Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Saçlarının kokusundan Tanırım annemi

Gazze günlerdir bombalar altında, büyük bir katliam, benzeri görülmemiş bir soykırım yaşanıyor dünyanın gözü önünde. İnsan hakları savunucuları, Batı’nın, dünyanın vicdanı, insanlığın merhameti nerede?

Süt kokulu bebelerin, kara gözlü çocukların, titreyen bedenlerine bombalar yağıyor.

Yiğit analar, yiğit babalar diyarı, izzetli, onurlu bir halk insanlığın gözü önünde açık hava hapishanesinde, ekranlardan akan görüntülerin an an şahitliğinde, naklen ölümlerle, aziz ve şerefli bir halk yok oluyor, topyekûn soykırım yapılıyor.

Sevgili gençler, sizler bu manzaraya iyi bakın. Bizim gençliğimizde de Bosna’da soykırım yaşandı. Bizim gençliğimizde Bosna’nın masalsı güzelliğine, cennet güzelliğine bombalar yağdı günlerce, gecelerce, aylarca… Sonra acımasız bir kıyım yaşattılar sadece isimleri Ali, Fatma, Ayşe, Hüseyin olduğu için. Sadece Müslüman oldukları için acımasızca Batı’nın tam göbeğinde bir güzel halkı büyük katliamlarla, eşi görülmemiş, insanlık dışı saldırılarla katlettiler. Medeniyetin beşiği batı kapılarında insanlık öldü ve eşi görülmemiş bir soykırımla binlerce Boşnak şehit edildi.

Sevgili gençler size sesleniyorum…

Bu savaşlar bizden önce de vardı. Bizden önceki kuşaklardan önce de, Filistin halkı, Gazze halkı bu topraklarda olmadan önce de vardı. Hak ve batıl savaşları her daim vardı.

Oysa şimdi sıcak savaşlar içindeyiz. Yanıbaşımızda patlıyor bombalar, hemen sınırlarımızda yaşanıyor acımasız, adaletsiz, haysiyetsiz, onursuz savaşlar.

Bu yaşanan savaşlar sadece Hamas’ı hedef almıyor. Hamas’ı çökertmek için, tünellerini yok etmek için yapılmıyor bu adaletsiz savaşlar. Bu mesele sadece Filistin ile İsrail arasında bir mesele değildir.

Bu mesele çok daha geniş, çok daha kapsamlı, bizim milletimizi, devletimizi, tüm İslam âlemini de içine alan bir meseledir…

Siyonist ideolojinin acımasızca katlettiği bu halk ilk halk değil elbet. Onlar bu katliamları her daim yapıyorlar. Fırsat buldukları her yerde kendilerinden olmayanları yok etmeye, topraklarını işgal etmeye hazırlar.

Cennet vatanımız her daim göz önünde. Tam dünyanın ortasında, en kritik noktada, güçlü ve sağlam duruşuyla dikkatleri çekiyor. Her taraftan kuşatıldığımız şu zorlu zamanlarda vatanımıza, milletimize sahip çıkacak şuurda olmamız gerekiyor.

Siyonist ideoloji öylesine sinci, öylesine acımasızca ilerliyor ki. Bizler teyakkuzda olmalıyız. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutladığımız günlerde, bir zamanlar cihan imparatorluğu olarak hâmi olduğumuz, sahip çıktığımız topraklar şimdi kan gölüne döndü. Şu an Ortadoğu ne yazık emperyalistlerin, Siyonistlerin cirit attığı kuşatılmış bir coğrafya halini aldı.

İzzetli, onurlu, soylu bir millet dünyanın gözü önünde bombalar altında. Kararan gecelerin, yangınların, toz dumanın içinde bırakılan aziz bir millet gözümüzün önünde izlediğimiz korku filmi dehşetinde naklen yayınlarla zalimce soykırıma uğruyor. Dayanamayıp kapatıyoruz acılı sahneleri. Bir sahne, hüzünlü, çok acıklı bir sahne gibi masum çocukların parçalanmış kanlı bedenleri, toz dumana karışmış, yok olmuş yıkılmış Gazze. Hemen kanal değiştiriyoruz. Biz kanal değiştirirken onlar dünyalarını değiştiriyorlar. Cennette buluşmak üzere şehadete doğru öylece akıyorlar.

