Sarıgül'e oyun mu?
CUMHURİYET Halk Partisi çok büyük bir oyunun peşinde bana göre....
TV'ler dün, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün CHP'ye katılım dilekçesini verdiğini canlı yayınlarla duyurdu. CHP'nin ağır toplarından Adnan Keskin, Sarıgül'ün CHP'ye başvuru yaptığını açıkladı. Çok sayıda kişi, bu ana tanıklık etmek için Şişli Belediyesi önünde toplandı.
Haber merkezinde bu olayı konuşurken, ben; "Sahiden Sarıgül CHP'ye mi katılıyor?" der demez arkadaşlar cevabı yapıştırdı, "Yok abi... CHP, Sarıgül'e katılıyor"...
Sonra oturdum düşündüm... Şimdiye kadar Sarıgül'ün CHP'ye katılmasını bekleyen ve bu gerçekleşmediği için bir heyetle Sarıgül'ü CHP'ye resmen davet eden partinin amacı ne olabilir?
Birincisi, Sarıgül'ün karizmasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni kazanmak için yeterli olabileceği düşünülmüştür... Gayet mantıklı... İkincisi ve en uçuk kaçık olanı da şu: CHP büyük bir oyun peşinde. Sarıgül'ü resmen CHP'nin içine alacak, sonra da aday belirleme günü geldiğinde, Sarıgül'ü değil başka birini ki büyük ihtimalle de Gürsel Tekin'i aday gösterecek ve böylece CHP, İstanbul'daki en büyük rakibini ekarte etmiş olacak... Ne plan ama değil mi? Yok canım, bu kadar da olmaz demeyin... CHP bu! Olur mu olur!
Aziz Yıldırım yine kazanır mı?
F.Bahçe'de Başkanı Aziz Yıldırım, bu kongrede de kazanır mı? Bana göre yine kazanır. Çünkü kongre avucunun içinde.... Rakip Mehmet Ali Aydınlar'a, kongre üyelerinin isim listesi bile verilmezken, Sayın Aziz Yıldırım, kongre üyelerine yemek üstüne yemek veriyor, telefonla SMS'ler gönderiyor, her türlü yakın markaj kurallarını uyguluyor.
Kongre sonucundan ziyade kongre salonunda neler olacağını az buçuk kestirmek mümkün. O gün F.Bahçe kongresinde büyük kargaşa yaşanacağı kesin. Sandalyeler havada uçuşacak, birbirlerini yumruklayanlar, küfür edenler, tekme tokat girişenler olacak. Sonra polis gelecek olaya müdahala edecek ve koskoca F.Bahçe, yaptığı kongreyle bir kez daha elalemin diline düşecek... Olacağı bu... Ama Aziz Yıldırım, içeriye kamera aldırmazsa ki büyük ihtimalle öyle de yapacak. Kargaşayı göremeyeceğiz ama duyacağız...
Kıta değiştirdik birader
Önceki gece gazetemizin 3. kuruluş yıldönümünü kutladık. Üsküdar Fethi Paşa Korusu'nda bulunan Dilruba Restaurant'ta buluştuk.
Üsküdar'a giderken, ilk kez Marmaray'ı kullandık. Kazlıçeşme'den 10 dakikada Üsküdar Meydanı'na vardık. Müthiş bir şeydi... Dönüşte Yenikapı'da indik... Muazzam bir istasyon yapılmış Yenikapı'ya... Devasa boyutlar, görsel derinlik,ince işçilik... İnanılmaz doğrusu...
Dün sabah gazeteye gelince, arkadaşlara şöyle diyordum, "Ya birader ne muazzam bir istasyon yapmışlar öyle Üsküdar'da"
Ahmet Zeki Gayberi hemen lafı gediğine koydu, "Abi 4 dakikada iki kıta değiştirince jet-lag olmuşsun sen. O istasyon Üsküdar değil Yenikapı'ydı."
Binmek değil bakmak için!
Hürriyet Yazarı Yılmaz Özdil, "Giriş kapısında muska dağıtsalar bile Marmaray'a binmem, gerekirse yüzerek geçerim karşıya demişti" ya... Sanal alemde espriler patlatıverdi: "O trenler senin gibi düşünenler için binmeye değil bakmaya ayarlı!"
