SAHİ SİZ KİMSİNİZ?
Ülkenin demokratik yollarla seçilen meşru ve makbul hükümetini oluşturduğun çete ile devirmeye çalış,
Hiç Allah'tan korkmadan devletini terörist devletler kategorisine sok,
İnsani yardım yapan kuruluşları emniyet ve yargıdaki kullarınla uluslararası teröristler listesindeki örgütlerle ilişkilendir,
30 yıl boyunca 60 bin evladımızın hayatına mal olan ve 14 aydır çözüm süreciyle beraber duran çatışma sürecinin yeniden başlaması için PKK liderlerine çağrılar yap,
Demokrasi diye inle, ama Tayyip Erdoğan'a beslediğin kininden dolayı iktidar partisinin kapatılması için yargıyı çağır,
Allah'a, peygambere, bu milletin kutsallarına küfreden köşeyazarı kılıflı İsrail hayranı kişiliksizleri gazetende barındır,
Her türlü tezviratın yanı sıra küfürbazlıkta sınır tanıma,
Ahlaki değerlere röveşata yap,
Sonra da "hani Müslümanlık, hani adalet" diye bağır.
Önce bir yaptıklarına bak,
Ülkene, milletine, ülkenin ekonomisine, huzuruna, dış itibarına yaptıklarına bir bak ki marifetlerini göresin.
Bunun vatanseverlikle, kardeşlikle hatta yolsuzlukla alakasını bulana "üstün zeka!"madalyası takılır. Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın açıklaması operasyonun dehşetini ortaya koymak için yeterli. Şu hale bakar mısınız?
"Hükümete ömür biçilmiş: "1 Ocak'ta bu hükümet kalmayacaktı. Neyse biz 15 Ocak'a uzatalım. Şimdi de 15 Şubat'a deniliyor. Oyun mu oynuyoruz arkadaşlar? 76 milyonun geleceğiyle alakalı bir konudan bahsediyoruz. O yüzden bu yalnızca bizim iktidar mücadelemiz değildir. Bu ülkenin bekasıyla, geleceğiyle, çocuklarımızla, torunlarımızla ve bu ülkenin istikbaliyle alakalı bir konudur. O yüzden bizler buna seyirci kalamayız. Bu ülkenin idaresine konan irade, tarafımızdan daha güçlü bir şekilde hissedilecektir."
Kim kime ömrü biçiyor?
Kim kiminle oyun oynuyor? Kimin adına, kimin yararına?..
Devletten maaş alan cemaatçi bir grup memurun çete oluşturarak milletin geleceğine ipotek koymasına bu millet nasıl göz yumabilir? Devletin memuru ol, ama amirini "imam"dan seç, nerede yaşıyorsun, Uganda mı burası?
İç İşleri Bakanı Efkan u00c2la'nın dediği gibi "kimsiniz kim, siz kimsiniz" de bizimle, bu ülkenin geleceğiyle böyle oyun oynamayı göze alabiliyorsunuz? Günler önce Bekir Berat Özipek Hoca söylemişti:
"Hükümeti sevelim ya da sevmeyelim, oy verelim ya da vermeyelim sonuçta meşru siyasi bir aktörün, demokratik bir aktörün, bürokratik bir güç tarafından kuşatılmakta olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla da yüksek yargının bu anlamda politik bir işlev gördüğünü söyleyebiliriz." Bir hizmet cemaatinin işi mi bu? Kim adına? Ne adına? Neye karşılık?
Kendi hükümetine savaş açan bir STK, bir cemaat, bir tarikat, bir vakıf olabilir mi? Ülkesini düşmanı olan devletlere üstüne üstlük iftiralarla, kara propagandayla gammazlamasının insanca bir açıklaması var mı?
TIR'ları ifşa edenler, sadece MİT'e değil kelimenin tam anlamıyla millete-devlete Türkiye'ye savaş açmıştır. Devletin memuru, askeri yine bu ülkenin istihbarat teşkilatına saldırıyor. Bununla da yetinmeyen ve paralel yapı tarafından korunan komutan, 150 jandarma ile MİT'in kontrolündeki TIR'lara medya eşliğinde operasyon yapıyor. Generallerinin değil "imamlar"ının emrinde çalışan bu komutan, aralarında askerlerin de bulunduğu MİT görevlilerine teröristlere reva görülen muameleyle yakından nişan alıyor, zannedersin ki İsrail askeri Filistinlileri tarıyor. Bununla da yetinmediler, Batı dünyasına 'Ilımlı İslam'ı cemaatin, Ak Partinin ise 'radikal İslam'ı temsil ettiğini ve El Kaide işbirlikçisi olduğunu' söylediler.
Gel de Efkan u00c2la'nın sözlerini tekrarlama:
Kimsin sen, kimsin kim?
Sen bu kara propagandanın sebebini de, bununla ilgili talimatları kimden aldığını da yargıya söyleyeceksin. Sana bu alçakça talimatları kim veriyor, devletinden daha çok bağlı olduğun kim/ler bir bir anlatacaksın?
Batı'nın derdini biliyoruz, olup bitenlerin ipuçlarını Vedat Bilgin Hoca vermişti:
"Türkiye Lozan sürecinde, bu yeni düzeni kabul etmiş ve bir yönüyle bu coğrafyayla artık ilgilenmeyeceğiniu2026 deklare etmiş oluyordu."Şimdi ne oldu? Türkiye bu coğrafyayla ilgilenmeye başladı. 80 yıl boyunca "bana ne"ci davranan Türkiye 2003'ten sonra bu meskenetten kurtuldu. Haysiyetli dış politikasıyla hem bu bölgenin bir ülkesi olması hasebiyle hem de bu bölgeye karşı sorumlulukları olan bir ülkesi olarak bölgemizde olup bitene lakayt kalmayacağını deklare etti. İşte o günden beri operasyoncuların Batılı "ağababalar"ı Türkiye'nin bu yeni(den) duruşunu kendilerine karşı isyan olarak değerlendirdi. Tayyip Erdoğan hükümeti de isyansa isyan diyerek yola devam etti.
Tamam da size ne oluyor çete üretim merkezi size?
Türkiye'nin bu yürüyüşünü kimse durduramaz. Daha önceleri de yazmıştım, biraz yavaşlatabilseler de bu yürüyüş engellenemez Allah'ın izni ve inayetiyle.
İşte bu yürüyüşü engellemek için kendi vatandaşımız, kardeş bildiklerimiz üzerinden operasyonlar yapmak istiyorlar. Ne ki millet akıllı ve zeki, olayların nerden geldiğini, nereye gideceğini, giderken nerelere değeceğini biliyor.
Aziz Millet bu kutlu yürüyüşü sonuna kadar götürecek inşaAllahu Teala.
Twitter: @ahmetay_
