Dolar (USD)
34.32
Euro (EUR)
36.33
Gram Altın
2837.04
BIST 100
9420.42
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Haziran 2024

​Sanat hayatını diri tutan güç: Dergiler

Hece Dergisi Türk Sineması Özel Sayısı ile dikkat çekerken, Orhun Dergisi’nin tıpkıbasımı, fikir dünyamıza önemli bir katkı oldu.

Dergiler edebiyatın, kültürün, sanatın ve medeniyetin soluk alış verişi, bir bakıma atardamarıdır. Özel sayılarıyla her zaman konuşulan Hece Dergisi, Haziran-Temmuz-Ağustos sayılarını, iki cilt hâlinde “Türk Sineması Özel Sayısı” olarak okuyucularına sundu. Bir edebiyat dergisinin sinemaya 1000 sayfayı aşan böyle bir temel kaynak armağan etmesi, doğrusu takdire şayan. Esasen bütün sanatlar arasında bu tür yardımlaşmalar, yakınlaşmalar olmalıdır. Zira edebiyattan sinemaya, tiyatrodan resme, müzikten hüsn-ü hatta kadar bütün sanatların temel hedefi aynıdır: İnsanı daha yüksek seviyelere taşımak. Kapağında Yeşilçam’ın efsane oyuncularının fotoğraf karelerine yer verilen derginin birinci bölümündeki “Tarihî ve Kavramsal Çerçeve”de ilk yazı, Kurtuluş Kayalı’ya ait. Kayalı, “Türk Sinemasının Dinamikleri”ni anlatıyor. Sunuş yazısında, Türkiye’de bugün sinemaya duyulan ilginin 60’lı, 70’li yılları yakaladığı belirtiliyor. Yazıdaki şu satırlarda, bu sayıya niçin ihtiyaç hissedildiği şöyle anlatılıyor: “Türk sineması ülkemizdeki siyasi ve sosyal gelişmelere paralel biçimde birtakım darboğazlardan geçti, aydınlık günler gördüğü gibi dönem dönem durma noktasına geldiği de oldu. Uluslararası başarılara imza attığı da oldu, uluslararası başarı kazanan filmlerin boş salonlara oynadığı da. Türk edebiyat, sanat ve düşünce dünyasına hizmeti şiar edinmiş HECE, tabii biçimde Türk sinemasını da odağına almayı görev bildi. Türk sinema tarihinin aşamaları, meseleleri, tartışmaları, sinemamızdaki olgular, yönetmenler ve eleştirmeleri de ele alarak sinema dergileri üzerinde de bir okuma yapmayı hedefledik. Sinemamızdaki yükseliş ve düşüşlerin nasıl gerçekleştiği, bu salınımın sebepleri, sonuçları ve bugün ulaştığımız nokta üzerinden geniş bir değerlendirmeyle bir kaynak eser ortaya koymaya niyetlendik.” Dergide “Eleştiri ve Sinema Dergileri” ile “Yönetmen Söyleşileri” ayrı kısımları teşkil ediyor. İkinci cilt, şu bölümlerden oluşuyor: “Yönetmenler ve Filmler”, “Uyarlama”, “Türk Sinemasında Öne Çıkan Mevzular”, “Yeşilçam’ın Yüzleri”. Kaynak olan özel sayının sonunda Bibliyografya var. Hece Türk Sineması Özel Sayısı, sinema kitaplığına seçkin, özenli ve önemi bir katkıdır.

