ve küresel oyuncu olma yolunda çok kritik bir dönemden geçiyor. Jeopolitik, jeostratejik, jeoekonomik, jeokültürel avantajlarını savunma sanayinde attığı yerli ve milli üretimlerle destekleyerek kritik adımlar atıyor.

Yapay zekâ ile geliştirilmiş SİHA’larımızın sahada destan yazması, Türkiye’nin uluslararası politik ekonomi alanında stratejik adımlar atmasına çok güçlü katkı sağlıyor.

Yurtiçinde terörle mücadele operasyonlarında kritik rol oynayan yapay zekâ destekli savunma sanayi ürünlerimiz yurt dışındaki operasyonlarda da hayati önem arz ediyor.

Yurtiçinde terörle mücadelede büyük oranda başarı sağlanmasıyla, bir zamanlar terörle anılan bölgelerde petrol arama çalışmaları artmış ve geçtiğimiz günlerde günümüz fiyatlarıyla 12 milyar dolarlık petrol rezervi bulunduğu açıklanmıştı.

Yurt dışında ise Libya’ya verdiğimiz SİHA ve yüksek askeri tecrübe desteğiyle Akdeniz’de mavi vatanın korunması yönünde çok büyük bir etki oluşturduk.

Karabağ savaşında Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği destek yıllarca çözülemeyen sorunun çözülmesine çok büyük katkı sağladı. Karabağ zaferi dünya savaş tarihine altın harflerle yazıldı. Bu zaferin ayrı bir özelliği daha var. Türk Devletleri Teşkilatı arasındaki bağların kuvvetlenmesine vesile oldu. Nitekim Türk devletlerinin birbirlerine verdiği destekle yeniden tarih yazılabileceğini gösterdi.

Bu sürecin desteğiyle geçtiğimiz günlerde Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan üçlü zirvesi yapıldı. Azerbaycan ile yürütülen TANAP benzeri bir projenin üç ülke arasında yapılarak Avrupa’ya gaz sevkiyatının başlatılması çalışmaları başlatılıyor.

Tüm bunların yanında Rus Gazının da Türkiye üzerinden Avrupa’ya gittiği düşünülürse Türkiye doğalgaz konusunda Avrupa için çok daha kritik bir ülke hâline geliyor.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in yaptığı açıklamayı da hesaba kattığımızda doğalgaz fiyatlarının Türkiye’de belirlenmesi Türkiye’yi bölgesel anlamda önemli bir güç merkezi hâline getirecek.

Devam...

İsrail gazının Avrupa’ya taşınması için en makul güzergâhın Türkiye olduğu ve bunun yanında Mısır’ın Doğu Akdeniz’de keşfettiği doğalgazla birlikte düşünülürse Türkiye’nin doğalgaz merkezi olması adeta kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Fakat Mısır’ın Avrupa’ya doğalgaz satma isteği varsa bu doğrultuda Türkiye ile Münhasır Ekonomik Bölge antlaşması yapması gerekecek ki bu da Türkiye’nin Akdeniz’de gerek Yunanistan gerekse Kıbrıs’ın Güney bölgesinde bulunan yer konusunda büyük bir avantaj sağlamasına vesile olacaktır.

Tüm bunlar dışında Türkiye’nin Karadeniz’de keşfettiği doğalgaz ve potansiyeli, ayrıca Doğu Akdeniz’deki potansiyel düşünüldüğünde Türkiye’nin doğalgaz fiyatlarının belirlenmesi konusunda çok daha önemli bir ülke hâline geleceğini şimdiden söyleyebiliriz.

Türkiye’nin enerji alanında bölgesinde kritik bir ülke hâline gelmesinde Türkiye’nin savunma sanayinde yakaladığı ileri teknoloji üretimi başarısı şüphesiz en önemli etkenlerden birisi… Ancak siyasi iradenin de bu konuda sağlam durması asla göz ardı edilmemelidir. Çünkü Devrim Arabaları örneğinde olduğu gibi mühendislerimiz o zaman da başarılı çalışma yapmıştı ancak siyasi iradenin üretilen teknolojinin arkasında sağlam bir şekilde durmaması üretimin geliştirilerek devamının gelmemesine neden olmuştu. Günümüzde durum çok daha farklı bir hâle gelmiş durumda. Ses hızını aşan süpersonik füze üreten Türkiye ambargoya maruz kaldıkça bu alanda çok daha büyük adımlar atmaya devam ediyor.

Satın almak istenen, siparişin verilmesi hâlinde bile 30 ay bekleme süresinin olduğu MK-41 VLS dikey atım sistemleri ABD’nin ihraç lisansı vermediği için alınamadı. Ancak tasarım, geliştirme ve doğrulama süreçleri dâhil 36 ay gibi bir sürede MİDLAS (Milli Dikey Atım Lançer Sistemi) adı verilen projeyi tamamladık. Bunun dışında Lazer güdümlü füzelerin ve hava savunma sistemlerinin en önemli parçalarından biri olan Lazer Dedektör Sinyal Kuvvetlendirme Çipini de ürettik.

Tüm bu yüksek teknolojili üretimlerimiz sayesinde yürüttüğümüz dış politika sayesinde enerji üssü olmamız ve diğer enerji yatırımlarımız sayesinde, cari açık yerine cari fazla verme dönemine geçeceğimiz söylenebilir. Böylece Türkiye ekonomisine karşı dışarıdan düzenlenebilecek döviz kuru ataklarına karşı en önemli savunma mekanizmasını da kurmuş olacağız. Şimdiden döviz kurunun dengelenmesi ve MB rezervlerinin 128 milyar doları aşması bu yönde ilerlediğimizi gösterir nitelikte. Bu gidişle rezervlerimiz daha da artacak gibi görünüyor.