Rüşvet almak ve vermek
Değerli dostlar yazdıklarım tenkit ve tekrir edebiyatı yapmanın çok ötesinde olarak algılanırsa amacıma ulaşmam kolaylaşır.
Ağzı olanın konuştuğu bir ülkede yaşamanın verdiği rahatlıkla yazıyor çiziyor ve konuşuyorum. Geçen haftanın gündemine oturan makalemle ilgili çok sayıda olumlu tenkit almam yolumun doğru olduğuna beni ikna etti.
Özellikle belediyelerimiz ki, çoğunluğu iktidar partisine mensup bu kurumlarımızın görünür yerlerine "rüşvet alan ve veren mel'undur" bizden değildir hadis-i şerifinin görünür yerlere t asılmasını teklif ediyorum.
İçinde bulunduğumuz geminin su aldığı ve batırılması için her türlü melanetin denendiği günümüz Türkiye'sinde birbirimizi kucaklamamız gerekirken ortak değerlerimiz hiçe sayılarak ceplere bayram ettirilmeye devam edilirse sonun başlangıcına doğru hızla savrulmamız devam eder.
Savrulmadığımızı iddia eden bir eli yağda bir eli balda mutlu azınlığın gayreti ile bu günlere gelmedik. Elleri nasırlı kalbi temiz ve ülkesinden başka kaçacak yeri olmayan mazlum, masum ve fedakar insanlarımızın gayretleri, duaları ve Rabbimizin inayeti ile bu günlere geldik şükür.
Özellikle belediyelerimizin bir kısmından öyle pis ve necis kokular yayılıyor ki, dayanana aşk olsun. Bu dünyadan başka bir dünyaya inanmayan -yediği herzelerden bu algı çıkıyor- tuzu kuru mutlu bir azınlığın insafına kalmışız.
Bu azgın güruh çoğunluk olmasa da yetkin ve etkin durumda. Halk sus pus olmuş. İşini gördürenlerde zaten suyun gözünü tutmuş. Veren memnun alan memnun.
Hak, hukuk, adalet, vicdan gibi insani değerlerden nasipsiz bu yaratıkların yaptıkları yanına kar kalmaya devam ederse mazlumların Allah'ının adaleti ile yüzleşir ve tar umar olabiliriz.
Rabbimiz sabredenleri sever ve kendisi de sabırlıdır. Ancak sabrında bir sonu var.
Böyle gider ve dur diyenlerimizin sözü tuz buz olmaya devam ederse korktuklarımız başımıza er yada geç gelir.
Geldikten sonra ah vah edebiyatının bir faydası da olmaz.
Yol yakınken aklımızı başımıza alalım. Mal ve mülkün fayda vermeyeceği zamanda imdadımıza yetişecek olan iyilik damarlarımızın tıkalı kanallarını açalım.
Yaptığımız iyillikleri ve güzellikleri balık hafızalı insanlarımız bilmese de HALİK bileceği için diğergam olmayı enayilik sayanların inadına eşrefi mahluklara yardımcı olalım.
Tam istikrarı yakaladık derken düşürüldüğümüz duruma bir bakar mısınız? Etrafımızda dost namına kimse bırakılmadı.
Kime nasıl ne kadar güveneceğiz? bilen varsa beri gelsin.
Böyle zor günlerin içinden geçen ve ortak kaderi paylaşmak zorunda kaldığımız hemcinslerimizle daha mutlu ve güzel bir gelecek için bugünden tezi yok.
İdare erki, belediyelerde ve bürokraside kümelenmiş kendini bir şey zanneden alçakların elindeki yetkiyi derhal alarak işe acelece el atmalı.
Yamukları doğrulardan ayırmanın zor olduğu günümüzde bizler halkımızla olan yakın ilişkimizden dolayı devletimize yardımcı olmada birinci derecede sorumluyuz.
Devletimizin gücüne ve kudretine çorba tuzu olma mesabesinde yardımcı olabilirsem bahtiyar olacağımı şimdiden ilan ediyorum.
Daha güzel günler için sadece doğruları çoğaltma gayretinde olanlara Rabbim yardım etsin.
Islahı mümkün olmayan gizli, açık, kripto, namussuz vatan düşmanlarını da Rabbim kahhar ismi şerifi hürmetine kahretsin. AMİN.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.