Annesini arıyor çocuk. “Saçlarının kokusundan tanırım annemi” diye sesleniyor. Bizim burnumuzun direği sızlıyor, ölüm gibi bir suskun acı oturuyor içimize günlerce. Bombalar yağarken, dengemizi kaybediyoruz. Çocuklarımızın yüzüne gözlerine bakmaya utanıyoruz, kurduğumuz sofralardan utanıyoruz, yediğimiz yemekler boğazımıza diziliyor.

Siyonist olmak için Yahudi olmaya gerek yok diye seslenen kan emiciler okyanusları aşarak geliyorlar yardıma. Çünkü küfür tek millet.

Sevgili gençler, Bosna Savaşı bizim kuşağın uyanışına vesile oldu, Irak’a atılan bombalarla, yapılan işkencelerle nereye ait olduğumuzu, kimin yanında durmamız gerektiğini anladık üniversite yıllarında, doksan kuşağı olarak.

Şimdi sizin yaşanan vahşete, insanlık dışı kıyıma bakarak, Batının, Amerika’nın nasıl eline fırsat geçtiğinde canavarlaştığını, kan emici hale geldiğini, insanlıktan çıktığını, masum sivilleri nasıl hedef tahtasına koyduğunu görmeniz gerekiyor.

Cennet vatanımızda yaşayanlar olarak, her zaman söylüyorum, içeride siyasi olarak olsun, fikir ayrılıkları noktasında olsun ayrılıklar olacaktır bu normaldir. Ama istiklalimiz için, vatanımızın korunması için topyekûn hareket etmemiz birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekiyor.

Şimdi birlik zamanı, Şimdi yaşanan katliama karşı insanca bir duruş sergileme zamanı. Kendi çocuklarımız, geleceğimiz, yarınlarımız için Filistinli kardeşlerimize sahip çıkmamız gerekiyor.

“Yahudiler, "Allahın eli sıkıdır" derler. Sıkı olan onların elidir: Ve bu iddialarından dolayı lanetlenmişlerdir. Tersine, O’nun elleri sonuna kadar açıktır: O, (lütfunu) dilediği gibi dağıtır. Ama(ey Peygamber,) Rabbin tarafından sana indirilen her şey, onların çoğunun kibirli küstahlıklarında ve hakikati inkârda daha inatçı yapacaktır. Böylece biz, Kitabı Mukaddesin takipçileri arasına Mahşer Gününe kadar (sürecek) kin ve nefret tohumları saçtık: ne zaman savaş ateşi yaksalar Allah onu söndürür ve onlar hep yeryüzünde fesad (çıkarmak) için koşarlar, Allah ise fesad çıkaranları sevmez .” (Maide / 64)

“Ne zaman savaş ateşi yaksalar Allah onu söndürür.”

Rabbim nurunu tamamlayacaktır. Aziz ve şerefli millete sahip çıkacaktır, yetimlerin Rabbi, kimsesizlerin Rabbi, değil mi ki Gazze halkının Rabbidir O.

Bizler de duamızla sahip çıkacağız. Maddi manevi yardımlarımızla sahip çıkacağız.

En önemlisi onların ürünlerine ambargo uygulayarak, kan akıtan silahlarına giden kazançlarını kesmiş olacağız.

Kendimize döneceğiz, kendimiz üreteceğiz, tüketmeyeceğiz katillerin ürettiklerini…

Şimdi yardım zamanı, şimdi kardeşlerimize sahip çıkma zamanı…

Zalim Siyonistlerin sonunun geldiğini Rabbim bizlere göstersin.

İzzetli, onurlu, soylu bir millet olan Filistin halkının özgürlüğünü, özgür Kudüs’ün güzel günlerini Rabbim bizlere görmeyi nasip eylesin…