Rüzgara karşı işenmez
Yazının açılışını MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye teşekkür ederek yapıyorum. Sağolsun Sayın Bahçeli, partisinin gurup toplantısında, ülkenin gündemini yıllardır meşgul eden Başkanlık tartışmalarını bitirecek bir teklif yaptı.
Değerli dostlar, MHP Lideri'nin yaptığı bu açıklama, aynı zamanda memlekete yeni bir Anayasa'nın yapılmasına da vesile olacak. Buradan iddiayla yazıyorum, Sayın Bahçeli, "Başkanlık sistemini referanduma götürelim" teklifiyle tarihe geçmiştir.
Aslına bakarsanız, Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi konusunda yapılması gereken işte tam buydu. Mademki Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bırakında, milletimiz hangi sistemle yönetilmek istediğinin kararını versin.
Ha diyorsanız ki nasıl bir sistemle yönetilmek istediğinin kararını vermek milletin hakkı da, haddi de değildir. O zaman iş başka tabii... O zaman demokrasi ve sandık sözlerini konuşmaya gerek yok.
Aslında, 10 Ağustos 2014 tarihi itibariyle, ülkemizde fiili olarak Başkanlık sistemine geçilmiştir. Sayın Bahçeli, "ülkedeki bu fiili durumu yasal hale getirelim" çıkışıyla, milletini ve devletini her şeyin üstünde tuttuğunu bir kez daha göstermiştir.
Görüyorum ki birileri, MHP Lideri'nin geçmişte Başkanlık sistemi için söyledikleriyle, kendisini köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. Olabilir... Sayın Bahçeli Başkanlık sistemini istemeyebilir. Belki yapılacak bir referandumda "hayır" oyu da verebilir.
Burada Sayın Bahçeli'nin ne dediği ve ne karar verdiği önemli değildir. Burada önemli olan, milletimizin ne diyeceği ve nasıl bir karar vereceğidir. Başkanlık sistemini referanduma götürelim çıkışının ardından, Sayın Bahçeli'yi eleştirenler, yeri geldiğinde memleket için karınlara taş basılacağını gözden kaçırıyorlar. Birde, bu arkadaşlar rüzgara karşı işenmeyeceğini unutuyorlar.