Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 Mart 2021

Sapkınlıkta zirve!..

CHP’de sular durulmuyor!.. Ne kadar alışıldık bir ifade değil mi?..

AK Parti iktidarı son aylarda ana muhalefet partisi CHP’de vukû bulan yolsuzluk, taciz ve tecavüz olaylarını gündeme taşıyarak kamuoyu ile paylaşıyor. Ana muhalefet partisi CHP’den “tık” yok. Üstüne üstlük yeni skandallar patlak vermeye devam ediyor.

Şimdi de ikinci “kaset skandalı” patlak verdi. Unutanlar için hatırlatalım; CHP lideri Deniz Baykal’ın gayrimeşru ilişki içinde olduğu iddiasıyla yayınlanan ilk kasetin ardından, Baykal 10 Mayıs 2010’ta istifa ederek genel başkanlıktan ayrılmak zorunda kalmıştı. Skandalın arkasından CHP’nin tartışmasız lideri Baykal genel başkanlık koltuğunu Kemal Kılıçdaroğlu’na devretmek zorunda kalmıştı.

CHP şimdi yeni bir “kaset skandalı” ile çalkalanıyor. CHP Denizli Milletvekili Teoman Sancar’ın istifasına neden olan bu kasetteki iddia sapıklığın zirve yaptığını gösteriyor. O kadar sapkın ki, şantajcılar olayı örtbas etmek için karşılığında 1 milyon dolar istiyor. Menfur olay adli makamlara yansıdı, artık bu saatten sonra sır olarak kalması mümkün değil.

*

Sayın Kılıçdaroğlu dünkü CHP Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada iktidarı kastederek, “19 yıl geçmiş, hâlâ insan haklarını düşünüyorlar. Allah bunlara akıl fikir versin... Sevgili Peygamberimizin Veda Hutbesi’ne bakın görürsünüz insan haklarını. Ama bunların dünyadan haberleri yok...” ifadeleriyle bir kez daha “ele verir talkını, kendi yutar salkımı” dedirtti.

Sayın Kılıçdaroğlu siz de bu Peygamberin ümmeti değil misiniz?..

Neden bu ilk İnsan Hakları Beyannamesi’ni söylemden, eyleme geçirmiyorsunuz?..

Neden yaşananlara sessiz kalıyorsunuz?..

Neden çığlıklara kulak tıkıyorsunuz?..

Neden teşkilâtlarınızdaki bazı kişilerin “Her Şey Güzel Olacak” diyerek tuzaklarına düşürdükleri kurbanlarına yaşattığı iğrençliklerin önünü almıyorsunuz?..

Bir kez daha uyaralım!.. Böyle giderse, yaptırımlar devreye sokulmazsa, adalet tecelli ettirilmezse teşkilâtın “azgınları” başınızı yiyecek!.. Lütfen susmayın; sustukça sıra size gelecek!..

*

Ve nerede “kadın hakları savunucuları”!?..

Neden kadın cinayetleri, taciz, tecavüz ve istismarlara karşı “Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık” eylemleri yapmıyorlar?..

Neden tencere, tava ve düdükleriyle bu menfur olayları protesto etmiyorlar?..

Acaba “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nü mü bekliyorlar?..

Provokatörler ve bazı marjinal gruplar “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nü bahane ederek sokağa inip kadın hakları adına sokakları terörize etmek için düğmeye bastı bile.

İsyanımız özgürlüğümüz için” diyerek sokağa indirdikleri insanları Taksim Gezi Parkı ve Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlerinde olduğu gibi koltuk değneği gibi kullanacaklar. Aman dikkat!.. Bu eylemlerde kadının adı yok; obje olarak kullanıp dertleriyle baş başa bırakmak var!..

***

AK Parti iktidarlarının “kadın hakları”na gösterdiği hassasiyet ortada. Fakat kadına pozitif ayrımcılık ve İstanbul Sözleşmesi’ne rağmen ters giden bir şeyler var. Kadın cinayetleri, taciz, tecavüz ve gayri meşru ilişkiler kartopu gibi büyüyor. Demek ki, aile birliğini korumak ve kadına yönelik şiddetle mücadeleye dair yapılan düzenlemelerde bir problem var. Yeni Anayasa bu problemlerin ortak akılla giderilmesi için önemli bir fırsat.