Rusya Batı yaptırımlarına dayanabilir mi?
Bilindiği gibi, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline yanıt olarak, Batılı ülkeler Rus ekonomisini çöküşe zorlamak için bir dizi yaptırım kararı aldı. Hâl böyle olunca, Rusya pazarına üretim yapan üreticilerimiz doğal olarak bu yaptırımların sonucunu merak etmektedir.
Bu
bağlamda kısa adı ‘’ANESİAD’’ açılımı
‘’Anadolu Esnaf Sanayici ve İş Adamları
Derneği’’ geçtiğimiz günlerde bizi youTube kanalına konuk ettiler. Hasan Güllük beyin yönettiği programın
konusu: Rusya’nın Ukrayna işgal girişiminin ekonomik sonuçlarının ne olacağı
üzerineydi.
Doğrusunu
söylemek gerekirse ANESİAD’ın cevabını
aradığı sorunun o pazara üretim yapan birçok Türk İşadamlarının zihninde
geçtiğini düşünüyorum. Biz de bu hafta bu konuyu ele almaya çalıştık. Yeri
gelmişken ANESİAD Başkanı Coşkun Alay Beye ve ekibine bize gösterdikleri teveccühten dolayı teşekkür eder,
çalışmalarında başarılar dileriz.
Malumunuz
olduğu üzere birçok Batılı hükümet, Rus bankalarına, seçkinlerine, ihracatına
katı yaptırımlar uyguladı. Kea büyük uluslararası şirketler Rusya'daki
faaliyetlerini askıya aldı. Avrupa Birliği, İsviçre, Kanada ve diğerleri hava
sahalarını Rus havayollarına kapattı.
Buna
karşı Kremlin: ‘’Rusya ekonomisinin bu
baskılara dayanacak kadar güçlü olduğunu’’ açıkladı. Kremlin’in bu açıklaması
uzun vadede doğru olabilir ama kısa vadede, Rus vatandaşlarının üzerinde
olumsuz bir etki yaratacağı kesindir. Zira işgal girişiminden sonra, rublenin
değer kaybetmesi bu görüşümüzü teyit etmektedir.
Gerçekten
bu defa Moskova’ya uygulanan yaptırımların önceki yaptırımlardan çok daha büyük
bir etkiye sahip olduğu açıktır. Çünkü Rusya’nın ülke dışında iş yapma
yeteneklerini ciddi şekilde sınırlayan SWIFT bankacılık sisteminden bağlantısı
kesildi. AB, ABD, İngiltere ve Kanada'nın Rusya'nın merkez bankası rezervlerini
dondurma kararının yaratacağı etkiyi de unutmamak lazım.
Ancak
Batılı analistlerin iddia ettiği ve beklediği gibi, bu yaptırımların Rus
ekonomisinin tamamen çöküşüne yol açacağına katılmıyorum. Çünkü yaptırımlar
listesine dâhil olan bankaların, kâr elde ettikleri müşterilerin çoğu Rusya’da
faaliyet gösteriyor. Keza tüm Rus bankaları SWIFT yasağına henüz dâhil
edilmedi.
Bu
da Rus işletmeleri ile yabancı müşteriler arasındaki bazı işlemlerin normal
şekilde devam edebileceğini göstermektedir. Bu bağlamda Avrupa’da yaşayan Rus
kökenli bir ekonomist ile görüştüm. Özetle bana şunları söyledi: ‘’Yaptırımlara dâhil edilen bankalar, kendilerine
sunulan çeşitli alternatif sistemlerden birini kullanabilirler. Ayrıca Rus
ticaretinin yüzde 40’ı hâlâ nakit olarak gerçekleşmektedir.’’
Demek ki yaptırımların
neden olduğu panik, etkinin kendisinden daha büyük görünüyor. Bilindiği gibi AB, enerji
ödemelerini SWIFT yasağından hariç tuttu. Ayrıca Rus ekonomistin verdiği bir
diğer önemli bilgi ‘’JPMorgan ve Goldman
Sachs gibi bazı Batılı kurumsal yatırımcılar Gazprom ve Rus Demiryolları firmalarından
tahvil satın almaya devam ediyorlar.’’
Rusya
merkez bankası yaptırımların yaratacağı yıkıcı sonuçları yumuşatmak için
çeşitli önlemler aldığını da unutmamak gerekir. Ancak bütün bu çabalara rağmen,
ortalama bir Rus vatandaşı muhtemelen yaptırımlardan biraz acı çekecektir.
Dolayısıyla üreticilerimizin alternatif
Pazar arayışına yönelmeleri doğru olacaktır.
Bana
göre eğer Batı daha ciddi yaptırımlar uygulamazsa, Rusya ekonomisi uzun vadede
fırtınayı atlatacağını düşünüyorum. Çünkü Rusya’nın Ulusal Varlık Fonu’nda hâlâ
bol miktarda parası, düşük kamu borcu ve büyük miktarda altın rezervleri
bulunmaktadır.
Bu
nedenle ABD, Avrupa’ya Rus petrolünü ve gazını almayı reddetmesini ve SWIFT'i de
tamamen yasaklaması gibi daha ağır cezalar verilmesini talep etmektedir. Avrupa,
ABD’nin bu talebini karşılayıp karşılamayacağını zaman gösterecektir. Rusya’nın Batı yaptırımlarına dayanıp
dayanamayacağını da, Avrupa’nın tutumu belirleyeceğini düşünüyorum.