Sağlığımızı tehdid eden meslekler-1
Sağlık yazıları insanlarımızın hep ilgisini çekmiştir.Ne kadar genç sağlıklı ve hastalıklardan uzak yaşlarda da olsak , yaşam şartlarımız, beslenme düzeni ,ailevi hastalıklara yatkınlık ve yaptığımız iş adını bildiğimiz bilmediğimiz bir çok hastalığa karşı gün be gün bizi yakınlaştırabilir.İki bölüm halinde hazırladığım bu makale ile çalışma hayatımızda farkında olmadan bizi tehdit eden durumları ve meslekleri kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum.
İnsanoğluna sunulmuş en büyük nimetlerden biri sağlıktır. Sağlığı bozulmuş bir insan hayattan zevk alamaz, sosyal toplumsal manevi görevlerini yerine getiremez. Sağlıklı olmak, insan mutluluğunun öncelik taşıyan unsurudur.
Sağlık genellikle kendiliğinden var olan bir nimet olarak algılansa da kaybedildiğinde ancak değeri anlaşılmaktadır. Oysa sağlık bilincimizi geliştirmeliyiz. Birer emanet olarak taşıdığımız doku ve organlarımız korunmalıyız.
Sağlıklı olma sadece fiziksel bir değer değil büyük çoğunlukla zihinsel ve ruhsal bir değerdir. Çünkü zihinsel ve ruhsal durumumuz fiziksel durumumuzu büyük ölçüde etkiler. Sağlıklı bir insanın bedeni ve ruhu uyumludur. Düşünce gücü yerindedir. Kendinin farkındadır. Hareketleri olumlu ve dengelidir.Kendisi ile de barışıktır.
Bozuk bir psikolojiyle sağlıklı bir bedene sahip olunması mümkün değildir. "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur" sözü sağlığın fiziksel ruhsal ve zihinsel bir bütün olduğunu açıkça ifade etmektedir.Çalışma ortamlarımız ve çalıştığımız iş kolları ile sağlıklı yaşamamız arasındaki ilişki günümüzde giderek daha iyi anlaşılmaya bağlamıştır.Sağlık bilinci geliştikçe bu mesele daha da iyi anlaşılacaktır.
Öğrencilik yıllarımızda madencilik baca temizleyiciliği ve ayakkabı sanayinde kullanılan benzen maddeleri ile ilgili hastalıklar öne çıkarken günümüzde nerde ise her meslekle direkt bağlantılı olan hastalıkları peş peşe görür olmaya başladık..Çalıştığımız iş kolu ile ne kadar barışık isek o kadar olumlu sonuçlar almamıza rağmen çoğumuzun yaptığı meslekle ilgili ciddi risklerini de korunmak açısından bilmesi gerekiyor.
İşe beklide çocuklarımızdan başlamak gerekiyor.Okul döneminde sırt ve bel ağrılarında bariz bir artış görülmekte.Bu büyük oranda yavrularımızın kullandığı sırt çantaları ile ilgili.Belli bir kıloaya kadar taşınmasına müsaade edilebilecek sırt çantalarına ilave edilen her bir ağırlığın bedelini çocuklarımız sırt ve boyun ağrısı olarak ödemektedirler.
Çok genç yaşlarda görmeye alıştığımız boyun ve bel fıtığı gibi hastalıkların sebebini buralardan aramak çok akılcı gibi geliyor bana.Günümüz insanının nerede ise ortak paydası haline gelmiş halsizlik bitkinlik yorgunluk gibi yaygın şikayetleride büyük oranda yedikleri içtikleri ile ilgili.
Bilimsel çalışmalarla tescilli bu gerçeklerde bizi uyandırmıyorsa söylenecek başkada bir sözüm yok.Hangi meslekler hangi hastalıklara karşı bizi yakınlaştırıyor sorusunun cevabını inşallah haftaya bu köşeden sizlere vereceğim.Sağlık ve mutluluk dileklerimle.