ORHUN DERGİSİ’NİN TIPKIBASIMI

Fikir, sanat ve edebiyat dünyamızda sağlam kökleri olan eski dergilerin tıpkıbasımlarının yapılması, son derece büyük önem arz ediyor. Zira bugün dergileri takip eden nesiller, dünkü mecmualarla da tanışmış, eski ve yeni yayınları mukayese etmiş oluyor. Ötüken Neşriyat, fikir hayatımızda önemli yeri olan Orhun Dergisi’nin “Birinci Devre: 1933-1934” ile “İkinci Devre: 1943-1944” sayılarının tıpkıbasımını yaptı. Cildin kapağında derginin temel sloganı olan “Ben Sen O yok… Biz Varız” sözleri yer alıyor. Başta derginin sahibi ve müdürü Nihal Atsız’ın ayrıntılı biyografisi yer alıyor. İlker Aytürk’ün sunuş yazısı şu başlığı taşıyor: “Ölüm, Kan, İman, Bilgi, Ateş, Barut ve Demir: Atsız Efsanenin Orhun Kökleri”. 5 İkinciteşrin 1933 tarihli birinci sayıda, başyazının başlığı: “Orhun”. İlk satırlarını okuyalım: “Hayatın kasırgası arasında, herkes bir yol tutarak yürümeye çalışıyor. Bu kasırga arasında irili ufaklı sesler işitiyoruz. Bu seslerden kimisi geçmişe hasret çekiyor. Kimisi geleceğe ümitle bakıyor. Bize yabancı kaynaklardan haykıranlar da az değil. Kiminin manası hiç anlaşılmıyor. Kimi haykırırken bocalamakta. Kimisi rengi belli olmayan bir bayrağın altına çağırıyor. Biz, bize geçmişteki büyüklüğümüzü anlatan, ilerisi için ders veren Orhun adını seçtik. Orhun geleceğe bakan geçmişin timsalidir. Orhun on iki asır öncesinin destanıdır; fakat on iki asır ilerisine kadar yol gösterir. Orhun geçmişteki büyüklüğümüzü, gücümüzü gösteren ışıktır; ilerisini de aydınlatır. Orhun ‘dün’ün, ‘bugün’ün, ‘yarın’ın timsalidir. Bu timsal altında toplananlar ‘zaman’ı yapan ‘üç an’ın bir olduğuna inanmışlardır. Gelecek olan günler bugünün gününe karıştıkça vardır. ‘Bugün’ dediğimiz her gün ise esasen ‘dün’ dür. Bir ip yumağı gibi dönen zamanın ucu geçmişte, bu geçmiş de Turfan’da, Hoçu’da, Orhun’dadır. Medeniyetimizin dalları geleceğin yüksek dehâsında fakat kökü geçmişte olgun millî şuurundadır.”

Dergide, Nihal Atsız’ın “Başvekil Saraçoğlu Şükrü’ye Açık Mektubu” önemlidir ve Türkiye’de büyük ses getirmiştir. Orhun’da dönemin belli başlı yazar ve şairleri görünüyor. Bunların bir kısmının isimleri şöyle: Nihal Atsız, Suut Kemal Yetkin, Orhan Şaik Gökyay, Pertev Nail Boratav, Nihad Sâmi Banarlı, Fevziye Abdullah Tansel, Nejdet Sançar, Zeki Velidi Togan, Mehmed Halid Bayrı, Abdülkadir İnan, Cemal Oğuz Öcal, Basri Gocul.

KUDÜS VE KIRIM

Şehir ve Kültür’de okunacak yazı çok. İlki Ümit Meriç’in”Kudüs Ey Kudüs” başlıklı makalesidir. Şehir ve seyahat yazılarının yanı sıra Alaeddin Yavaşça, D. Mehmet Doğan ve Necip Dinç hakkındaki portre yazıları da dikkat çekiyor. Türk Edebiyatı’nda dosya konusu “80. Yıldönümünde Kırım Tatar Sürgünü” ele alındı. Millî Mecmûa’da da dosya konusu “Türk Elleri Kırım”dı. Millî Mecmûa’nın ilk sayfasında merhum tarihçimiz Halil İnalcık’ın şu sözü unutulamaz: “Kırım birbiri ardına gelen Türk kavimlerinin müzesidir.”

AHMED MİDHAT EFENDİ

Söğüt dergisinin kapak konusu, Ahmed Midhat Efendi’ye ayrılmış. Hâce-i Evvel malum, büyük yazarımız, gazetecimiz, fikir adamımızdır. Dergide tema ise: “Meddahlıktan Öyküye, Anlatıdan Kurguya Hikâyemiz”. Sinan Terzi’nin yönetimindeki Söğüt’te, geniş ufuklu araştırma yazıları ve makaleler yer alıyor. Başta Bahtiyar Aslan’ın Fazıl Gökçek ile Hâce-i Evvel hakkında yaptığı röportaj okunmalı. Gerek dosya konuları gerekse farklı mevzularda yazıları bulunan isimler arasında Salim Çonoğlu, Harika Durgun, Rana Senanur Doğan, Özlem Nemutlu, İlteriş H. Kutlu, Tahsin Yıldırım, Asuman Demir, Merve Sevde Selvi, İlknur Tatar Kırılmış, Recep Yılmaz, Uğur Kılınç, Ahmet Melih Karauğuz ve Feyza Ay da bulunuyor. Söğüt’te ayrıca deneme, hikâye, şiir ve inceleme bölümleri de bulunuyor. Asuman Demir ise Sinan Terzi ile konuşmuş.

