Sağlık çalışanlarını es geçmeyelim
İtiraf etmeliyim ki sağlık personelinin hastalara yönelik uygulamalarını çoğu zaman beğenmem eleştiririm.
Ama belki de 15 Temmuz ile ilgili konuşurken ve herkesten bahsederken es geçtiğimiz gruplardan biridir onlar.
Biz şehitlerin, gazilerin isimlerini sayarken o gazilere cansiperane müdahale eden sağlık çalışanlarını da unutmamalıyız.
Geçenlerde İstanbul İl Sağlık Müdürü Sayın Kemal Memişoğlu ile görüştük.
Akademik kariyeri bu kadar yüksek olup aynı zamanda bu kadar açık, bu kadar samimi olmayı başarabilen bir kişidir kendisi.
Gelin 15 Temmuz gecesini onun ağzından dinleyelim:
"Allah bize bir daha o geceyi yaşatmasın. Türk milletinin vatan hainlerine karşı nasıl bir mücadele verdiğini gösteren tarihimizde önemli bir geceyi yaşamıştık. O gecede Cumhurbaşkanımızın cesareti, dirayeti ve insanımızın vatanına sahip çıkmasıyla vatan hainleri ve fetö gibi onları maşa olarak kullanan dünyanın bazı ülkeleri, sömürü düzenine alışmış ülkelere bu milletin halen Çanakkale'deki ruhunu, Malazgirt'teki ruhunu, Kurtuluş Savaşı'ndaki ruhunu kaybetmediğini gösteren bir geceydi o gece.
Aynı zamanda sağlıkçılar için de gerçekten çok büyük hizmetleri sundukları ve hiç kimsenin çağrısı olmadan direk kendilerinin özveriyle yollardan tanklardan hatta namluların ucundan geçerek hastanelere giderek gazilerimize, yaralılarımıza hizmet verdiği bir geceyi yaşadık.
Bazı sağlıkçılarımız var. 48 saat ameliyatlarda kaldı. Yaklaşık 1200 yaralı İstanbul'da hastanelerimize başvurdu. Ve bu bir kaç saat içinde yaralılara hastanemizde en iyi hizmeti vermeye çalıştı.
30 dakikayı incelerken bazı sahneleri biz belgesele koyamadık. Savaş cerrahisi yapıldı o gece...
Bütün sağlık çalışanları hekimden hasta bakıcısına hemşiresine laboratuvar personelinden cerrahına kadar emin olun o gece büyük Türk milletinin asaletine yakışır şekilde hizmet etti. Ve biz o geceyle ilgili kamera kayıtlarının yaklaşık 30 bin dakikasını tarayarak o gece hastanelerimizde neler yaşandığının tespiti ve tarihe bir belge olarak sunulması için sağlıkçılarımızı geçmiş 14 Mart'ta bu temayla topladık.
O belgeselde insanların nasıl hastanelere geldiğini, doktorlarımızın hemşirelerimizin sağlık çalışanlarımızın gerçekten nasıl özveri ile çalıştığını, bir vahşetin, vahşiler tarafından nasıl oluşturulduğunu buna karşı milletin bedenini, imanını ortaya koyarak bunu nasıl püskürttüğünün en iyi göstergelerinden bir tanesini tarihe belge olarak sunduk.
Açık söylüyorum bundan 15 sene evvel sağlıkta bu tür tepkisel hizmete sunulacak şekilde bazı kurumlarımızı geliştirememiştik. Ama şu anda 4 dakikada Vodafone Arena patlamasında ilk ambulansımız olay yerine ulaştı. Ve yaklaşık 130 ambulans 40 dakikada bütün hasta ve yaralılarımızı toplamıştı.
Dünyada kısa surede böyle bir acil müdahale edecek ülke sayısı az ya da hiç yok bizim ülkemizin ne kadar güçlü olduğunu gösterdiler.
Hafızamız zayıf. Ama bizim o geceyi öyle yaşamamızın nedenini unutmamamız gerekiyor. Birlik ve beraberlikle hareket etmemiz gerekiyor. Birlik olduğu zaman bu toplumun üstesinden gelemeyeceği hiçbir şey olmadığını ortaya koydu."
Kemal Hoca ile sohbetimizde daha birçok konu gündeme geldi. Bu vesile ile sağlık çalışanlarının da hakkını teslim etmiş olalım.