Dolar (USD)
32.60
Euro (EUR)
34.82
Gram Altın
2495.72
BIST 100
9465.61
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Sanatla özgürleşmek

Bir sanat tarihi kitabı okuduğumuzda, bir müzeye gittiğimizde, bir sergiyi gezdiğimizde, bir konseri izlediğimizde, bir tiyatro oyununu seyrettiğimizde büyülenmemek imkânsızdır. İnsanın, kendisini, doğayı, tarihi, hayatı, kadını, ruhu, düşünceyi, bilimi, felsefeyi anlatmak için sayısız sanat dalı ve eseri üretmesini hayretler içerisinde büyülenerek takip ederiz. Sanat olmadan insanlığımızı ve doğayı tecrübe etmek imkânsızdır. İnsanlığın ve doğanın en önemli keşif yollarından biri sanattır.

Sanat, özgür, sansürsüz, otoritesiz, doğmasız bir faaliyettir ve tecrübedir. Sanat, dışarıdan hiçbir otoritenin tasallutunu ve tahakkümünü kabul etmez.Sanat, insanın düşünden, düşüncesinden, çalışmasından, duygularından, duyarlılıklarından fışkıran coşkun bir okyanustur. Sanat, sürekli bir akış halindedir. İnsan ruhunun akışına göre sanat, kendisine uygun farklı mecralar, stiller ve felsefeler içinde oluşmakta kendi kendini sürekli olarak üretmektedir.Sanat, insanın insanı ve doğayı sürekli olarak yaratması tecrübesi ve faaliyetidir.

Sanat, müzik, resim, mimari, tiyatro, sinema başta olmak üzere sayısız dal olarak karşımıza çıkar. Bir müzisyenin şarkısını dinlemek için onun peşinden koşarız. Bir ressamın çizdiği resmi görmek için onun sergisine gideriz. Bir oyunu seyretmek için tiyatroya gideriz. Sanat, peşinden gittiğimiz ve bulmaya çalıştığımız bir faaliyettir. Sanat ve sanatçı kimsenin ayağına gitmez. Sanatçı, sanatıyla peşinden koşturan kişidir. İnsanları, bir sanat faaliyetini izlemekten alıkoyabilecek hiçbir meşru gerekçe ve otorite yoktur. İnsanlar ve sanatlar arasına engeller koymak, engeli koyan bütün gerekçelerin ve otoritelerin gayrimeşrulaşmasına yol açmaktadır.

Hiçbir sanat faaliyeti, yasak, günah ve ayıp değildir. Tarih boyunca yapay gerekçelerle ayıp ve günah olduğu ileri sürülerek yasaklanmaya çalışılan sanat faaliyetleri olmuştur. Sanata kötü, ayıp ve günah gerekçeleriyleyasak koymak, insanı ve sanatı birlikte inkâr etmek anlamına gelmektedir. Kişi, sahip olduğu yeteneklerle ve kapasiteyle istediği sanat faaliyetini icra etme hakkına ve özgürlüğüne sahiptir. Sanat konusunda tek otorite bireyin kendisidir. Sanat konusunda bireyin self-determinasyon hakkı hiçbir şekilde yasaklanamaz ve kısıtlanamaz. Bireyler, istedikleri sanatı istedikleri şekilde yapmalıdırlar.

Sanat, insanı ve doğayı keşfetmek için yapılan bir faaliyettir. Doğanın ve insanın keşfinin sonu yoktur. İnsanlık kültürünün ve doğanın keşfedilmesi, sanatsal üretim olmadan gerçekleştirilemez. Sanata niçin ihtiyaç duyduğumuz sorusunun muhtemel cevaplarından birisi, insanlığa ve doğaya dair her şeyi sürekli olarak keşfetmek ihtiyacından kaynaklanmaktadır.

Sanata, felsefeye, bilime ve ahlaka karşı bir cehalet ve barbarlık çölünün her tarafımızı ve dünyamızı kuşattığını görüyoruz. Felsefe nedir, sanat nedir, bilim nedir, ahlak nedir sorularını sormanın gereksiz, anormal ve boş olarak algılayan kurak ve çorak bir ortamdayız.Felsefi, bilimsel, ahlaki ve sanatsal sorulara düşünceli cevaplar vermek yerine kaçamak, yapay, inandırıcı olmayan ve tepkisel karşılıklar verilmektedir. Felsefe, bilim, sanat ve ahlak konularında zihinler körelmiş, donmuş ve çürümüş durumdadır.Sanatı, felsefeyi, bilimi ve ahlakı özgürlük, yaratıcılık, stil, zevk, duygu, duyarlılık, düşünce, tutku, düş, emek, kendini gerçekleştirme, üretkenlik gibi kavramlar çerçevesinde konuşmuyor, düşünmüyor ve tartışmıyoruz.Sanatın yasaklarla ve müdahalelerle gündeme gelmesi, aslında çoraklaşmanın en önemli göstergesidir. Günlük hayatımızda komplo teorileri, zihin iğfal edici yasaklar ve tabular yerine sanatın, bilimin, felsefenin ve ahalakın kavramlarını hayatımızda anlamlandırmalıyız. Sanatıın anlamını kaybetmek, insana ait derin anlam dünyalarının kaybolması demektir.

İnsana ve doğaya ait hiçbir şey insana yabancı kalmamalıdır.Sınırsız bir özgürlükle ve yaratıcılıkla insanı ve doğayı keşfetme süreci olarak sanatı, bilimi, felsefeyi ve ahlakı deneyimlemek mümkündür.Günümüzde insanlık olarak yakaladığımız özgürlüğü ve onuru otoritelere bağımlılık yerineözgür sanatla, biilimle, felsefeyle ve ahlakla koruyabiliriz.