Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.93
Gram Altın
2323.65
BIST 100
9097.39
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

26 Aralık 2014

Sadece bir kısım gazeteciler kutsaldır(!)

Türkiye'nin gündemine geçen yıl 17-25 Aralık darbe girişimiyle giren Paralel Yapı'nın ve eski Kemalist vesayetin "kumpasları" ile özellikle dindarlar ve Kürtler yıllardır mücadele ediyor.

***

Şu anda bile iki tane yazarımızdan birisi aranıyor, birisi de tutuklanarak Cezaevi'ne konuldu.

Yazarımız Mehmet Ali Tekin, yazılarını yazmasına rağmen halen aranıyor.

Biri "İrancı" biri "İBDA'cı" suçlamasıyla iki yazarımızın hedef seçilmesi 'derin kumpas'ın bitmediğinin gerçeğidir.

Tekin, kamuoyunda UMUT Davası olarak bilinen Uğur Mumcu katliamı ile ilgili tamamen Eski Türkiye'nin kumpasıyla uydurulmuş Selam-Tevhid örgütü mensubu olarak.

1995-1997 yılları arasında çıkan haftalık Selam Gazetesi'nde Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü yapan Tekin 37 davadan yargılandı. Selam, Refahyol hükümeti yıkıldıktan sonra kurulan hükümetlerin, milletin çıkarlarını İsrail ve Amerika'ya peşkeş çektiklerini yazıyordu.

Tevhid-Selam örgütü davasının mütalaa bölümünde Tekin'in suçları şöyle tarif edilir; "Lütfü Aydemir, Süleyman Gündüz, Nurettin Şirin ve Yusuf Ziya Cömert ile Tevhid Dergisi çıkarması faaliyetinde bulunmuştur."

Kurmaca delillerle Mumcu dosyasını kapatmak için sirke çevrilen bir yargılama sürecinin ardından yıllarca hapis yatan Tekin'e, bu senenin başında Yargıtay'ın onaması ile tekrar cezaevi yolu göründü. Şu anda da Tekin yazılarını bize elektronik posta ile ulaştırabiliyor.

***

Yine yazarımız Yakup Köse ise İBDA-C örgütü yaftasıyla 28 Şubat'tan bu yana bitmeyen bir çilenin öznesi haline getirilmiş durumda.

Paralel Yapı'ya yönelik 14 Aralık operasyonundan iki gün sonra 16 Aralık'ta bindiği halk otobüsünde halen kimliği açıklanmayan iki sivil giyimli kişi tarafından Mobese kameralarının görüş açısından çıkıldığı bir anda üzerine çullanılarak yakalanıp gözaltına alındı.

İki otomobilden inen polisler, Yakup'a birkaç gün önce Twitter'da "O Fethullah Gülen Türkiye'ye gelecek" diye yazdığı mesajın kağıt çıktısını göstererek onu gözaltına aldı.

***

Yakup Köse üzerinde kimlik taşımıyordu.

Sağlık kontrolünde hazırlıklı gelen polisler, kimlik olmadan muayene yapamayacağını söyleyen doktora da Yakup'un kimlik bilgilerini çıkarıp gösterdiler.

Köse, Yargıtay'ın onayladığı kesinleşmiş mahku00fbmiyet nedeniyle gözaltına alındı.

28 Şubat sürecinde 14 yaşında iken Antalya'da RP'nin düzenlediği Çeçenistan protestosuna katılan ve daha 14 yaşında ve üzerinde Miki Maus'lu tişört olmasına rağmen hakim tarafından idam cezası verildi Yakup'a.

***

Dokuz sene hapis yattı. Hapisten çıktıktan sonra kendine yeni bir hayat kurmaya çalıştı. Evlendi, Milat gazetesinde köşe yazarlığı yapmaya başladı. Allah (CC) ona iki tane dünyalar tatlısı kız evlat nasip etti.

Fakat geçen sene Yakup Köse'yi tekrar yargıladılar.

Sebep ise 2000 yılında kaldığı Bandırma Cezaevi'ne düzenlenen Noel Baba Operasyonu'nda güvenlik güçlerine direnmişti.

Yakup, operasyon sırasında hasta olduğunu, o esnada Bandırma'da Hastane'de yattığını, olayların ardından ambulansla cezaevine geri getirildiğini söylemesine, Cezaevi ve Hastanedeki güvenlik kameralarının görüntülerinin incelenmesiyle gerçeklerin ortaya çıkacağını ifade etmesine rağmen hiçbir inceleme yapılmadan Köse'ye, yeniden 6 yıl 8 ay ceza verildi. Yargıtay da acilen kararı onadı.

40 yıl emniyetçilik yapan Hanefi Avcı'nın kararının önceki gün yine Yargıtay tarafından onanması gibi.

***

28 Şubat dönemi mağdurlarından biri de yazarımız Ramazan Kayan. 28 Şubat sürecinde terör örgütü lideri olarak suçlanan Ramazan Hoca'ya yardım ve yataklık ettiği gerekçesiyle yargılanan kardeşi Nurettin Kayan, ağabeyinin beraat ettiği davada 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı ve halen cezaevinde.

***

Bu ülkede "Ümmet" dediği için kumpaslara uğrayan ve halen cezaevinde olan 28 Şubat mağduru onlarca gazeteci var.

Ama Paralel Yapı'da veya laikçi gazete ve televizyonlarda çalışmadıkları için onların gazeteciliği "makbul" gazetecilik değil.

Türkiye'de gazetecilik faaliyetine, ülkeyi dünyaya şikayet edenler tarafından hep bir kutsiyet atfedilmiştir.

Gazetecilik mesleği kutsaldır ve dokunan yanar(!)

Ama Paralel veya laikçi değilsen zaten gazeteci de sayılmazsın.

İşte Yakup Köse, işte M. Ali Tekin'in durumuu2026

 
ABONE OL
Deniz feneri detay
Deniz feneri detay
Kızılay 160x600
TDV ramazan