EDEBİYATIMIZDA İYİLİK

Nazım Payam’ın yönetiminde Elazığ’da üç ayda bir yayımlanan, şimdi de “100. Sayı”ya ulaşan Bizim Külliye, devamlı olarak mühim kapak konuları ve dosyalarıyla okuyucularını selamlıyor. Bu sayıda konu: “Edebiyatımızda İyilik ve Kötülük.” Dergide, insan zihnine farklı ufuklar ve pencereler açan yazılar, araştırmalar ve röportajlar okunuyor. Bu sayıya emek ve destek verenler arasında Belkıs Altuniş Gürsoy, Erbay Kücet, Erdoğan Erbay, Fatma Pekşen, Kenan Gürsoy, Mehmet Naci Onur, Mustafa Özçelik, Müjgân Üçer, Namık Açıkgöz, Nazım Payam, Nurettin Durman, Sadık Kemal Tural, Şaban Sağlık, Taner Namlı, Yahya Akengin, Yaşar Bedri ve Yusuf Dursun da bulunuyor.

KARDEŞ KALEMLER

Yakup Ömeroğlu’nun üstün çabasıyla çıkan “Aylık Avrasya Edebiyat Dergisi” Kardeş Kalemler, 210’ncu sayısıyla edebiyatseverlerin istifadesine sunuldu. Türk dünyasıyla Türkiye arasında sağlam bir edebiyat ve sanat köprüsü kuran dergide, mümtaz imzaların edebî ürünlerini okuyoruz. Derginin başında usta şairimiz Ali Akbaş’ın oldukça düşündürücü ve sarsıcı bir şiiri var: “Yitik İlanı” Ağabeyimiz “dil yâremiz”e dokunmuş. On kıtalık şiirin son mısralarını terennüm edelim: “Arıyorum Yusuf-i Kenan gibi,/Kaybedilen cümle hüsn ü ân gibi/Sürüsünü kaybeden çoban gibi/Dilimi yitirdim görmediniz mi?”

OLAĞAN HİKÂYE

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği tarafından yayımlanan Olağan Hikâye dergisinin 22. sayısında dosya konusu, merhum hikâyecimiz, yazarımız Rasim Özdenören’e ayrılmış. Yunus Emre Özsaray’ın Genel Yayın Yönetmeni olduğu dergide dosyaya katkıda bulunanlar, Oğuzhan Oğuzbey, Sabahat Meraki Merve Çakır, Büşra Çelik, Rabia Altuntaş, Rümeysa Oğuz. Diğer bazı bölümler şöyle: Hikâye, Dergilerde, Güzergâh, Dört Köşe…

Hece Öykü’nün 123. sayısında Handan Acar Yıldız’ın “Kurguda Gerçeği Yırtmak” yazısı bulunuyor. Dergideki diğer bazı imzalar: Mihriban İnan, Hasibe Çerko, Fatih Selvi, Mehmet Aycı, Nadir Aşçı, Mustafa Uçurum, Elif Canıbek Kesikoğlu. Ali Necip Erdoğan, Ali Haydar Haksal ile edebiyat/öykü üzerine güzel bir konuşma yapmış.

GAZZE’NİN GÖZYAŞLARI

Yedi İklim’in 411. sayısında yine kalbe dokunan hikâyeler, zarif denemeler, içli şiirler ve düşündürücü çizimler var. Zeynep Hilal Özder’in Gazze’deki çocuk katliamlarını resmettiği eser, hüzün dünyamızı başarıyla yansıtıyor. Osman Koca, Cahit Zarifoğlu’nun eserlerindeki Filistin meselelerini araştırmaya devam ediyor. Ali Haydar Haksal’ın yazısı ile Nurettin Durman ve Nihat Hayri Azamat’ın şiirleri de ayrıca okunmalıdır.

Nihayet, Teferrüç, Aydos ve Özel Eğitim Çocuk dergileri de yeni sayılarıyla okurlarının önüne çıktılar.