SARIKAMIŞ VE DÜRÜMLÜ ŞEHİTLERİNE RAHMET OLSUN
Ülkemiz zor günler geçiriyor. Her gün yürekler yangın yerine dönüyor. Daha dün Sarıkamış şehitleriyle iz bırakan o güzel beldeye derin bir yara açıldı. Atom bombalarının yapabileceği derin bir çukur bu toprakların bağrına açılmış unutulmaz bir derin boşluk, büyük bir acı olarak hep yer edecek. Her zaman söylemeye çalıştığım gibi neredeyse yüz yıl önce gencecik yürekleriyle düşmanla savaşmaya giden bu toprağın yiğitleri hiçbir ayrım olmadan, Türk'ü, Kürd'ü, Abaza'sı, Çerkez'i, ,Arnavut'u cepheye koştular. Donduran soğukların altında, karlarla kaplı dağlara vurduklarında kendilerini bilmiyorlardı şehadet bir muştu gibi onları beklemektedir. Sarıkamış'ın şanlı yiğitleri olarak hep anıldı onlar.
Aralık ayının soğuk ve donduran günlerinde Allahüekber dağlarına tırmanan binlerce yiğit adeta Çanakkale'nin geçilmezliğini önden yaşatır gibi yürüdüler düşman üstüne. Birlik ve beraberlikle yürüdüler durmaksızın, ölümün soğuk yüzü şehadetin serinleten sıcacık dirilten nefesi onlara ulaştıklarında artık mertebelerin en yücesinde konaklıyorlardı. Sarıkamış şehitlerini rahmetle anıyoruz. Onlar bu toprakların unutulmaz kahramanları, bu toprağın, bu aziz Anadolu coğrafyasının kurtuluş ve özgürlük mücadelesinin mayasını çalmış yiğit dedelerimizin ruhları şad olsun.
Anadolu topraklarının kadim mayasını, birlik ve beraberliğini bozmak isteyen fesat güçler daha dün hep birlikte kurtuluş mücadelesi verilmiş topraklardaki masum Kürt halkını katlediyor. Rabbim cennet vatanın her bir zerresine zarar vermek isteyenlere fırsat vermesin, oyunlarını başlarına dolasın. Dürümlü şehitleri, hepimizin yüreklerini yaktı. Yine arkada tüyü bitmemiş yetimler, dul genç kadınlar kaldı. Yüreklerimize ateşler düştü. Tüm şehit yakınlarına sabırlar, şehitlerimize de Rabbimden rahmet diliyorum.
MALATYA KİTAP FUARI VE KÜLTÜR ŞEHRİ OLMAK
Ülkenin sıcak gündemi devam ederken, bir taraftan da kültürel anlamda son programlar, fuarlar, gösteriler hızla devam ediyor. Bizler de elimizden geldiğince bu kültürel programlara, davetlere icabet etmeye gayret gösteriyoruz.
En son hafta sonu Malatya Kitap Fuarı'nın konuğu olarak bu güzide şehirde konuk olduk. Malatya Kitap Fuarı her yıl olduğu gibi yine muhteşem bir organize ile yazarları ve okurları ağırladı. Görülen o ki; istenildiği ve azmedildiği zaman bir şehir kültür başkenti hassasiyetiyle her anlamda verimli bir hal alabiliyor. Bu örnekliği dördüncü defa gittiğim ve artık fahri bir hemşerisi olduğumu söylediğim kayısının eşsiz şehri Anadolu'nun yeşil bahçesi Malatya'da görmekteyiz. Büyük Şehir Belediye Başkanı, Ahmet ÇAKIR' ın kültüre ve sanata verdiği değer, sanatçıya duyduğu saygı her anlamda çalışmalarında hissediliyor. Öncelikle tüm emeği geçenleri ve Başkan Ahmet Çakır'a bu eşsiz ve kıymetli çalışmalarından dolayı şükranların sunuyorum.
Hasibe Çerko, Mukadder Gemici, yine genç öykücülerden evsahibi de olan Emine Batar ile bir oturum gerçekleştirdik. Oturumun başlığı, 'Müslüman Öykücünün Beslenme Kaynakları', olarak belirlenmişti. Arkadaşların hepsi de özgün, kendilerine has her anlamda farklı formatlar da sunumlarını yaptılar. Salonda bizi izleyen çok kıymetli dinleyicilerimizden bahsetmek istiyorum. Bu arada okullardan gelen çocuklar doldu doldu boşaldı. Hepsi de Mukadder Gemici'nin deyimiyle bir hikayeye konu olabilecek halde bizi izlediler, baktılar sonra salonu terkettiler. Ama salonu terketmeyen küçük bir grup öğretmenleriyle programın sonuna kadar bizi dinleme nezaketinde bulundular. İşte bu güzide grup programın sonunda pırıl pırıl gözleri ve heyecan dolu halleri ile öykücü Hasibe Çerko'yu adeta cendereye alacaklar ve arka arkaya sordukları ilginç ve donanımlı soruları ile onu terleteceklerdi. Bu da gösteriyordu ki biz buraya bu güzel yürekli, okuma aşkını şimdiden bir muska gibi yüreklerine mıhlamış çocuklar için de gelmiştik. Hepsini sevgiyle selamlıyorum. Ve onları yetiştiren sabırla başlarında bekleyen o güzel yürekli hocamıza da şükranlarımı sunuyorum.
Oğuz Atay sorar hani "Ben buradayım sevgili okuyucum sen neredesin" diye. Bu soruya üstat belki öldükten yıllar sonra muhatap bulacaktır. Bizim gibi bir avuç edebiyat işçisi öyküyle, denemeyle, şiirle uğraşan acizler de bazen bu okuru müşahhas bir halde karşımızda bulmak onların gözlerine bakıp yüreğimizin imbiğinden süzülüp gelmiş her bir satırın adrese ulaşıp ulaşmadığını görmek isteriz. İmza günleri, fuarlar da bu bulaşmalar için zemin hazırlar.
