Sanayicinin sesi
Çarşamba günü Ziya Tufan dostumuzun Çorlu'daki Newarc adlı seramik fabrikasını arkadaşlarla ziyarete gittik. 100'ün üzerinde kişinin istihdam edildiği ülkemizin yüz akı tesislerinden birini incelemek bizim için ufuk açıcıydı.
Sohbet sırasında Ziya Tufan bey sanayicinin problemlerinden bahsetti:
u00b7 Ara eleman sıkıntısı çekmekteymişler. "Mühendis arasam yüzlerce müracaat oluyor ama teknisyen istesem kaliteli olanını bulamıyorum" diyor. Halbuki ara elemanın maaşı mühendisten fazla imiş. Avrupa ülkelerinde meslek liselerine önem verildiği halde ülkemizde nedense üvey evlat muamelesi yapılıyormuş. Sanat okulları bitmiş gibi. Eskisi gibi kaliteli eleman yetiştirmekten uzak olduğunu da dostumuz ekliyor. Nedense Milli Eğitim bu okullara gereken önemi vermiyormuş.
u00b7 Devlet politikası inşaat sektörünü öncelik veriyormuş. Bunun yerine üretime yani sanayiye ağırlık vermek şart. Çünkü sanayi sektörü hem işsizlere istihdam demek, hem kaliteli ve ucuz mallar hem de ihracat ile ülkeye döviz kazandırmak anlamına geliyor. İnşaat sektörü ile istihdam elbet var ama bu geçici ama sanayide istihdam kalıcı. Bu yüzden kalkınmanın lokomotifi muhakkak sanayi ve üretim olmalıdır.
u00b7 "Çin'den gelen ithalat mal getiren her geminin bir fabrika kapattırdığını bilmeliyiz. Çin'den mal alınacaksa muhakkak kaliteye önem verilmeli ve gümrük eklenmeli" sözünü özellikle ilginç bulduğumu söylemeliyim.
Sanayici dostumuzla bu minvalde sohbet ettik. Türkiye'nin birinci hedefinin üretim ve sanayi olması gerektiği konusunda fikir birliği yaptık.
BİLGİEVİNDE
Geçen hafta Başakşehir Belediyesi'ne bağlı Şahintepe Bilgievi'nde ailelere yönelik "Ergenlere Nasıl Davranmalı, Ergenlik Problemlerine Nasıl Yaklaşmalı?" konulu sohbet verdim. İlgi fazlaydı ve sorular isabetliydi.
Gerçekten ergenlik dönemi insan hayatının en iniş çıkışlı, fırtınalı, tehlikelere açık bir devri. Kendine güvensizlikten bağımlılıklara, psikiyatrik hastalıklardan sapkın ideolojilere ve teröre kapılmak kadar pek çok tehlike bu dönemde genci beklemektedir. Ailelerin dikkatli ve ilgili olmaları şarttır.
Tabi en başta da huzurlu ve mutlu aileler gelmektedir. Evde sevgi ve şefkatin olduğu ailelerin çocukları da mutlu, sağlıklı ve kendine güvenli olarak yetişmektedirler. Üstelik böyle ailelerde yetişen gençler ergenlik problemlerini daha hafif olarak atlatmaktadırlar.
Bu arada bilgievini gezmek ve tanımak fırsatım oldu. Her odada değişik etkinlik yürütülüyordu. Müzik kurslarından tutun da derslerini kuvvetlendirmeye, yabancı dil öğrenme ve el becerilerine kadar çok çeşitli konularda uzman öğretmenlerle çocuklar kurs halindeydiler.
Birkaç bin öğrencinin kaydı varmış. Sessiz ve ferah kütüphanesinde ders çalışan, kitap okuyan çocukları görmek hoşuma gitti. Bu hizmetlerin ücretsiz yapılması da ayrı bir güzellik.
Hizmetlerinden dolayı Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ı tebrik ediyorum. Şahintepe gençlerine böyle hizmet sunmak gerçekten önemli.
GENÇLİK POLİTİKALARI ÇALIŞTAYI
15 ve 16 nisan tarihlerinde Ankara'da Ulusal Gençlik ve Spor Politikası Belgesi oluşturmak amacıyla toplanan çalıştaya katıldım. Bu konunun uzman isimleri, çeşitli bakanlık kilit görevlileri ve akademisyenler davetliydi.
Aileden etik ve insani değerlere, eğitim ve hayat boyu öğrenmeden bağımlılığa, mesleki eğitimden dezavantajlı gençlere kadar bir çok konu inceden inceye tartışıldı. Ortak birer metin hazırlandı ve sonra komisyonların bu metinleri genel kurula sunuldu.
Oldukça güzel hedeflerin belirlendiğini söyleyebilirim. Bakanlığı tebrik ediyorum.