Salgının bilinmeyenleri
Salgın ile ilgili bilinenden çok bilinmeyenin olduğunu söylemek herhalde yanıltıcı olmaz.
Bilim insanı künyeli,belli bir kariyer
sahibi birçok kişinin konuştukça battığını görmek bu gerçekliğin en açık
işareti.
Sadece bir hekim olarak 40 yıllık süre
içerisinde edindiğim tecrübem sağlıkla hastalıkla ilgili konuşmalarda "çok
dikkatli olmalıyız" cümlesinin hep altını çizmişim ve ulu orta
konuşanların düştüğü çukurdan çıkmak için kırk takla attıklarını görerek daha dikkatli
olunmasını salık vermişimdir.
Bugün hâlâ virüsün varlığına
inanmayan ve aşısını yaptırmaktan da imtina eden insanlar var aramızda ve
beraber yaşıyoruz. Geçtiğimiz hafta içerisinde aşı karşıtlığını kendine şiar
edinmiş yakından tanıdığım üç ailede iki kişi dünyasını değiştirdi , halen üç
kişi de yoğun bakımda yaşama savaşı veriyor.
Hastalıklar imtihandır
Hastalıklar hem imtihan hem de verdiği
dersler ile insanların yolunu aydınlatıcı bir ışıktır. Tıpkı ölüm gibi bir ders
ama ders alana... Ölüm öncesi kendini toparlama hakkını da veren bir ders.
Hastalıklar gelmeden sağlığımızın
kıymetini bilmek ne kadar önemli ise hastalandığımızda ondan dersler almak da
bir o kadar önemlidir.
Öğrencilik yıllarımızda koruyucu hekimlik
diye bir ders vardı. Hastalıklardan korunmanın yolu yordamı öğretilirdi.
Hekimlik hayatım boyunca bende öğrendiğim birçok korunma yolunu hastalarıma
öncelikli olarak önermeye çalışıyorum.
Sağlıklı beslenme, uyku hijyeni, temiz
su, sigara ve uyuşturucu ile mücadele gibi bir çok koruyucu yöntemi
hastalarımla paylaşmaya devam ediyorum.
Değerli okurlarım aşı karşıtlarının
mitingi ile ilgili yazdığım makaleye yapılan yorumlara göz attığımda anladığım
şey bu hesapları kullananların art niyetli oldukları şeklinde.
Bir hekim olarak covid sürecinde
yaşanılanlardan ve tecrübelerimden yola çıkarak vatandaşı bilgilendirmek bile
bir cesaret işi.
Gayri insani tutumlar
Laf olsun torba dolsun mantıklı bir sürü
yaratıktan salvolar hazır ve peş peşe geliyor.
Ne mesleğiniz ne insanlığınız kalıyor.
Küfür hakaret ve gayri insani tutum ve davranışlara bu kadar müsamaha
gösterilmemeli.
Bu düşüncemin sebebi ise hesabı
kullananların paylaştığı künye bilgilerinin sorunlu olması.
Kim bot ,kimi trol, kimi ise top.
Sosyal medyayı soysuzlaştıran bu sütü
bozuklara daha fazla fırsat verilmemeli, TBMM yeni dönemde soysuz hesap
sahipleri ile ilgili kanun çıkartarak , sosyal medyayı Dingonun ahırı
zannedenlere dur demeli.
Dur demeli çünkü hiç bir kuralın olmadığı
hak ve hukukun hak getirdiği akıl ve fikir yoksunu bu hesaplar kendi aralarında
kurdukları illegal ağlar ile lobi faaliyetleri dahil başka başka işlerde
yapıyorlar.
Trol veya bot hatta top hesaplardan bir
tanesi herhangi bir ucube yumurtladığında veya doğru bir bilgiyi etkisiz hale
getirmeye niyet ettiğinde bir anda onlarca hatta yüzlerce bot trol harekete
geçiyor ve adeta doğru bilgiyi boğarak bilgi paylaşan hesabın sahibinin
anasından emdiği sütü haram edebiliyor.
Sosyal medyadan yayılan kirli bilgiler ve
edebe muğayir pespayelik ile mücadele etmek ne mümkün. Bir yazıyorsun bin küfür
hakaret ve insan ağzından çıkmayacak kelimelerin emoji yada işaretleri.
Durun yapmayın etmeyin demenin hiç bir yararı yok. Allah
müstehakınızı versin diyorsun.
Alçaklığı hainliği ve yalan pazarından
allanarak pullanarak sosyal pazara servis edilen makyaj dokulu ve kokulu kirli bilgileri beddua ile
geçiştirmek dönemi bir an önce son bulsun artık.
Devletimizin gücünün üstünde Allah’tan
başka bir gücün olmadığına inanan bir vatandaş olarak, yetsin artık bu çile
diyorum.
Eski Türkiye özlemcilerinin ekmeğine daha
fazla yağ sürülmesin.
Demokratik hak, konuşma ve yazma
hürriyeti gibi içi boş kavramları bu güruh devlet ve millet düşmanlığı için
fütursuzca kullanıyor.
Gerçek sahibi bilinen her türlü yazılana
çizilene ben de karşı değilim.
Yeter ki hakaret içermesin.
Ancak işkembeden atıp tutarak efelik
taslayanlara verilen bu sınırsız özgürlük insan hakkı olmaktan çok öte bir
ayrıcalık ve zımmen bu güruha destek.
Devlete millete küfretme aracı olarak
kullanılan bu hesapların büyük kısmı okyanus ötesindeki hainin trollerine ait.
Bu alçaklardan insanlık namına olmayan
her türlü kötülük beklenir.
Bir kısmı ise din düşmanlarına ait ki,
bunların da diğerlerinden pek bir farkı yok.
Din, devlet ve millet düşmanlığında
birleşerek ülkemiz adına her türlü olumlu bir gelişmede ağız ve söz birliği
etmiş bu güruh kendine verilen görevi anında layıkı ile ve mükemmel bir şekilde
yerine getiriyor.
Aşı karşıtlarının bir kısmını da bu
kategoride değerlendirmek mümkün.
Fırsat bulsalar bir damla suda milleti
top yekün boğacaklar boğmasına da, çok şükür bu fırsatı kollamalarına rağmen
bulamıyorlar.
Sağda solda çatlak cılız ses çıkaranların
yaptığı denemelere çok şükür ki milletimiz fırsat vermiyor.
Değerli okurlarım siz siz olun aklınızı
kiralamak isteyenlere nezaketen teşekkür edin ve bu hesaplardan etrafa yayılan
pis kokuları bertaraf etmek için çalışın.
Şerri def edenlere yardımcı olduğumuzda
hem dini hemde milli bir görev ifa etmiş oluruz.
Bu güruhun borazanından çıkan gürültünün
sesi yüksek olsa da içi kof ve boştur.
Yalan, dolan, bühtan ve ihanet iç içedir.
Algı tüccarlarının makyajlı yalanlarına
kanmak yerine sorgulamak ve hayal satıcıların tuzaklarına düşmeden aklı selimin
süzgecinden geçirdiklerimiz ile amel etmeliyiz diye düşünüyorum.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.