Hüseyin Gök, "Rasim Özdenören, Maraş'a gelmek için azmetmek gereklidir der, ben de azmettim sizin gibi değerli yazarlarımızla yakinen tanışmak istedim, sizleri görmeye geldim" diyerek bizleri selamlıyor. Uzun zamandır gıyaben tanışıp bulunduğu Maraş'ta edebiyat sevdalısı olduğunu bildiğimiz Hüseyin Bey'le yakinen tanışınca, seçkin bir okurla karşı karşıya olduğumuzu anlıyoruz. Bir grup edebiyat sevdalısı sayıca az ama belki yüzlerce kalabalığa bedel bir halde etrafımızı sarıyorlar. Bizleri evsahibi olarak en güzel şekilde ağırlama telaşındalar. Vakit dar, saatler sayılı ama dostların yürekleri engin kardeşlik ve sevgiyle bizleri ağırlamanın telaşında. Hüseyin Cömert hocam heyecanla, sizin bütün kitaplarınızı okudum diyor. İşte diyorum bir okur, belki binlere değen has bir okurla karşı karşıyayım. Hasibe Çerko' nun kitaplarına dair tuttuğu notları gösteriyor, kullandığı farklı kelimeleri nasıl da itina ile notlandırmış, altını çizdiği satırları tek tek kayda geçmiş. Nitelikli ve has bir okurla karşı karşıya gelmenin şaşkınlığını yaşıyoruz. Mukadder Gemici'nin kitabını su gibi içmişler ve heyecanla bir yenisinin çıkmasını bekliyorlar. Yeni kitabın çıktığı müjdesini veriyoruz, kimisi çoktan almış bile Kar Makamı' nı. Orhan Sezgin Selçuk kardeşimiz Kimya Mühendisi, şehrin sayılı entelektüellerinden belli. Yüzündeki tebessümle nezaketi, samimiyetiyle yüreklerimizi kuşatıyor. "Paradan önce dost biriktirin" diyen Gemuhluoğlu' nun sesine kulak veren bir avuç güzide sanat sevdalısı güzel insanla karşıkarşıyayız anlıyorum. Seminerler veriyor Orhan Sezgin ve aynı zamanda Söz Kitaptan İçeri adıyla bir Edebiyat programı yapıyor.
Öykücü Selma Türköz her zamanki zarifliği ve nezaketiyle bizleri karşılıyor. Emin Batar 'la güzel bir dostluk yaşıyorlar ve yazı yolculuğunu da beraber sürdürmenin dayanışmasıyla eşsiz bir beraberliği soluklanıyorlar. Bu büyük bir lütuf onlar için anlıyorum. Doktor Mehmet Aslan da ilgiyle bizi dinleyenlerden. Kitaplarımızı kendisine imzalıyoruz. "Artık Hasibe Çerko'nun öykülerini okuma zamanım geldi anlıyorum" derken ne kadar seçici ve seviyeli bir okurla karşıkarşıya olduğumuzu anlıyoruz. Nilüfer Zontul Aktaş bu şehrin emektarlarından. Eğitimci ve yazar yönüyle gençleri ve çocukları kuşatıyor. Kendisiyle kısa bir sohbetimiz oluyor.
Ayrılık vakti yaklaştığında Malatya' ya özlemler yüklediğimizi geride yazar seslenişimizin, gizemli yankısını bulduğumuz bir avuç güzide okuru güzel dostları bıraktığımızı anlıyoruz.
Kitap fuarı boyunca yanımızdan hiç ayrılmayan Esra Şahin tanıdığım en azimkar kişilerden. Esra içinde bulunduğu zorlu şartlara rağmen yılmadan azmediyor ve elinden ne gelirse yapıyor. O daha çok şiir yazıyor. Yüksek tansiyon hastası ve görme engelinin olmasına rağmen sanat aşkıyla bu sağlık engellerini aşarak sayısız dereceler alıyor. Yazdığı şiirlerle; Öğretmenler Günün' de Türkiye Birinciliği, 'Ben Gül Sevdalıyım' adlı Peygamber Efendimize yazdığı şiirle Türkiye 2.si, İstiklal Marşı'nın kabülü dolayısıyla, 'Göklerde Bayrak Dillerde İstiklal Marşı' şiiriyle Malatya birincisi olan Esra Şahin' nin kitlaplaşmayı bekleyen toplam 1057 şiiri, 2 tiyatro eseri bir de öyküsü var. Engellere rağmen çevresine faydalı olmaya çalışan Esra büyük bir aşk ve özveriyle şiir yazmayı sürdürüyor. Birçok gence örneklik teşkil edecek bir azimle hayata tutunmaya çalışan kardeşimiz KPSS den de 95,8 puan alarak yakında memurluğa başlayacak. Bu azmin ve kararlı bir şekilde çalışmanın zaferi anlıyoruz. Esra'ya sağlık ve başarı dolu bir ömür diliyorum, misafirperverliği için şükranlarımı sunuyorum.
Biz Malatya'yı çok sevdik. Söylenen o ki; Malatya'da bizi sevmiş, kardeşim Bünyamin Gülbay'ın çalışmaları sonucu belediyenin eşsiz özverisiyle faaliyete geçecek olan kütüphanede çay içmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz bilineu2026 "Ben buradayım ey okur sen neredesin" sessiz, yürekten sorulan o soruya muhatap olan tüm dostları muhabbetle selamlıyorumu2026
Selvigül Kandoğmuş Şahin