Salgının adı korku hedefi ekonomik sıfırlamadır
Medya, “kâbusun adı; omicron”, “bilim dünyası şokta”, şimdi yandık, bittik türünden haberlerle duyurdu yeni varyantı.
DSÖ ise hep aynı. Önce, “Omicronun, virüsün diğer mutasyonlarından daha bulaşıcı olduğunu
gösteren bir veri yok” dedi. Bir gün sonra da; “Küresel çapta yayılma ihtimalinin ve varyantla ilgili küresel riskin
çok yüksek olduğunu” duyurdu.
Afrika'daki aşılama oranı % 6 civarında olmasına rağmen, DSÖ, aylardır haftalık pandemi raporlarında
Afrika'yı "dünyanın en az etkilenen bölgelerinden biri" olarak
tanımlıyordu.
Tahmin ettiğiniz gibi Omicron da oradan çıktı/çıkarıldı.
Botsvana hükümetinin
kamuoyuna yaptığı açıklamaya bakılacak olursa; yeni mutasyon Omicron ilk olarak
Covid-19 aşısının her iki dozunu da almış olan dört kişide görüldü.
Güney Afrika Doktorlar Birliği'nin başkanı Dr. Angelique Coetzee ise, yayılan bu
paniği "bir bardak suda kopartılan
fırtına” olarak nitelendiriyor.
Aşılama oranının
yüksek olduğu Avrupa’da vakalar artarken, aşılama oranının düşük olduğu
Afrika’da vaka sayılarının normal düzeyde olması bu varyantın Afrika’dan
çıkmasının nedenlerinden biri olarak gösterilebilir.
Varyant önce İsrail’de simüle edildi;
İşin ilginç tarafı, Jeruselam
Post’ta çıkan bir habere göre yeni varyanttan bir iki hafta önce ülkenin
bir sonraki pandemi dalgasına hazırlığını ölçmek için Covid-19 savaş tatbikatı
geçekleştirildi.
Başbakan Benet, tatbikatın başında, "Burada eşi görülmemiş bir olay
başlatıyoruz, sadece İsrail ölçeğinde değil, küresel düzeyde… Henüz var olmayan
yeni bir varyanta hazırlanmak için bir savaş tatbikatı yapıyoruz” demişti.
İsrail, bu simülasyonda, okulların kapanması dahil
kısıtlamaları da öngördü. Anlayacağınız
yaşananlar algısı, kurgusu, senaryosu önceden hazırlanmış bir film gibi
toplumlara izlettiriliyor.
Afrika'da çıkan "yeni varyantın" açıklanmasından
bir gün sonra Big Pharma
"ölümcül yeni varyant"la savaşmak için yeni ilaçlar ve yeni aşılar
bulma konusunda acele ettiklerinin sözünü veriyor.
Covid-19 bilindiği gibi aynı zamanda dev bir sektör
oluşturdu. İlaç şirketlerinin kıyasıya rekabet ettiği ve toplumları denek
olarak kullandığı bu acımasız sürecin nihai hedefi; kuşkusuz “büyük
sıfırlamadır.”
Tesniye 7:15’de şöyle
bir ayet geçer; “Rab sizi her hastalıktan uzak tutacaktır. Mısır'da bildiğin o
korkunç hastalıkları sana yaşatmayacak, senden nefret edenlerin hepsine
bulaştıracak.”
Demek ki büyük patronlara bir şey olmayacak. Bakınız Alman gazetesi Handelsblatt, “Büyük
Sıfırlama gerçekleşirse 2030 yılına gelindiğinde elitlerin, koyunlarını koruyan
çobanlar gibi kitleleri yönlendirdiği yeni bir dünya kurulacağını”
söylüyor.
Bu ne demek biliyor musunuz? Pandeminin başından beri birbiriyle çelişen sözüm ona bilimsel
açıklamaların, alınan despot kararların ve oluşturulan korku imparatorluğunun
arka planında büyük bir ekonomik planlama yatmaktadır.
Prof. Dr. Elif Nuroğlu, Anadolu Ajansı’na yazdığı bir
makalede bunu açıkça ifade ediyor.
2014 yılında IMF Başkanı Christine Lagarde, Dünya Ekonomi Forumu’nda ekonomik sistemin
sıfırlaması konusunu gündeme getirmişti. Klaus
Schwab da “Covid-19: Büyük Sıfırlama” isimli kitabını pandeminin ilk altı
ayında piyasaya sürdü.
Öyle ki bugün sıkça dillendirilen “daha adil, daha yeşil ve daha eşitlikçi” bir dünya tasavvuru koyuyorlar
önümüze. Oysa bu tatlı cümleler kriz sonrası dünyayı yeniden şekillendirmek
için ortaya atılıyor.
Elif Nuroğlu, Klaus Schwab’ın “Covid-19: Büyük Sıfırlama”
isimli kitabının sonunda anlatılan bir hikâyeye yer veriyor.
Hikâyede bütün bir
köy yaklaşan bir felaketi öngörüyor ama köylülerin hiçbiri bunu önlemek için
uğraşmıyor ve sonunda hep beraber yok oluyorlar. Bu hikâyenin verdiği mesaja
göre Büyük Sıfırlama sadece bir öneri değil mutlak bir ihtiyaç. Covid-19
salgını ise bizlere daha iyi bir dünyanın kapısını aralayan bir fırsat
penceresi.
Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucu Başkanı olan ve elli yılı
aşkın süredir başkanlığını yapan Klaus Schwab, bugüne kadar savunduğu
neoliberalizmden komünist bir süper dadı devlete geçiş yapıyor.
Bu devlet düzeninde yurttaşlar tamamen şeffaf bir şekilde
bilgilerini devlet ile paylaşacak ve Çin modeli bir biyometrik-teknokrat bir gözetim devleti kurulacaktır. Covid-19
işte bunun için var ve siz korktuğunuz sürece bunlar bir bir gerçekleşecek!