Rusya üçlü anlaşmalara uyumuyor
Azerbaycan toprakları Karaba’ğın 2020’de Ermeni işgalinden temizlenmesi savaşı devam ederken, Rusya sözde barışı korumak için o bölgeye ‘’Barış Gücü’’ göndermişti. Ancak sözde barışı korumak amacıyla geçici olarak Hankendi ve çevresine konuşlanan ‘’Rus barış gücü’’ barışı bozacak faaliyetlerde bulunuyor.
Bölgede aldığımız
haberlere göre ‘’Rusya barış gücü’’ Ermeni teröristlere silah veriyor. Lâçin
koridorunun kontrolünü Ermeni teröristlerle birlikte kontrol ediyor. İran’dan
Lâçin koridoru üzerinden Hankendi ve çevresine Ermenilere sabotaj eğitimlerin
verilmesine göz yumuyor.
Azerbaycan
medyası 27 İranlı eğitimcinin kimliklerini ve kullandıkları araçların plaka
numarasına kadar tüm detayları yayınladığı hâlde Rusya ‘’bunu bilmediğini’’
iddia etti. İranlı Sabotajcıların Hankendi'ne gelişine "göz yuman" Rus barış gücü, Azerbaycanlı gazetecilerin
bölgede çekim yapmasını engellemeye çalıştığı gelen iddialar arasında.
Rus barış
gücü, resmi raporlarında Azerbaycan topraklarının yer isimlerini kullanmak
yerine Ermenilerin verdiği isimleri kullanıyor. Rusya’nın bu tutumu hem yapılan
üçlü anlaşmalara aykırıdır hem de Azerbaycan’ın egemenliğine yönelik büyük bir tehdit
oluşturuyor.
Rusya’nın bu
sinsice adımlarının altında iki strateji bulunuyor. Birincisi, Azerbaycan topraklarının Ermenileştirilmesini sağlamaya
çalışıyor. İkincisi, Türkiye ile
Türk dünyasına bağlayacak olan Lâçin koridorun açılmasını engellemek istiyor. Azerbaycan
Savunma Bakanlığı defalarca ‘’Rus barış
gücünün üçlü anlaşmaları ağır bir şekilde ihlal ettiğini’’ açıkladığı hâlde
değişen bir şey olmuyor.
Azerbaycan
medyasında dikkat çeken bir haberde, ‘’Rus barış gücü’’ komutanı ile Ermeni
milyarder Ruben Vardanyan, Karabağ’da Azerbaycan kaynaklarını yağmaladığı iddia
edildi. Azerbaycan izleme grubunun bölgeye girmesine izin verilmemesi bu
haberlerin doğru olduğunu gösteriyor.
Muhtemelen Rusya
işlediği ekonomik suçun ortaya çıkmasını engellemeyi amaçlıyor. Bütün bu tabloda
ortaya çıkan sonuç, bölge barışını tehdit eden sorunun ana kaynağı Rusya’dır.
Hâlbuki sözde barışı korumak için Rus gücünün bölgeye konuşlanmasına izin
verilmişti.
Rusya üçlü
anlaşmalara aykırı hareket devam etmeye devam ederse, Azerbaycan Rusya’dan bir
an evvel topraklarından çekilmesini talep etmelidir. Yaklaşan tehlikeyi
bertaraf etmek için devlet önemli bir karar vermek zorundadır. Hele ki zamanla
tehlikenin artacağı riski varsa daha tomurcukken onu koparması maliyeti daha az
olur.
Ancak bunu
yaparken zorunluluklar ile tercihler arasında sağlıklı bir dengenin kurulması
göz ardı edilmemelidir. Azerbaycan bu dengeyi sağladığında üçlü anlaşmaları
ihlal eden Rusya’yı anlaşmalara uymaya zorlayabilir.