S-400 ve sonrası
Türkiye, uzun tartışmalara ve gerilimlere neden olan S-400 hava savunma sistemini Rusya’dan teslm almaya başladı. Mürted Hava Üssü’ne inen uçaklar, S-400 sisteminin parçalarını getiriyor ve ilgili makamlara teslim ediyorlar. S-400 hava savunma sisteminin parçalarının teslim anları, bütün televizyonlarda yayınlanmaktadır. Başka bir ifade ile Türkiye, bütün dünyanın gözü önünde S-400 sistemini teslim almaktadır.
Bir NATO üyesi olan Türkiye, Batı ittifakının baş düşmanı olan Rusya’dan S-400 sistemini satın almış ve ülkeye yerleştirmiştir. S-400 sisteminin alınması, Türkiye’nin düşman ve tehdit algılamasının radikal bir şekilde değiştiğini göstermektedir. Türkiye, artık Rusya’yı tehdit ve düşman olarak görmemektedir. S-400 alımının en önemli sonucu budur. Rusya’yı tehdit olarak görmeyen Türkiye, NATO ve Amerika’ya artık güvenmemekte, hatta onları kendi güvenliği için bir sorun olarak değerlendirmektedir. Türkiye, NATO ve Amerika ile olan ilişkilerini kendisi açısından bir güvenlik sorunu olarak değerlendirdiği için Amerika ve NATO ile olan ilişkilerde yaşanan krizlere, gerilimlere ve çatışmalara artık önem vermemektedir. Amerika ve NATO’nun bütün itirazlarına ve eleştirilerine rağmen Türkiye, S-400 sistemini satın almış ve ülkeye yerleştirmiştir.
S-400 sisteminin teslim edilmeye başlanmasından sonra Amerika, Güney Kıbrıs Yönetimine uyguladığı silah ambargosunu kaldırmış ve Türkiye’yi F-35 projesinden çıkarmıştır. Türkiye, Amerika’nın bu girişimlerini ciddiye almamakta ve S-400 teslimatı devam etmektedir. F-35 projesinden çıkarılan Türkiye, Rusya’dan SU-57 savaş uçaklarını alma yoluna gidebilir. Bundan sonraki süreçte Türiye’nin Rusya’dan askeri alanda daha çok alış-veriş yapacağını söyleyebiliriz. Türkiye-Rusya ilişkileri, savunma sistemleri açısından ortaklaşmaya başlayacak ve Türkiye’nin NATO üyeliğinin kademeli bir şekilde işlevsizleşmeye başlayacağını öngörmek mümkündür. Türkiye, NATO ve Amerika’dan vazgeçmiştir, ancak Amerika ve NATO’nun Türkiye’den vazgeçtiğini söylemek için vakit erkendir.
Türkiye, S-400 sistemini Ege, Akdeniz ve Suriye krizlerinden dolayı Yunanistan, Mısır, İsrail, Suudi Arabistan ve Fransa gibi ülkelerden kendisine yönelebilecek tehditlere karşılık vermek üzere kullanmak için almıştır. Türkiye, Amerika’nın ve AB’nin Güney Kıbrıs Yönetimi ve Yunanistan’ı kullanarak güvenliğini tehdit ettiğini düşünmektedir. Doğu Akdeniz krizine baktığımız zaman Türkiye’nin kimleri düşman olarak gördüğünü ve S-400 sistemini kimlere karşı kullanmak üzere aldığını net olarak görmek mümkündür.
S-400 sisteminin tesliminden sonra Türkiye ve NATO arasındaki ilişkilerin çok karmaşık bir hal alacağı görülmektedir. NATO, S-400 sisteminden sonra Türkiye’nin alışılagelen savunma sisteminin değişmesinden ve NATO savunma sisteminin sırlarının Rusya ve İran gibi düşman olarak görülen devletlerin eline geçmesinden endişe duymaktadır. Türkiye’nin S-400 sistemini kendi savunma mimarisi içine nasıl yerleştireceği konusu da gizemini korumaktadır. S-400 Sistemi, NATO’yu radikal bir şekilde kaygılandırmaktadır. NATO, S-400 sisteminin stratejik önemde olan bir üyesi tarafından alınmasının yarattığı travmayı atlatamamakta ve oluşan durumla nasıl başa çıkacağını bilememektedir.
Türkiye, S-400 sistemini hangara kaldırmak ve kullanmamak için almamıştır. Türkiye, S-400 sistemini aktif bir şekilde kullanmak için almıştır. Türkiye, S-400 konusunda ara formül olmadığını, tek yolun S-400 sisteminin aktif bir şekilde kullanılacağını dünyaya göstermektedir. S-400 sisteminin tesliminin televizyonlarda yayınlanması, Türkiye’nin sistemi aktif bir şekilde kullanacağı mesajını dünyaya vermektedir. Amerika ve NATO, S-400 sisteminin teslimini kırmızı çizgi olarak belirlemişti. Türkiye, S-400 sistemini teslim almakla Batı’nın kırmızı çizgilerini umursamadığını ve sistemi, kurulduktan aktif hale getirileceğine dair net bir duruş ortaya koymaktadır. S-400 sorunu, NATO ve Amerika’nın bütün kırmızı çizgilerinin buharlaşması şeklinde bir sonuç ortaya çıkarmıştır.
S-400 sisteminin teslim edilmesinden sonra Amerika’nın Türkiye’ye karşı CAATSA yaptırımlarını uygulamaya koyacağını söyleyebiliriz. Doğu Akdeniz krizinden dolayı AB, Türkiye’ye üst düzey ilişkilerin kesilmesi ve sivil havacılıkla ilgili bazı yaptırımları uygulamaya koymuştur. S-400 sonrası Türkiye’nin Rusya, Amerika ve NATO arasında dengeli bir ilişki kurması artık mümkün değildir. Türkiye, açık bir şekilde artık NATO ve Amerika ekseninden çıkmış, kendisini Rusya-Çin-İran merkezli yeni bir uluslararası ilişkiler sistemi içinde konumlandırmaktadır. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine ve Münbic’e büyük bir askeri müdahalede bulunmasının güçlü bir olasılık haline gelmesi ayrıca not edilmelidir.