Sağdan soldan
Son bir yıldır virüsle yatıp virüsle kalkıyoruz. Bilen bilmeyen nerede ise ağzı olan herkes konuşuyor.
Virüs denen ucube dalgasını geçmeye tüm hızı ile devam
ediyor. Kılıktan kılığa girerek içinde barındırdığı gizemini koruyarak her gün yeni bir hüneri ile şişeden çıkan cin
gibi çıkıyor.
Devlet millet el ele bugünlere geldik.
Don Kişot’un gölgesi ile yaptığı savaştan daha
acyiplikleri normalimizmiş gibi kabul edip
büyük oranda kurallara uymaya çalışarak kör topal hayatımızı devam
ettiriyoruz.
Bir çok ülkeye göre bu ucube virüse karşı verdiğimiz
savaşta her yönden daha iyi olduğumuzun
bilinmesine rağmen sağdan soldan çatlak seslerin yükselmesine doğrusu bir anlam
veremiyorum.
Aşılama döneminden önce virüs savaşına karşı
devlet-millet birlikteliği ile verilen
mücadele bazı aksaklıklara rağmen dünyanın bir çok ülkesinde gıpta ile
karşılanmıştı.
Sayıları azda olsa borazanlarının gürültüsü ile baskı oluşturan
malum zihniyetin iflah olmaz trolleri tarafından bu başarı yerden yere vurulmuş ve böyle zor bir
dönemden bile menfaat devşirme bas itliği sergilenmişti.
Çok şükür o günler geride kaldı. Sağdan soldan
ürüyenlerin olmasına rağmen kervan yürümeye devam etti.
Şimdi bu ucube virüse karşı savaşta bir hamle daha
yaparak aşılanıyoruz. Kısa sürede nerede ise 10 milyon insanımızı aşılayarak bu
hamlede de dünyanın yine en önündeki ülkelerden birisi olduk.
İlk on ülkenin içindeyiz.
Malum zihniyetin çatlayan trolleri durumdan vazife
çıkarma peşinde.
Bir çıngıdan kıvılcım oluşturarak ülkemizi yakmaya
yeminli bu güruhun eline fırsat verilmemeli.
Kongreler ve cenazeler üzerinden oluşturulmaya
çalışılan algı satıcılığına malzeme üretilmemeli.
Şunu çok iyi biliyoruz.
Bu malum kesim
yaygaracılıkta maalesef çok başarılı.
Bir çok alanda olduğu gibi pireyi deve yapar ve dulu kız olarak satar.
Huylu huyundan vaz geçmeyeceğine göre bu güruhun kötü niyetine malzeme olmamalı ve
malzeme üretecek eylemlerden uzak durulmalı.
Kırmızı görmüş boğalar gibi saldırdıkları bir kaç alan
var.
En başta geleni din ve dinle ilgili değerler.
Milletin gönlünde taht kurmuş ve geçtiğimiz günlerde
ahirete irtihal eyleyen kişilerin
cenazelerindeki kalabalık üzerinden yeni
bir fırsat ele geçiren mal bulmuş mağribicilere bir kez daha temcit pilavı
servis etme fırsatı verildi.
Sağlık bakanımızın özrü beni tatmin eylese de bu
güruhu tatmin etmedi.
Etmeyecek de .
Onların tatmin olacağı tek şey Cumhurbaşkanının özrü
değil , istifası.
Devletimizin kiminle nasıl mücadele ettiğinin hiçbir
önemi yok. Ülke bütünlüğünün de önemi yok.
Virüs illeti ile mücadelede yüze yüze kuyruğuna
gelindi.
Virüs şöyle ya da böyle bu yıl sonuna kadar def olup
gidecek.
İçinden geçtiğimiz
bugünlerin en doğrusunu tarih kitapları yazacağına göre tarihe kötü iz bırakanlardan olmayalım.
Aşılama üzerinden en küçük bir hataya karşı, tetikte
bekleyen güruha kemik olacak en küçük bir yanlış dev aynasında taraftarlarına
servis edileceği için azami dikkatli olmak gerekiyor.
***
Dost meclisinden…
Değerli okurlarım dost meclisinde dost bildiğim bazı
kişilerin ağzından çıkanlar bendenizi ziyadesi ile üzdü. Üzüntüler ve acılar
paylaşılarak azaldığı için sizlerle paylaşıp acımı azaltmak isterim.
Görev dışı kalmış bazı kardeşlerin Cumhurbaşkanımız
ile ilgili ağzından çıkan cümlelere insaf diyesi geliyor.
Bir dost zalim sıfatını kullanınca yanımdaki başka bir
dost yüksek sesle insaf dedi.
Demese ben diyecektim ki, başka bir dostta İstanbul
belediye başkanını yağlama girişiminde ölçüyü kaçırınca bu kez de ben insaf dedim.
İnsaf ki , ne insaf.
Yağlayıp
ballandırdığın kişi pandeminin zirve yaptığı günlerde çok zırvalamış ve Başakşehir Çam ve Sakura hastanesinin
yollarını yapacak ekonomik gücünün olmadığını beyan ederek hastanenin açılışını
geciktirmişti dedim ve sustum.
Sayılacak onlarca yüzlerce başka ucube açıklaması var
hazretin. Neresini yağlayıp ballıyorsun bu acezenin be dost bildiğim kardeşim.
Suçlu arıyorsa bir insan önce kendini bir yoklasın.
Kalbinin künhüne
şöyle bir baksın.
Görürse ne ala.
Hala görme özrü ile sağa sola sataşıyorsa o zaman da
aynaların karşısına geçerek içindeki ben ile kendi benliği arasındaki bozulmuş
ayarı düzelttikten sonra konuşacak takati kaldı ile konuşsun.
İşkembeden atıp tutmanın sadece bu dünyada değil,
hesabın hasbi olduğu dünyada da bedeli var.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.