'Sarı' yelek 'mor' düğme
Çok severim "Mavi yelek, mor düğme" türküsünü. Ama bahsimize "sarı" renk daha yakıştığından, değiştirdim.
Yıllarca iktidarın "gazla" çalıştığını sanarak habire gaz veren bir kısım medya, son günlerde yine pirelendi.
Mevzu, "Sarıgül'e katılan CHP'nin tez zamanda iktidara geleceği" meselesi!
Şimdi bu işler gazla mı sazla mı oluyor bir bakalım.
***
AK Parti, yıllarca siyasete uzak duran bu ülkenin "derin millet" diye tabir edilen ana damarını, siyasetle buluşturdu.
Derin millet, iktidar olacak partiyi belirledi ama onlardan gelen zulümleri engelleyemedi.
Mesela bu milletin başörtülü çocukları okullara alınmadı.
İHL'lerde ve Meslek liselerinde okuyan çocukları üniversitelere yaklaştırılmadı.
Bir şekilde okulunu bitirmeyi başaran başörtülü evlatlarına, öğretmenlik, avukatlık, doktorluk, hemşirelik vs. yaptırtılmadı!
Namaz kılan erkek evlatları, ordudan, bürokrasiden kovuldu.
Meclis'e gönderdikleri kızlarına "hadleri" bildirildi!
Kurdukları partiler, gazete kupürleri ve dedikodularla kapatıldı.
Şiir okuyan Başbakan'ına siyasi mahrumiyet, Belediye Başbakanı'na fiili mahkumiyet verdiler.
***
Devletine hiçbir zaman "düşman" olmayan ama kendine yaptıklarından dolayı da "sitemkar" olan bu iktidar belirleyicisi ana damar, hep sabretti.
En sonunda bugün demokratik yeni Türkiye'nin ana taşıyıcı unsuru haline geldi.
Ancak bu ülkenin ana damarını teşkil etmese de farklı "endişeleri" olan insanlar yok mu?
Tabi ki var!
Mesela Atatürk'e 'aşk'la bağlı,
Kemalizm'e 'inanan',
yaşam tarzlarına müdahale olduğuna veya olacağına kesin kanaat getiren,
24 saat içebilme özgürlüğü isteyen,
her türlü cinsel özgürlükten yana olan,
ortalığı savaş alanına çevirecek kadar "Ağaç" hassasiyeti bulunanlara kim sahip çıkacak?
Olaylara "Derin millet"ten farklı perspektifle bakan bu kesim için CHP veya HDP "çatı parti" olabilecek mi?
AK Parti'nin merkez sağ partilere kaçmış seçmeni kendi tabanı olarak konsolide etme başarısını gösterecek bir parti var mı?
***
"Gezi sosyolojisi" olarak lanse edilenlerin veya "ulusalcı" olarak bilinenlerin hassasiyetlerini, Sarıgül'e katılmış bir CHP ne derece temsil edebilir?
CHP'den sürekli "değişim" isteyen, değişmedikçe iktidar yüzüne hasret kalacağını söyleyenlerin unuttuğu bir şey var!
Yukarıda bahsettiğim ve azımsanmayacak derecede "inanmış" ulusalcı kesimin, "değişim" diye bir talebi yok ki CHP'den!
Onlar 1930'lardaki ruhla Türkiye'nin eskiye dönmesini, Andımız'ın, başörtüsü yasaklarının filan geri getirilmesini istiyor.
Gezicilerin ise bırakın değişimi çok daha farklı talepleri var.
Örneğin "nihilist", "anarşist", "hedonist", "bireyci", "cinsel özgürlükçü", "ultra liberal", "Çevreci" vs. sürüyle talepler yazmamışlar mıydı duvarlara?
***
CHP'ye gaz veren gazetecilere, aydınlara sesleniyorum: Yapmayın, ayıptır!
Şimdi siz, bu iki kesimin taleplerinin de Sarıgül'lü CHP ile karşılanacağına gerçekten inanıyor musunuz?
Hem ulusalcının hem de Geziciler'in siyasetle barışmak için yıllardır sadece Sarıgüllü CHP'yi beklediğine kimi inandıracaksınız?
Arkasında koç gibi sermayenin,
eski merkez medyanın
ve monşerlerin olduğu birine gereğinden fazla gaz vermeyin!
Seçim sandıkları açıldığında "sarı" değil "mor" renge büründüğünüzü görüp şok olmayın diye söylüyorum!