Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Aralık 2022

Rusya üçlü anlaşmalara uyumuyor

Azerbaycan toprakları Karaba’ğın 2020’de Ermeni işgalinden temizlenmesi savaşı devam ederken, Rusya sözde barışı korumak için o bölgeye ‘’Barış Gücü’’ göndermişti. Ancak sözde barışı korumak amacıyla geçici olarak Hankendi ve çevresine konuşlanan ‘’Rus barış gücü’’ barışı bozacak faaliyetlerde bulunuyor.

Bölgede aldığımız haberlere göre ‘’Rusya barış gücü’’ Ermeni teröristlere silah veriyor. Lâçin koridorunun kontrolünü Ermeni teröristlerle birlikte kontrol ediyor. İran’dan Lâçin koridoru üzerinden Hankendi ve çevresine Ermenilere sabotaj eğitimlerin verilmesine göz yumuyor.

Azerbaycan medyası 27 İranlı eğitimcinin kimliklerini ve kullandıkları araçların plaka numarasına kadar tüm detayları yayınladığı hâlde Rusya ‘’bunu bilmediğini’’ iddia etti. İranlı Sabotajcıların Hankendi'ne gelişine "göz yuman" Rus barış gücü, Azerbaycanlı gazetecilerin bölgede çekim yapmasını engellemeye çalıştığı gelen iddialar arasında.

Rus barış gücü, resmi raporlarında Azerbaycan topraklarının yer isimlerini kullanmak yerine Ermenilerin verdiği isimleri kullanıyor. Rusya’nın bu tutumu hem yapılan üçlü anlaşmalara aykırıdır hem de Azerbaycan’ın egemenliğine yönelik büyük bir tehdit oluşturuyor.

Rusya’nın bu sinsice adımlarının altında iki strateji bulunuyor. Birincisi, Azerbaycan topraklarının Ermenileştirilmesini sağlamaya çalışıyor. İkincisi, Türkiye ile Türk dünyasına bağlayacak olan Lâçin koridorun açılmasını engellemek istiyor. Azerbaycan Savunma Bakanlığı defalarca ‘’Rus barış gücünün üçlü anlaşmaları ağır bir şekilde ihlal ettiğini’’ açıkladığı hâlde değişen bir şey olmuyor.

Azerbaycan medyasında dikkat çeken bir haberde, ‘’Rus barış gücü’’ komutanı ile Ermeni milyarder Ruben Vardanyan, Karabağ’da Azerbaycan kaynaklarını yağmaladığı iddia edildi. Azerbaycan izleme grubunun bölgeye girmesine izin verilmemesi bu haberlerin doğru olduğunu gösteriyor.

Muhtemelen Rusya işlediği ekonomik suçun ortaya çıkmasını engellemeyi amaçlıyor. Bütün bu tabloda ortaya çıkan sonuç, bölge barışını tehdit eden sorunun ana kaynağı Rusya’dır. Hâlbuki sözde barışı korumak için Rus gücünün bölgeye konuşlanmasına izin verilmişti.

Rusya üçlü anlaşmalara aykırı hareket devam etmeye devam ederse, Azerbaycan Rusya’dan bir an evvel topraklarından çekilmesini talep etmelidir. Yaklaşan tehlikeyi bertaraf etmek için devlet önemli bir karar vermek zorundadır. Hele ki zamanla tehlikenin artacağı riski varsa daha tomurcukken onu koparması maliyeti daha az olur.

Ancak bunu yaparken zorunluluklar ile tercihler arasında sağlıklı bir dengenin kurulması göz ardı edilmemelidir. Azerbaycan bu dengeyi sağladığında üçlü anlaşmaları ihlal eden Rusya’yı anlaşmalara uymaya zorlayabilir.