Rüya ve gerçeklik arasında
İnsanlık tarihinin her döneminde büyük ilgi uyandıran rüyalar, uyku sırasında yaşanan tuhaf ve bazen korkutucu deneyimler olarak bilinir. Bu gizemli olaylar, bilim insanlarından filozoflara ve sanatçılara kadar birçok kişi tarafından incelenmiş ve yorumlanmıştır. Rüyaların anlamları, sembolleri ve nedenleri üzerine çeşitli teoriler öne sürülse de rüyaların doğası hala tam olarak çözülememiştir.
Hz. Yusuf rüya tabirciliği ile tanınan bir peygamberdir. Kur’an’da onun hikâyesi detaylı bir şekilde anlatılan Hz. Yusuf, çocukken gördüğü rüyasında on bir yıldız, güneş ve ayın kendisine secde ettiğini görür. Bu rüya, onun ileride büyük bir mevkiye sahip olacağının işaretidir. Hapishanede iki mahkûmun ve Firavun'un rüyalarını doğru şekilde yorumlayarak, Mısır'da önemli bir konuma gelir. Bu yetenek ona Allah tarafından verilmiş bir ilimdir ve hayatında büyük bir rol oynar.
Geçtiğimiz hafta, yıllardır görmediğim eski bir dostumun rüyama misafir oluşu beni derinden etkiledi. Onunla bir kafede buluşmuş, uzun uzun sohbet etmiş ve vedalaşmıştık. Uyandığımda, bu anın gerçek mi rüya mı olduğunu sorgularken düşüncelerim dağıldı ve rüya zihnimin derinliklerine gömüldü.
Ertesi gün işten çıkıp alışveriş için bir mağazada dolaşırken, aniden tanıdık bir ses işittim. Arkamı döndüğümde, karşımda rüyamda gördüğüm arkadaşım duruyordu. İkimiz de şaşkınlık içinde birbirimize bakarken, sessizlik kısa sürede yerini sıcak bir sohbete bıraktı. Yakındaki bir kafeye oturup rüyamdaki buluşmayı gerçeğe dönüştürdük.
Bu olay, rüyaların gerçeklikle nasıl iç içe geçebileceğini bana bir kez daha gösterdi. Belki bilinçaltımız bize gelecek hakkında ipuçları sunuyor, belki de bu sadece tesadüflerin ilginç bir oyunuydu. Her ne olursa olsun, bu deneyim beni derinden sarstı ve rüyaların gizemli dünyasına adım atmamı sağladı.
Rüyaların sadece göreni bağladığını söylemeliyiz. Türkiye Yazarlar Birliği’nin Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları ödül töreninde yaşadığım bir başka ilginç olay, rüyalar ve gerçeklik arasındaki bu ince çizgiyi bir kez daha gözler önüne serdi. 21 Nisan 2012’de, ödül töreninde sunucu Salih Tuna, “Dün gece rüyamda ödülümü bu abinin elinden alıyordum” diyerek beni işaretle sahneye yürümüştü. Hayatımda hiç görmediğim birinin rüyasında yer almak ve o rüyanın gerçeğe dönüşmesi, bilimsel açıklamaları zorlayan bir deneyimdi.
Tasavvuf musikisin önemli isimlerinden Sami Özer’in rüyalarının gerçeklikle nasıl iç içe geçtiğine dair örnekleri onun ağzından duymuşluğumuz var. Evliliğini bir rüyanın yönlendirdiğini anlatan Özer, Sefer Efendi’nin tavsiyesiyle evlenmesi istenilince eşini rüyasında görmüş. Sami Özer kendisini rüyasında Peygamber’e anlatan çocuğun sözleriyle memnuniyetini bildirmesi ayrı bir güzelliktir.
Rüyalar ve gerçeklik arasındaki bu ince çizgi, hayatımızda derin izler bırakabilir. Belki de bu rüyalar, bilinçaltımızın bize sunduğu rehberlerdir, belki de sadece tesadüflerin büyülü dünyasında kayboluruz. Ne olursa olsun, rüyalar hayatımıza dokunan ve bizi derin düşüncelere sevk eden özel anlardır. Ve’s-selam.