RUSYA'NIN SURİYE'Yİ İŞGALİ
Suriye savaşı, her geçen gün içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Suriye savaşının kendilerini direkt etkilememesi için yapılması gerekenlerin derdine düşen Amerika ve Avrupa, savaşın bitmesine yönelik hiçbir ciddi politika ve çözüm ortaya koyamamaktadırlar. Avrupa için Suriye sorunu, mültecilerin Avrupa'ya ulaşmasını engellemekten başka bir anlam taşımamaktadır. Avrupa, mülteci akınına engel olmak için Esad rejimi ile masaya oturmaya bile razıdır.
BM Yetmişinci yıl toplantılarında Suriye, hep gündemdeydi, Ancak Suriyelilerin yaşadığı büyük insani dram, BM'nin büyük salonlarını aşıp dünya liderlerinin kulaklarında duyulmadı, gözlerine gözükmedi ve kalplerinde hissedilmedi. Bodrum sahillerine küçük ölü bedeni vuran Alyan Kurdi'nin o sarsıcı fotoğrafının insanlığın vicdanında yer ettiği sanılıyordu. Ancak ortaya çıkan tablo, BM ve üye devletlerin vicdanlarında Alyan Kurdi'nin insanlığın ölümünü temsil eden resminin hiçbir etki yaratmadığını göstermektedir.
Suriye'deki insani dram konusunda hiçbir katkısı olmayan ve yüzbinlerce insanın ölümünü umursamayan Rusya, manidar bir zamanda manidar askeri manevralarla, Suriye'ye müdahalede bulundu. Aslında yaşanılanın adını doğru koymak gerekirse, Rusya, Suriye'yi işgal etti. İslam dünyası, Rusya'nın işgal ve yıkımlarını acı tecrübelerle bilmektedir. Seksenli yıllarda Afganistan'ı işgal eden, doksanlı yıllarda Çeçenistan'ı işgal eden ikibinli yıllarda Kırım ve Suriye'yi işgal eden Rusya, aynı Rusya'dır. Rusya, diğer emperyalist devletler gibi Müslüman ülkeleri işgal ve sömürme politikalarından hiçbir şekilde vazgeçmemiştir.
Rusya'nın Suriye'ye müdahalesi 1979 Yılındaki Afganistan işgaline çok benzemektedir. Rusya, 1979 yılında kuklası olan Babrak Karmal rejiminin yıkılacağını gördüğü anda Afganistan'ı işgal etmişti. Bugün de Rusya, Suriye'deki kuklası Esad rejiminin ayakta kalma gücünü kaybettiğini gördüğü için direkt olarak Suriye'ye askeri müdahalede bulunmaktadır. Rusya'nın amacı Esad rejimini ayakta tutarak Ortadoğu'da emperyal güç olarak kalmaktır. Rusya için Suriye sorununun çözümü, Esad rejiminin ayakta kalması ve Suriye'de var olan diğer yapıların askeri güç kullanmak yoluyla tasfiye edilmesidir. Rusya, askeri güç kullanmak yoluyla kendi çözümünü dünyaya dayatmaya kalkmaktadır. Rusya, Ortadoğu ve Suriye'de kalıcı olmak için hamleler yapmaktadır.
Rusya, Suriye'de DAİŞ içinde iki bin civarı vatandaşı olduğunu iddia ederek DAİŞ terör örgütüyle mücadele için askeri müdahalede bulunduğunu ifade etti. Rusya için terör örgütü sadece DAİŞ değildir. Rusya, DAİŞ'in yanında bütün diğer unsurları da terörist kabul etmektedir. Başka bir ifade ile Rusya, Suriye'de muhalif unsurlar diye bir ayırım yapmamaktadır. Rusya için Esad rejimi ve bu rejime saldıran teröristler vardır. Rusya, Esad rejimine karşıt olan herkesi terörist kategorisine sokmaktadır. ÖSO, İslam ordusu, Fetih Ordusu, Ahrar'üş Şam, Nusra ve diğer bütün yapılar, terörist grup kategorisinde değerlendirilmektedir. Rusya, Esad rejimine tehdit olan her şeyi kendi çıkarına tehdit ve terörist olarak değerlendirmektedir. Rusya, askeri müdahaleler ile Esad rejimini canlandırma ve ona yönelik duran güçleri etkisizleştirmeyi amaçlamaktadır.
Rusya için Suriye hayati önemdedir. Ancak Rusya için Suriye'nin önemini, Lazkiye ve Tartuş'taki askeri üslere indirgememek lazımdır. Rusya, Suriye üzerinden bütün Ortadoğu'yu, Kafkasları ve Ukrayna'yı kapsayan yeni bir büyük oyun kurmaya çalışmaktadır. ABD , Avrupa ve Ortadoğu devletleri, Rusya'nın Suriye'de ne yapıp ettiğini anlamakla vakit geçirirken Rusya, hızlı bir şekilde Suriye'de büyük bir temizlik ve süpürme harekatı yapmaktadır.
Suriye'nin Rusya için yeni bir Afganistan olacağını iddia edenler bulunmaktadır. Sovyetler Birliği'nin geçmişte Afganistan bataklığına saplandığı gibi, bugünde Rusya'nın Suriye bataklığına saplanacağını düşünmek yanlış ve yanıltıcı olabilir. Dört senedir ABD, Avrupa, İran, Katar, Suudi Arabistan gibi ülkeler, Suriye'de bir bataklık oluşturup kendileri bu bataklıktan çıkamıyorlar. Suriye bataklığına saplanıp çıkamayan ülkelerin çatışmalarından ve ihtilaflarından yararlanan Rusya, Suriye'ye işgal boyutunda müdahalelere bulunmakta ve kendi çözümünü bütün dünyaya dayatabilmektedir.
Rusya, acil ve kararlı davranarak Suriye'de en etkili aktör olmayı istemektedir. Rusya'yı Ortadoğu'nun , Kuzey Afrika'nın ve Suriye'nin tamamında etkin kılan güç ise İran'dır. İran'ın İslam dünyasına karşı Rusya gibi bir güçle ittifak kurması, Müslüman coğrafyayı Doğu ve Batı emperyalizminin müdahalelerine açık av haline getirmektedir. Müslüman ülkelerin ve devletlerin Rusya gibi devletlere av olmamak için kendi aralarında yeni ittifaklar ve işbirliği yolları aramanın kanallarını aramaları gerekmektedir. İslam dünyası, mevcut statükoyla yeni kanallar açacak durumda değildir. Suriye örneğinde olduğu gibi Doğu-Batı emperyalizmine av olmamak çin İslam dünyasının kendi içinde işbirliğini, ilişkiyi ve birliği sağlayacak anlayışlar ve kurumlar oluşturmaya ihtiyacı vardır.