Rusya-Ukrayna krizi Türkiye'yi de etkileyecek
Her yıl 23 Şubat’ta Rusya, Belarus, Kırgızistan ve Tacikistan “Anavatan Savunucuları Günü”nü (Den Zaşitnika Ateçistva) kutluyor. Savaşta ölen askerlerin anısına ithaf edilen bu güne “Erkekler/Askerler Günü” de deniliyor. Böyle anlamlı bir günün ertesinde ne yazık ki ‘Rusya-Ukrayna Savaşı Başladı’ haberiyle uyandık. Haftalardır bu konu konuşulduğu için kimseye sürpriz olmadı ama yine de herkes keşke başka bir çözüm bulunsaydı diye düşünüyor. Çünkü sebebi ne olursa olsun insanlar için en kötü şey ölüm, ülkeler için ise savaştır.
Bizim ülkemiz
de bu durumdan ister istemez etkilenecek. Zaten küresel salgın yüzünden hasar
gören ve bin bir emekle toparlamaya çalıştığımız ekonomimizin bu gelişmelerden
yara almaması zor görünüyor. Bu zararın özellikle ekonomik boyutunu şu an için
öngörebilmek çok kolay değil. Her iki ülkeyle olan ticari ilişkilerimize
değinmeden önce; kısa vadedeki etkilerine bakalım.
Her savaş ve
benzeri durumların bir sonucu olarak altın fiyatları yükseldi ve son haftaların
rekor seviyesine çıktı. Perşembe sabahı bir önceki güne göre; gram altın yüzde 4,54 artarak 887 TL,
çeyrek altın yüzde 4,45 artarak 1.440 TL, dolar/TL yüzde 2,5 artarak 14,2 TL,
petrol yüzde 5,77 artarak 97,5 ve Euro/TL yüzde 2,91 artarak 16,10 TL oldu. Borsa
da yüzde 5-5,5 oranında değer kaybetti.
Bu günlük
değişimler ilk tepki mi yoksa yeni bir trendin başlangıcı mı sorusu önümüzdeki
günlerde cevap bulacak.
Şu an için
konuşmak gerekirse petroldeki yükseliş ulaşım maliyetlerini artıracağı için bu
durum neredeyse tüm sektörleri olumsuz yönde etkileyecek.
Dolar kuru ise
yılın başından bu yana 13,5 seviyesinde sakin bir seyir izliyordu. Dolardaki bu
istikrarın fiyatlara 2-3 ay sonra yansıması bekleniyordu. Zaten enflasyon
raporlarında da Mayıs ayından sonra tüketici fiyatlarında bir düşüş olacağı
öngörülüyordu. Elbette bu tahminler diğer göstergelerin sabit kalacağı
varsayılarak yapılıyor. Dolar kurundaki artışın devam etmesi enflasyon için
risk teşkil edecektir.
Enflasyonla
mücadelede faiz artışı dışında kalan seçenekleri değerlendiren yönetim son
birkaç aydır cari fazla vurgusu yapıyor. Çünkü bir yandan ihracatımız güçlü
seyrediyorken diğer yandan da döviz kurları kontrol altına alınmıştı. Buna
ilaveten 2022 turizm gelirleri için beklentilerde iyimser bir hava hâkim. 2021 yılında turizm gelirlerimiz yüzde 100
artışla 24,5 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Bu yıl için ise 45 milyon
ziyaretçiyle 35 milyar dolarlık gelir hedefleniyor. Bu da cari denge için
oldukça önemli bir kalem. Ülke dağılımına bakıldığında ise 2021 yılında
ülkemize gelen 29,4 milyon ziyaretçiden yaklaşık 4,5 milyonu Rus, 2 milyonu da Ukrayna vatandaşı. Bu da turizm gelirlerimizin
yüzde 25’ine tekabül ediyor.
Sonuç olarak doğalgaz, enerji, savunma, gıda(özellikle
buğday) inşaat ve turizm başta olmak üzere pek çok alanda bu iki ülkeyle
sıkı ilişki içerisindeyiz. Umuyoruz ki bu süreçten herkes en az hasarla çıkar.