Dolar (USD)
34.48
Euro (EUR)
36.39
Gram Altın
2958.85
BIST 100
9328.82
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
30 Ekim 2024

​Sadık Tural

Biz Türk dili ve edebiyatıyla ilgili olanlar, kendimizi aynı familyanın mensupları sayarız. Bir bakıma hasbi olarak teşekkül etmiş bir “Türkoloji Ailesi”ne sahibiz. Bu mesleğe mensup olanlar, fakültelerini bitirseler de hocalarına hürmetleri devam eder. Hocalar da eski öğrencilerini asla unutmaz, onlara sevgiyle yardımcı olurlar.

Prof. Dr. Sadık Kemal Tural da eserleri ve fikirleriyle talebelerini ve edebiyat meraklılarını beslemeye devam ediyor. Aziz Hocamız, Ankara’nın bu anlamda ‘uçbeyi’, Anadolu’nun ‘aksakalı’dır. Zamanın Elinden Tutmak eseri, 1980’lerde bizlere ışık tutmuştu. Hocamızın daha sonra diğer eserlerini takip ettim, dergilerdeki makalelerini okudum. Sadık Hoca’nın okuduğumŞiir İkliminde Birkaç Saat, Edebiyat Bilimine Katkılar ve Sorulara Cevaplar isimli yeni eserleri, göz ve gönül okşayıcı hüviyette. İlk eserin kapağını, Yûnus Emre, Fuzûlî, Karacaoğlan, Yahya Kemal, Faruk Nafiz Çamlıbel, Âşık Veysel, Ahmet Hamdi Tanpınar, Arif Nihat Asya gibi sevilen şairlerimizin çizilmiş resimleri süslüyor.

İm Ajans Yayınları arasında çıkan Şiir İkliminde Birkaç Saat’te şiir kâinatımızı dolaşıyoruz. “Şiir Bahçesine Girmeyi Denemek” başlıklı ilkyazının başlangıç satırları, bir bakıma eserin özünü yansıtıyor. Hocamız, şöyle diyor: “Şiiri, mûsikiyi ve samimi duâyı hayatlarına sokmayan insanlar, çekememezlik, öfke, kin ve hırs kuyusunda boğulur; bu tür anlayışların ve davranışların yaygınlaştığı kültürler çoraklaşır. Kişiler, gözleri ve mideleri dışındaki organlarının insanlaştırıcı enerjilerinden yararlanmayı öğrenemezlerse, iç ayna dediğimiz servetin gücünü ve işlevini kavrayamadan ölüp giderler. Duânın, mûsikînin ve şiirin insanlaştırıcı iklimini, ‘öğretmen’in değer ve davranış kazandırıcılığını önemsemeyenler, çoraklaşmanın acılarını yaşayacaklardır.”

Eser boyunca şiirin bize kazandırdığı moral değerleri ve manevi kıymetleri teferruatlı bir şekilde anlatan Hocamıza göre, “Şiir olmasa dünya çöl olurdu.” Edebiyat ve düşünce arasında sıkı bir bağ kurarken bizi tefekkür ufkunda dolaştırıyor ve haklı olarak “Edipler de bilgelerdendir.” hükmünü veriyor. Kitabı dikkat ve rikkatle okuyanlar, geniş bir ufuk turuna çıkıyor; hem mazideki hem de günümüzdeki şairleri daha yakından, sahici bir şekilde tanıyor ve seviyorlar. Edebiyat ürünlerinin en özeli olarak ‘şiir’i kabul eden yazarımız, bu yolda vücuda getirilen hakiki şiiriyetin insanı Yaradanına yaklaştırdığı inancındadır. Eserden öğrendiğimize göre, “Şiir ve musiki birbirini tanımayan insanları yakınlaştırır, aynı duygu, hayal ve tefekkür iklimine ait komşular, akrabalar konumuna taşır.”

Değerlerimize sahip çıkmada cömertliğini gördüğümüz Hocamız şair padişahlarımızdan alır, Yirminci Yüzyıl Türk dünyasının en mühim şairlerinden biri kabul ettiği Muhammed Şehriyar’a kadar bizi getirir. Sonra diğer dost şairler… Edebiyat ilminin büyük âlimlerinden olan Sadık Kemal Tural, iyi şairlerin doğuşunu ve muhteşem şiirlerin yazılış hikâyelerini anlatırken şiir ve medeniyet arasında sıkı bir münasebet kurar. Ancak uzun ömürlü devletler kuran, muazzam medeniyetler tesis eden milletlerin ihtişamlı sanatı, görkemli şiiri olabilir. Eser boyunca bu realiteyi ‘hakkalyakin’ müşahede ediyoruz.

Hocamızın hususi ve çok kıymetli hatıralarını okuma talihine de erişiyoruz bu arada. Onlardan biri Bayrak Şairimiz hakkındadır, okuyalım: “Merhum Ârif Nihat Asya bir özel sohbetinde, ‘Her şiir onu yaşayabilecek bir vezinle, şekille doğar; nazma hem ebelik, hem de analık eden şair, doğumdan sonra ise, onun ceht ile en güzel, en beğenilir, hâle gelmesine çalışıp dikkat gösterir.’ demişti.”

Sadık Kemal Hoca’nın bütün eserlerinde şahit olduğum husus edebiyatı ‘edep’ çerçevesinde hatta ‘inanç’ merkezinde temellendirmesidir. Bazıları halk edebiyatımıza burun kıvırırken Sadık Hoca aksine başta Karacaoğlan olmak üzere büyük âşıklarımıza, ozanlarımıza sahip çıkar; onlara dikkat çeker, eserlerini titizlikle tahlil eder. Mesela Kul Himmet’in “Seyyah oldum şu âlemi gezerim/Bir dost bulamadım gün akşam oldu/Kendi efkârımla okuryazarım/Bir dost bulamadım gün akşam oldu” şiirini izah ederken sadece zihinlerimizi aydınlatmakla kalmıyor, kalplerimizi irfanla dolduruyor, ruhlarımızı da manevi ve leziz gıdalarla besliyor.

Düşünen ve düşündürmeyi seven Hocamızı, geçen yıl Türk Edebiyatı Vakfı’nda dinlemek nasip olmuştu. O gün kendisini Mehmet Kaplan Hocama benzetmiştim. İkisi de şiirimizi himaye etmişlerdir. Kitabın ilerleyen sayfalarında, “Nazım, insandaki yoğun duygu ve hayallerin yapılandırdığı özel tefekkür bütünlükleridir.” cümlesine rastlıyoruz. Eserde Tural Hocamızın yayımlanmamış kitaplarından bölümleri, kendisiyle yapılmış bazı konuşmalarıve şiire dair dergilerde neşredilmiş müteferrik makaleleri de bulunuyor. Esasen Şiir İkliminde Birkaç Saat, günümüz şairlerinin, şiir sevenlerin ve edebiyat meraklılarının okuması gereken müstesna bir eser. Okuyucularıma Sadık Kemal Hocamızın eserlerini tavsiye ediyorum.