Dolar (USD)
34.54
Euro (EUR)
35.96
Gram Altın
3004.43
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Mart 2017

S 400, Türkiye'nin Özgürlük teminatıdır

İslam dünyası ile balkanlar adım adım bir savaşın merkezi haline getiriliyor. Ortadoğu'nun hinterlandında olan Afrika ülkeleri de bu ateş sarmalına çekiliyor.

Afrika'yı gezen, gören, yaşayan ve tanıyan bilir: Dünyanın şiddetten en uzak insan profili bu coğrafyadadır. Ama Batılı emperyalistler, buradaki sömürülerini sürdürülebilir hale getirmek için yüz yıldır bölgeden savaşı hiç eksik etmediler.

Batılılar; (hadi adını açık koyalım); Almanya merkezli AB ve Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye'yi bu savaşın merkezine çekip tez elden yıkmak için ellerinden geleni ardına koymuyorlar.

Bugün Fırıldak AKP'liler dahil, FEÖT ve türevi "modern İslamcı" casusluk ve ihanet hareketlerin tamamı, batının bu provokasyonuna odun taşımaktalar.

ABD'nin "Saddam Irakı"nı tam işgale giriştiği 2003 yılını hatırlayan var mı?

O savaşa gün be gün tanıklık ettik. Irak'ın o günün koşullarına göre hava savunma sistemi çok iyi idi. Kara-Hava, Karadan karaya füzeleri günün teknolojik ürünleri idi. Hatta füze sistemleri o kadar iyiydi ki, canı istediği zaman İsrail'e gönderiyordu. Hem de Amerikalıların ve İsrail'in hava savunma sistemini delerek.

Saddam Hüseyin'in İsrail'e saldırması onun "kontrolden çıktığı"nın en büyük delili olarak gösterildi ve hedef tahtasına oturtuldu. Halbuki Saddam o füze sistemlerini veren, Hava harp filolarını kuran, tank alaylarını istihkam eden Batı dünyası idi. Özellikle Fransa, İngiltere, Almanya ve İsviçre, Saddam Hüseyin'in en büyük silah tedarikçisi idiler.

Saddam'ın teçhizat ihtiyacını karşılayan bir diğer ülke de Sovyetler Birliği (Rusya) idi. Ne var ki Saddam'ın Batı'ya kafa tuttuğu dönemde Sovyetler dağılmış, silah modernizasyonu yapılamamış perişan bir ülke idi.

İsrail'in 1990'ların başında hem de Batı'nın füzeleri ile vurulması emperyalistleri delirtmişti. Yaptıkları uzun çalışmalar sonrasında bu füzelerin, yani Saddam'ın hava savunma sistemlerinin tamamen "kör" hale gelmesini sağladılar. Yani radar ve alıcılarını perdeleyen sistemi geliştirip birer işlevsiz sopa haline getirdiler.

Şu anda Türk devletinin tüm askeri savunma ve saldırı sistemleri Batı menşelidir. Ve bugün o Batı'nın iki ağa babası (Amerika ve Almanya) Türkiye'ye fiili Savaş ilanı yapmış durumdadır. Başta PKK çeteleri olmak üzere DEAŞ, DHKP-C, MLKP gibi bütün terörist örgütlerle alenen ortaklık yapmaktadırlar. Batı başkentleri, demokratlardan çok terörist ve terörizm işbirlikçileri ile dolu. Almanya'nın başkentinden tutun Bulgaristan'a kadaru2026

Türkiye, Saddam'ın hadisesinden ders çıkarmış ve savunma sistemlerini çeşitlemenin yollarına gitmeye karar vermiştir. Bu karar tartışmasız çok doğru ve ülkemiz için hayatidir. Bu gün Rusların S 400 füzeleri Türkiye'nin elini emperyalist ABD ve Almanya karşısında oldukça güçlendirmektedir.

Türkiye'nin Çin füzelerini almayı düşündüğünü açıklaması dahi NATO'yu dahi zıplatmıştı. Ama hüku00fbmet bu konuda maalesef geri adım atmıştı. Gerçi bu geri adımda Çin'in de katkısı hiç de az değildi. Çin, "teknoloji paylaşımı"nı kabul etseydi, bugün Türkiye, sömürgeci ABD ve kuklası Almanya ve onun da kuklaları kıta Avrupasının devletlerine karşı eli daha da güçlü olacaktı. Ötesi, Avrupa bu kadar küstahlaşmaz, bu kadar pervasız olmazdı. Ve Çin ile Rusya, bölgede bu kadar zemin kaybetmeyebilirdi.

Rusya ve Türkiye, bir an önce olabildiğince fazla sayıda S 400'lerin bu topraklara yerleştirilmesini hızlandırmalıdırlar. Ayrıca Bu Füzelerin başlıkları da Avrupalıların füzelerinde olduğu gibi, NBC silah taşımaları da ayarlanmalıdır.

Eğer Türkiye, Avrupa ile savunmasını eşit hale getirmezse maalesef savaşa itilecektir. Savaş, koşullar eşit olunca engellenir. Hele muhatabınız, Avrupa Birliği gibi köhne, ırkçı ve Yeni Haçlı İttifakı gibi bir ahlaksız yapı iseu2026

[email protected]

@esimsek571