'Şampiyon kim olacak'
Sezon sonu yaklaştıkça kimin şampiyon olacağı tartışılıyor. Bu konuda kalem oynatanlar çeşitli tahminlerde ve temennilerde bulunuyorlar. Bazıları ise şampiyonluğun önündeki en büyük engelin hakem olduğunu söylüyorlar. Kısaca tahmin, temenni ve gerçek birbirine karışıyor. Seyircilerin ve okuyucuların kafası karışıyor.
Baştan belirtelim ki futbol ile ilgili düşüncelerimiz bellidir. Biz futbola spor gözü ile bakmıyor. Futbol sanki bir gösteri san'atını andırıyor. Toplumun problemlerini çözmek yerine halının altına süpürülüyor. Problemler futbol gerekçe gösterilerek "yok" farzediliyor. Toplum uyutuluyor, "cambaza bak" tiyatrosu oynanıyor. İnsanlar geçici de olsa, sanal bir mutluluk yakalamış oluyor.
Futbol kulüplerimizin ülkemizde şampiyon olmaları gereklidir. Ancak yeterli değildir. Edirne'nin ötesinde başarı kazanmak üzere odaklanmak üzere hazırlık yapmalıyız. Avrupa çapında başarılar bizi şaha kaldırır, özgüvenimizi arttırır. Buna o kadar ihtiyacımız var ki, takımlarımız ve idarecileri bunlara yönelmelidir. Birbirimizle didişerek ve kavga ederek sonuca ulaşamayız.
Yerli futbolcular yeterince başarılı olamıyorlar, arzu edilen düzeye gelemiyorlar. Türk asıllı olan Avrupa'daki futbolcular ise daha çok kendini gösteriyorlar. Demek ki bir noksanlık var. O da disiplin ve çalışma sistemindeki aksamadır. Bir türlü sistemi kuramadık ve uygun olanını da yakalayamadık. Bilimsel temellere dayanmayan herhangi bir sistemin başarı şansı yoktur.
Bazı eski futbolcular daha başarılı olacaklarını söyleyerek idareciliğe talip oluyorlar. Ticari veya sanayici geçmişi olmayan birinin büyük bir kurumun başına geçmesi uygun değildir. Para işi profesyonel yöneticilerin işidir. Onlar da çaba gösterecekler, delege olacaklar, zora talip olmaları gerekecek, sonra da ateşten gömleği giyecekler. Sırf "eskiden futbol oynadım" diye uzmanlık alanı olmayan bir yerine yöneticiliğine talip olunmaz.
Bir değer konu da yabancı futbolculara gereksiz hayranlığımız. Onlara gereken değeri verelim ama abartıcı davranışlara girmeyelim. Hagi gibi "öğretmen" futbolculara değer verelim ve onları transfer edelim.
Yöneticilerimizin demeçleri son zamanlarda "hakaret ve şiddet" içermiyor. Bu tip beyanatı olumlu buluyoruz, gelecek açısından umutla bakmamıza vesile teşkil ediyor.
Yazdıklarımızdan çıkarsama yaparsak: Şampiyonun kim olacak sorusu tabii ki önemlidir. Ancak, Avrupa'daki başarı bizim için çok daha elzemdir. Bunları konuşurken de kavga etmemek gerekiyor.
Sonuç: "Şampiyonluğa giden yolda metot, disiplin ve hedef dikkate alınmalıdır.