Safınızı belli edin
Meydanlar Albayraklarla donatıldı. Amatör spor kulüpleri, federasyonlar, dernekler, şehit ve gazi yakınları, siyasi partiler, yüzlerce STK kendi bayrağını bırakmış, Türk bayrağı gölgesinde yüreklerimizi yakan teröre karşı tek vücut olmuş yürüyor. Milyonlarca ses alanlarda tek nefes olmuş mitingler düzenliyor.
Bu günlere nereden geldik sorusuna kısaca cevap vermek gerekir. Türkiye vesayet rejiminden kurtulup yeniden şahlanışa geçmişti. Ülkenin dört bir yanında yatırımlar yükseliyor, insanların refahı artıyor, özgürlükler genişliyor, devletine düşman edilen millet devletiyle barışıyor ve kucaklaşıyordu. Türkiye'nin önünü kesmek isteyenler yeni bir oyuna başvurdu. Her şey gezi süreciyle başladı. Ardından 17-25 Aralık 2013 ihanetini yaşadık. Hainlerin saldırılarını boşa çıkaran hükümetin yükselişi bir şekilde durdurulmalıydı. 7 Haziran seçimlerine çeşitli entrika ve oyunlarla girildi. Aleni terör örgütünden beslendiğini söyleyen siyasi partiye sözde milliyetçi ve cumhuriyetçi kesimden ummadık bir destek sağlandı. Barajı geçme adına her türlü çirkefliğe başvuruldu. Vatandaşlar ölümle tehdit edildi. İhanet odaklarının arzu ettiği sonuç çıkmış olmasına rağmen seçimin akabinde eli kanlı terör örgütü insanlığın yüzkarası bir şekilde, alçakça ve kahpece saldırılarına başladı. Her gün şehit haberleri ile yüreklerimiz yandı, ciğerlerimiz parçalandı. Bu durumdan siyasi çıkar sağlamaya çalışan bazı siyasi partiler, medya kuruluşları ve sivil toplum örgütleri şahsi çıkarlarını devlet ve millet çıkarları önüne koyarak bu eli kanlı terör örgütüne karşı çıkmak yerine kahpece destek vermeye başladılar. Bunlar da yetmemişçesine iftira ve algı operasyonları ile ülkemizi dünya arenasında kötülemek uğruna alçakça planları devreye soktular. Annelerin yüreklerine ateş düşürüp nice ocakları söndürdüler. Nice evlatları yetim, nice babaları gözü yaşlı koydular. Nice gelinleri dul, nice servetleri pul ettiler.
Herkes üzerine düşeni ve kendisine yakışanı yapıyor. Hainlerden vatan sevgisi, alçaklardan erdemli duruş beklemek nafiledir biliyoruz. Kanı bozuklardan merhamet, satılmışlardan kardeşlik beklemek boşunadır biliyoruz. Her karış toprağı şehit kanları ile yoğrulmuş bu güzelim vatanın dünyanın dört bir tarafında düşmanı olduğunu biliyoruz. Bu ülkeden beslenip, bu ülkeyi yabancı istihbarat örgütlerine peşkeş çekenleri biliyoruz. Bu milletin parası ile beslenip yurt dışında saltanat süren sahte hocaları biliyoruz. Biliyoruz hak ile batılın kıyamete kadar süreceğini. Hakkın her zaman galip geleceğini de biliyoruz. Kandan beslenen siyasi vampirleri, namusunu ve şerefini beş paraya satan millet düşmanlarını ibretle seyrediyoruz. Utanç verici günlerden onur verici günlere gelmemize sebep olan seçilmişlere ve idarecilere nasıl bir şirretlikle saldırıldığına şahit oluyoruz. Bu oyunlara alet olanların nasıl terör örgütünün kucağına düştüğüne ibretle bakıyoruz.
Bütün bu yaşananlarla birlikte yeniden bir seçim atmosferine girdik. 7 Haziran seçimlerinin akabinde herhangi bir hükümetin kurulma ortamı sağlanamadığı bir aşamada anayasa gereği seçimlerin yenilenmesi sürecini yaşıyoruz. Bunu da sabote eden ve seçimleri yaptırmama üzerine planlarını yapan terör örgütünü ve ona yataklık eden sözde demokratları da görüyoruz.
Bıçak kemiğe dayandı. Ülkesini ve milletini sevenler tek ses olarak meydanlara döküldü. Ellerinde Türk bayrakları, yüreklerinde vatan ve millet sevdası, dil, din, mezhep, meşrep ayırımı yapmadan kol kola sokaklara dökülmüş, teröre karşı olduğunu haykırıyor. Evlatlarına kıyanları, özgürlüklerini ellerinden alanları, en mahrem bilgilerini düşmanlara satanları, sokakları savaş alanlarına çevirenleri, kısaca ülkemizi bölmeye çalışanları lanetliyor.
Önünde üçüncüsü olmayan iki yol var kardeşim. Ya vatan ve millet sevdalıları ile kol kola yürüyecek ve teröre karşı olduğunu haykıracaksın. Ya da kandan beslenen alçak ve kalleşlerle, teröristlerle birlikte olacaksın. Tarafsız olmak teröre destek olmak olduğunu da bileceksin. Bütün bunlardan sonra duracak olduğun saf senin kimliğin ve geleceğin olacaktır. Bu ülkede siyaset yapanlar. Bu ülkede ticaret yapanlar. Bu ülkede ilim tahsil edenler. Bu ülkede memur, işçi, öğretmen, öğrenci olanlar. Bu ülkede emekli olanlar. Bu ülkenin havasını soluyup suyunu içenler. Bu ülkede yaşayan herkes. Safınızı belli edin ve hakkın yanında olun.
Her türlü oyunu bozan aziz milletimiz Allah'ın izni ile bu oyunu da bozacak ve geleceğe emin adımlarla yürüyecektir.