Dolar (USD)
34.92
Euro (EUR)
36.39
Gram Altın
2942.93
BIST 100
10025.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Ekim 2019

Savaşa hayır, öyle mi?

Türkiye ne zaman ulusal güvenliği için bir operasyon başlatsa anında, “savaşa hayır” nutukları atan samimiyetsiz, sevimsiz, milletin kaygılarından bihaber bir tayfanın, ülke karşıtı kampanyalar başlattığını görüyoruz.

PKK’nın yaktığı ormanlara, kaçırıp tecavüz ettiği çocuklara, öldürdüğü sivil masum insanlara, bombalama eylemlerine tek söz etmeyen bu sözde barışsever tayfanın, Türkiye’nin güvenliği söz konusu olunca nedense hemen akıllarına savaş geliyor.

Elli yıldır durmadan çocuk öldüren, tüm silahlarını Filistinli Müslümanlar üzerinde deneyen İsrail’e karşı bir kez olsun “savaşa hayır” demediler.

Irak’ta bir milyon çocuk öldüren, Müslüman halkın tepesine bomba yağdıran, ülkelerini harabeye döndüren Amerika’ya karşı bir kez olsun “savaşa hayır” demediler.

15 Temmuz’da üzerimize tank süren, gazi meclisi bombalayan, vatandaşlarımızı katleden FETÖ’ye karşı bir kez olsun darbeye/öldürmeye hayır da diyemediler.

Amerika, İsrail ve onun uşaklığını yapan terör örgütlerine gelince sessiz kalan; ancak kendi milli güvenliğini garanti altına almak için terör örgütlerine operasyon düzenleyen Türkiye’ye gelince “dur” diyen Amerikancı, NATO’cu, emperyalizmin kölesi olmuş bu tayfa da açıkçası ayrı bir güvenlik sorunudur.

Tüm dünya bilir ki; Amerika’nın masraf edip silahlandırdığı YPG/PYD/PKK terör örgütünün vazifesi, Suriye’nin kuzey bölgesinde bir terör devleti kurmaktır. Bu terör devletinin Kürtlerin hakları, özgürlükleri ile uzaktan yakından alakası yoktur.

Türkiye’yi doğrudan bir terör devleti ile komşu yapacak olan bu büyük tehdidin bir sonraki aşaması, “Büyük İsrail Projesi” kapsamında Türkiye’den toprak talep edilmesidir.

O yüzdendir ki; “Filistinli çocuklar teröristtir, onlara görüldüğü yerde ateş açılmalıdır.” diyen İsrailli siyasetçi, azılı katil, Naftali Bennett; “Kürtler(PKK,PYD,YPG) için dua ediyoruz. Devletimizin kaderini asla (ABD dâhil olmak üzere) başkalarının eline bırakmayacağız.” diyor.

O yüzdendir ki; Batı, Erdoğan’ı yeni bir iç savaşa davetiye çıkarmakla itham ediyor.

O yüzdendir ki, Gladyo’nun köpekliğini yapan Türkiye düşmanı bir firari; “Erdoğan’ın DAEŞ militanlarından bir ordu kuracağını, demografik yapıyı değiştireceğini” ifade ederek algı üretmeye kalkıyor.

O yüzdendir ki, “Bir savaşın eşiğindeyiz, bizi karanlık günler bekliyor” diyerek köşeye sıkıştıklarını itiraf ediyorlar.

O yüzdendir ki, “Türk-Kürt savaşına hayır!” diyerek meseleyi saptırmaya çalışıyorlar.

Türklerle Kürtler tarihin hangi döneminde savaşmış? Oysa bu, Türklerin de Kürtlerin de emniyeti, huzuru, barışı ve özgürlüğü için yapılacak bir terör operasyonudur.

Bölgede bir terör devleti kurma planları söz konusu. Bu, yüz yıllık bir plan. İslam coğrafyasının haritalarını değiştirme ve direnme yetilerini köreltme, Türkiye ile olan tüm bağlarını koparma planıdır bu.

“Güney sınırımızda yaşadığımız problemler, askeri yolla değil; demokratik yöntemlerle çözülür, çözülmeli, o halde ne diye savaşıyoruz?” diyen soytarılar, terör örgütüne destek veren ihanet şebekesinin içerisindedir.

ABD vaktiyle 36. paralelin kuzeyini ve 32. paralelin güneyini güvenli bölge ilan etmiş, Çekiç Güç’ün bölgeye gelmesiyle Kuzey Irak’ta bir Kürt Bölgesi oluşturulmuştu.

ABD, Kürtlere güvenli bölge sağladıktan sonra 1992 yılında ilk Kürt Parlamentosu’nun açılışını yaptı. CIA ise Kürt kuruluşlarına, ajan ve muhbirlerine para aktarmakla meşguldü. ABD tüm bu faaliyetlerini Kürtleri sevdiği için yapmadı.

Bugün de aynı adımları takip etti. Ne var ki bu sefer karşısında ABD’nin paralı terör örgütü olan FETÖ’yü bünyesinden temizlemiş Türkiye engeline takıldı.

150 yıldır oyun kurma kabiliyetini yitirmiş Türkiye’nin bugün bir “devlet” gibi davranmaya başladığı, politika ürettiği ve bir aktör olarak tavır koyduğu bir zamandayız. Bu, kendini bu topraklara ait hissedenler için gurur verici bir gelişmedir.

Şu bir gerçek ki; Türkiye engelini ortadan kaldırarak yeni bir dünya düzeni tesis etmek istiyorlar. Unutmayalım, ABD hiçbir zaman Türkiye ile müttefik olmadı.

İçeride de İslamcısından solcusuna, medyasından sivil örgütlerine, siyasetçisinden sanatçısına varana kadar Amerikan’ın hizmetkârlığını yapabilecek sadık köleler satın aldılar. Emin olun, her şeye rağmen ülkümüzü ve ülkemizi korumayı başaracağız.