S400 ve NATO’nun Çelişkili Siyaseti
Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S400 hava savunma sistemi, küresel kapitalist sisteme verilmiş bir cevaptır. 400 km menzilli ve 600 km radar algısı olan bu sistem, ülkemiz için aynı zamanda kendi savunma sanayimizin başlangıcı açısından da bir milat olabilir. Hava savunma sisteminin yazılımını Ruslar ile birlikte yapacağız. Bundan dolayı, Türk hava savunma sistemi açısından kısmen daha iyi boyutlara ulaştığımızı da ifade edebiliriz.
Kendi parasını ödediğimiz f35’leri vermeyen Amerika’ya nasıl güvenebiliriz? Ayrıca bunu kısmen Trumpta kendi ağzıyla itiraf etti. Özellikle bu konuda Obama döneminin aldığı yanlış tutumu herkesin gözü önünde dile getirmedi mi? S400’ler; hava savunmamız da düşman diye nitelendirebileceğimiz unsurları, Yunanistan sınırını geçmeden fark etmektedir. Ve bu fark etmeyi 10 sn içinde algılamaktadır. Bu durumdan Amerika neden rahatsız?
Kendi ulusal çıkarları için NATO’yu kullanan Amerika, artık istediği gibi at koşturamayacağının farkındadır. Elbette Türkiye’nin de elinde önemli iki kozu vardır. Bunlardan biri “Kürecik” diğeri ise “İncirliktir.” Kürecik üssü çok önemlidir. Kimse bu konuda Türkiye’nin elinin boş olduğunu zannetmesin.
Birileri S400’e karşı çıkmak için, “bu seferde Ruslara mı bağımlı kalacağız” diyebilir. Ama parasını verip alamadığımız F35’lerin yerine, yazılımının ve ortak üretiminin birlikte yapacağımız Ruslara neden mesafe koyalım?
15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Amerika yok mudur? Bunu bütün dünya bilmektedir. NATO’nun arkasına sığınıp; kendi ulusal çıkarlarını gözeterek, Türkiye’ye ayar çekmeye çalışan Amerika rahatsız olmayacakta kim olacak?
Neymiş efendim, “NATO savunma sistemine aykırılık arz ediyormuş.” Bu nerede yazıyor?
Amerika Irak’a girdiğinde kitle imha silahlarını bahane etmişti. Yıllar sonra böylesi kitle imha silahlarının olmadığını bütün dünya kamuoyu gördü. Şimdi ne kadar ve nasıl Amerika’ya güveneceğiz?
Artık eski Türkiye yok. Artık eski dünya düzeni de yok.
Ruslar yenidünya düzeninde bizi de yanında görmek istiyor. Bu durum, “bizim de kendi ulusal çıkarlarımız doğrultusunda olacaksa” neden birlikte hareket etmeyelim? Biz, bir bağımlılıktan bahsetmiyoruz. Kendi savunma sistemimiz için bir başlangıç olmasından bahsediyorum.
ABD 12Bin km öteden gelip Suriye’de ne işi var? Neden S400 için bu derece yaygara koparıyor? Çünkü kendileri de uluslararası siyaset açısından tıkanmışlık sendromu yaşıyor.
Bugünler de 15 Temmuzdaki şehitlerimizin pak ruhlarının yıl dönümünü anmaktayız. Havadan kendi özel harekât polislerimiz vurulmadı mı? Kendi polisini vurana karşı hava savunma sistemimiz ne boyuttaydı? Bütün bu soruları sormadan S400’leri neden aldığımızı açıklayamayız. Aslında her şey, ayan beyan ortadadır.
Türkiye’yi, Edirne’den Kars’a çerçevelemek isteyen “iç politika mühendisleri” lütfen coğrafyamızdaki gerçekliğe iyi baksın. Ve S400 alımının bir beka meselesi olduğunu görsünler…
S400 alımının kendi savunma sanayimizin sürecinin başlangıcı olması temennisiyle...