Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

RUSYA VE SURİYE

Ülkemizi her açıdan derinden sarsan sorun, Suriye savaşıdır. Suriye savaşı başladığından beri, ülkemizin içinde ve dışında bütün ilişkilerin ve dengelerin işlemez olduğunu görüyoruz. Suriye denilen küresel hegemonya oyununda önümüze büyük meydan okumalar çıkmaktadır.

Suriye savaşı tecrübemiz sonunda en büyük müttefikimiz Amerika'dan uzaklaştığımız gibi, onunla gerilimli ilişkiler yaşıyoruz. Suriye konusunda politikalarımızın farklı oluşu, Amerika ile müttefik miyiz veya hasım mıyız sorusunu sormamıza neden olmaktadır. Hatta Amerika'nın Suriye savaşı sırasında izlediği politikalarla bizi yalnız bıraktığını ve bugün karşılaştığımız zorlukları yaşamamıza neden olduğunu düşünüyoruz.

Amerika ile uzaklaşırken Rusya ile yakınlaştığımız yeni bir döneme girmiş bulunmaktayız. Suriye'de Rusya'ya rağmen hiçbir politikamızı ve operasyonumuzu uygulamaya koyamayacağımızı fark ettiğimiz için Suriye'de Rusya'nın desteğini alarak politikalarımızı uygulamaya çalışıyoruz.

7 Martta Türkiye, Rusya ve Amerika Genel Kurmay Başkanları Antalya'da önemli bir zirve gerçekleştirdiler. Zirvede Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar, Suriye konusunda Türkiye'nin tavrını ve Rakka operasyonunun Amerika ve Türkiye tarafından ortak yapılmasını muhataplarına anlatmıştır. Rusya ve Amerika Genel Kurmay Başkanları Türkiye'nin tezini birinci ağızdan dinlemişler ve bunu hükümetlerine direkt olarak iletmişlerdir.

Bu toplantının ardından çok ilginç bir gelişme yaşandı. Rusya, YPG'nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçlerinin Munbic'ten çekileceğini, buranın Esad rejimi güçlerinin kontrolüne geçeceğini ilan etmiştir. Mevcut durumda Munbic'te SDG bayrağı değil, Esad rejimi bayrağı dalgalanmaktadır. Munbic'in Esad rejimi güçlerinin kontrolüne girmesi, YPG ve TSK-ÖSO güçleri arasında bir kalkanın oluşması demektir.

Rusya'nın yönlendirmesiyle PYD-YPG, kontrolündeki bölgeleri Esad rejimi güçlerine bırakmaktadır. Bu strateji, PYD-YPG'yi Rusya ve Esad rejiminin himayesine alması anlamına gelmektedir. Bu arada Rusya, PYD'ye Moskova'da ofis açtırmış ve burada bir uluslararası konferans yapmasını sağlamıştır. Astana'da Türkiye ve İran ile birlikte Suriye savaşına çözüm arayan Rusya, öte yandan PYD'ye özerklik ve federasyon vaadiyle göz kırpmaktadır. Rusya, Esed rejiminden vazgeçmediği gibi, PYD kartından da vazgeçmemektedir.

Rusya'nın Rakka operasyonu konusunda Amerika ve Suriye Demokratik Güçleri ile ittifak yaptığına dair gelişmeler yaşanmaktadır. Amerika, Suriye'ye Rakka operasyonu için dört yüz kişilik askeri birliğini ve silahlarını yollamış bulunmaktadır. Rus askerleri, Munbic'te Suriye Demokratik Güçlerine ait kıyafetlerle resimler çektirmektedirler. Rakka operasyonunun Amerika-Rusya-Esed rejimi-SDG ortaklığında yapılması olasılığı güçlenmektedir. İran, Rusya'ya, Esed rejimine ve SDG'ye her açıdan destek vermektedir. Suriye'de Rusya-İran-SDG- Esed rejimi şeklindeki blok, her şeyi kontrol etmeye çalışmaktadır.

Rusya'nın stratejik ortağı İran'dır. Rusya, İran ile birlikte İslam coğrafyası üzerinde oyun kurgulamaktadır. Rusya, hiçbir şekilde İran'dan vazgeçmeyecektir. Rusya, İran dışında kalan bütün ülkelerle taktiksel işbirlikleri geliştirebilmektedir. İran'ın Rusya'nın stratejik ortağı pozisyonuna sahip olduğu gerçeğini hiçbir şekilde unutmamak lazımdır. Rusya, Suriye politikasını belirlerken stratejik ortağı İran'la beraber hareket etmektedir.

Rusya'nın Suriye'de kritik hamlelerde bulunduğu bugünlerde Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Moskova'ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Ticaret ve enerji alanlarında işbirliği olmak üzere, Putin-Erdoğan görüşmesinde, Suriye savaşı, PYD-YPG sorunu, S-400 füzelerinin alımı gibi kritik konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'dan PYD'nin Moskova'daki faaliyetlerini durdurmasını ve PYD'yi terör örgütü olarak tanımasını istedi. Türkiye'nin, PYD-YPG'nin denklem dışına itilmesi halinde Esad rejimiyle uzlaşabileceği şeklinde yorumlar medyada yapılmaktadır. Suriye'de PYD-YPG'yi baş düşman kabul eden Türkiye, bu örgütlerin Rusya gibi büyük bir güçle yakınlaşmasını engellemeye çalışmaktadır. Rusya, PYD'yi terör örgütü olarak kabul etme konusunda şimdiye kadar Türkiye'yi tatmin eden bir adım atmış değildir.

Suriye'de stratejik hedeflere sahip olan Rusya, hızlı ve etkin politikaları uygulamaya sokabilmektedir. Rusya, Suriye savaşını altın bir fırsata çevirerek hızla Ortadoğu'ya yerleşmekte, Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya'da profesyonel nitelikte projeler kurgulamaktadır. Amerika'nın Suriye'de gecikmiş olmasından ve ortaya bir politika koyamamasından dolayı, Amerika dahil bütün güçleri sürükleyen ana güç Rusya olabilmektedir. Rusya'nın Suriye'de Amerika ve SDG gibi aktörlerle rekabet etmek ve çatışmak yerine, onlarla işbirliği yapması, onu Suriye sorununda en etkili aktör haline getirmektedir.