Sarp yokuşu aşabilmek!
Vermek insana zor gelir. Hemen herkes vermenin, yardımsever olmanın, muhtaçlara yardım etmenin faziletli bir davranış olduğunu kabul eder. Hatta sık sık bu tür davranışların güzelliğinden bahseder. İbrahim b. Ethem’e sürekli cömertlikten bahseden bir adam gelerek kendisine nasihat etmesini ister. İbrahim b. Ethem: “Açığı kapat, kapalıyı aç” der. Nasihat isteyen adam bu nasihatten bir şey anlamadığını söyleyince İbrahim b. Ethem ne demek istediğini açıklar:
“Sürekli cömertlikten, yardım etmenin faziletinden bahseden ağzını kapat. Hiç açılmayan keseni de aç.”
Evet, aslolan konuşmak değil, yapmaktır. Yapmak konuşmaktan zordur haliyle. Kur’an-ı Kerim'de Rabbimiz (c.c.) vermeyi, yetime-yoksula yardım etmeyi sarp yokuşu aşmaya benzetir:
“Biz insana iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi? Ve ona iki yol göstermedik mi? Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmektir. Veya bir kıtlık gününde yakını olan bir yetimi yahut aç açık bir yoksulu doyurmaktır. Sonra iman edip birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve merhameti öğütleyenlerden olmaktır.” (Beled, 8-17)
Türkiye Diyanet Vakfımızın İdlib’deki yetim kamplarını ziyaret ettik. Savaşta yetim kalan binlerce çocuğa, büyük çoğunluğu Anadolu'dan olmak üzere sarp yokuşu aşmak isteyen Müslümanların merhamet elini Diyanet Vakfımız ulaştırmaya çalışıyor. Kamplarda elimize, kolumuza, bacağımıza sarılan ve şefkat arayan çocukları görünce dert ettiklerimizin dert olmadığını anlıyor insan...
Yokluk ne demek fark ediyor insan...
Savaş ne demek…
Ev ne demek, eşya ne demek…
En önemlisi vatan ne demek, devlet ne demek…
Vermeyi unutunca bencilleşiyor insan. Yalnızca kendisini düşünüyor. Tek gayesi rahat etmek, arzu ve isteklerini tatmin etmek oluyor.
Ramazan günlerinde iftar ettirecek yetim ve yoksulları arayan merhamet yüklü yürekli insanların olduğunu bilmek rahatlatıyor insanı. Oturduğu muhitte sokak sokak, ev ev dolaşarak muhtaç arayan müminler var. Rabbimiz onlardan razı olsun.
“Ben ve yetimi gözeten, parmakların yan yana oluşu gibi cennette yan yanayız” buyuruyor Peygamber Efendimiz (a.s.).
Sarp yokuşu aşmak ve Hz. Peygambere (a.s.) komşu olmak ne güzel!