Şartlar Türkiye'yi tarihi misyonu üstlenmeye zorluyor
Son toplandıklarında (1897) İslam'ı yeryüzünden tasfiye edip Tanrı'nın kendilerine vaat ettiği cihan hakimiyetini tesis etmek için uzun soluklu bir plan yaptılar. Finans, din ve siyaset üzerine bina edilmiş korkunç, acımasız bir projeydi bu! 1982 yılında İsrael Shakak tarafından kaleme alınan Odet Yinon Planı da bu ana projenin bir devamı niteliğindeydi. Bu plana göre Türkiye, Irak, Suriye, Arabistan, Afganistan, Sudan, Cezayir gibi İslam ülkeleri İsrail için bir tehdit unsurudur. 11 Eylül kumpasından sonra da BOP çerçevesinde bu ana planın/projenin dönem dönem güncellediğini görmekteyiz. Nihai hedef İsevilik ve Musevilikten sonra İslamiyet'i de tahrif edip karma, ortak bir beşeriyet dininin hayata geçirilmesidir.
Cihan imparatorluğu yıkıldı. Anadolu, CHP adlı bir parti marifetiyle batıcı sisteme eklemlenmeye çalışıldı. Zorla şapka giydirmenin adını inkılap koydular örneğin! Sonra Irak, Afganistan ve Libya işgal edilerek iç savaşa sürüklendi. Sudan ikiye bölündü, Mısır'da askeri darbe yapıldı. Suriye iseüzerinde güç savaşı verilen kanlı bir ülke durumunda. Anadolu'nun 15 Temmuz'da tekrar işgal edilmek istenmesi ve Filistin'de hemen her gün öldürülen Müslümanlaru2026
Siyonist aktörler soğuk savaş döneminde komünizm bahanesiyle bilhassa Anadolu'ya FETÖ gibi ciddi yatırımlar yaptı. MOSSAD daha henüz PKK kurulmadan Kürt militanlarını eğitmeye başlamıştı bile! FETÖ eliyle de dinler arası diyalog ve ılımlı İslam gibi projelerle İslam alemine narkoz verip sonra cerrahi operasyon yapacaklardı.
Yeni Dünya Düzeni'nin tesis edilmesi için medya, siyaset, sanat, iş dünyası başta olmak üzere Anadolu'da tek bir boş alan bırakmayan baronlar, milletin uyanmaması için hemen her türlü tedbiri almıştı. Her ne kadar CHP eliyle Devlet-i Aliyye'nin hazin yıkılış öyküsünü unutturmaya çalışsalar da bunu hafızasından bir türlü söküp atamayan derin Anadolu'yu hesap edemediler. Erdoğan'ın bu sistemli kuşatmayı kırmak ve boyunduruk altına girmemek için gösterdiği cesaret ve kararlılık derin Anadolu'yu harekete geçirdi. Bu uyanışın faturasını çok ağır bir bedelle ödetmeye kalkmalarının yegane nedeni budur.
Bakınız ben her ne kadar 1897 yılında yapılan bir plandan bahsetsem de bu hakikatte Şeytan'ın Allah'ın huzurundan kovulmasıyla başlayan bir savaştır. "Bana kıyamete kadar mühlet ver onları yoldan saptıracağım" diye ant içen şeytanın kurduğu bir düzenekle mücadele ediyoruz. "Her şeyi gören göz"olarak sembolize edilen bu korkunç düzeneğinin işleyiş şeklini, nihai hedefini bilmez ve bu doğrultuda stratejiler üretemezsek vay halimize! Tek Dünya Düzeni"ni gerçekleştirmek için yapılması gereken üç dünya savaşını yazdığı mektupta bildiren Albert Pike'in ilahı şeytandı! New Age akımının kurucusu Madame Petrovna Blavatsky; Gezegenimizin ilahı ve tek ilah şeytandır" diyor. Sayısız örnek verebilirim. Hepsi şeytana hizmet ediyor.
Bugün insanları yolundan saptırmak suretiyle de Allah'a savaş açan global çete aynı zamanda şeytanu00ee bir düzenektir. FETÖ işte bu şeytani düzeneğin ordusu konumundadır. Bu örgütlü mekanizma şeytanu00ee güçlerin, Rahmanu00ee güç gibi algılanmasını bir kısım art niyetli, İslam'ı kendi çıkarları için kullanan İslamcıların eliyle yaptırıyor. Kürtleri Kürtlerin içinden, Müslümanları da Müslümanların içinden çıkan yapılarla tasfiye etme girişimi!
Bugün Suriye'nin kuzeyinde Kobani'den Kamışlı'ya kadar olan sınır hattında ABD'nin zırhlı araçları konuşlandırılmış durumda. Anadolu'daki uyanışın getireceği sosyolojik dalgalanmanın İslam coğrafyasına nüfuz etmemesi için buraya bir set çekilmesi gerekiyor. Bu bariyer malumunuz PYD Devleti projesidir.
20 0cak 2016'ta İsrailli Bakan Ayalet Şaked; "Milletlerarası topluma Kürt devleti kurulması çağrısı yapmalıyız" demişti. Keza İsrail'in Vatikan Temsilcisi Sahyoun Afroid'in de görüşü bu yönde. Küresel şeytani düzen, Kuzey Suriye'de PYD devletçiği projesinden vazgeçmeyecektir. Küresel baronlardan Rothschildlerin CEO'su olarak vazife yapacak olan Macron da farklı düşünmüyor.
Şunu demek istiyorum. Evvela karşımızdaki gücün mahiyetini, işleyiş prensibini iyi anlamalıyız. Doğu ve batı sadece iki ayrı coğrafya değil bu aynı zamanda iki ayrı dünya, iki ayrı sistem demektir. Birini harekete geçiren küresel şeytani düzen, diğerini harekete geçiren ise iman, tarih ve şuur. İşte biz bu ruhu, şuuru yeniden yakalamak üzereyiz.
Bu yüzdendir ki bu mücadele Üstad'ın ifadesiyle söyleyelim; parsa toplamaya çıkmış ve pislik yapma pahasına kendini mesele haline getiren su kabağı cinsinden omurgasızlarla artık yürümez! Cebinde beş kuruşu olmadan mücadele eden çileli insanların ciğeri beş para etmez menfaatçiler tarafından el etek çektirildiği, çelme takıldığı bu çirkin, kirli, ahlaksız düzeni yıkmalıyız.
Asıl şimdi başlıyoruz. Milliyet yazarının köşesinde en az 30 yazarı takımlara ayırarak futbol maçı seviyesindeki analizlerle kışkırtması ve bu yazarların da kahir ekseriyetinin buna teşne olması yeni dönemde üsteleneceğimiz tarihi misyonun önüne geçmemelidir. Anadolu'nun ruhuna uygun köklü bir yenilenmeye, nefese ve şuura ihtiyacımız var. Ve bunun ahlaki ve fikri zeminde olması gerekiyor. Mirzabeyoğlu'nun dediği gibi "Şartlar Türkiye'yi tarihi misyonunu üstlenmeye zorluyor."