Rus-Ukrayna savaşı ve Türk dış politikasının isabeti
Rusya birden Ukrayna’ya girip bir savaş başlattığında Avrupa ülkeleri hemen taraf tuttular. Öyle ki ellerini taşın altına koymadan Ukrayna lehine ve Rusya aleyhine tezahürat yaptılar. Ukrayna’ya bazı yardımlar yaptılar, Rusya’ya ise ambargolar uyguladılar. Bir destek bitince diğerine geçtiler. Rusya ve Putin’in boyun eğeceğini, teslim olacağını zannettiler.
Ama sonuç
beklediklerinin tam tersi çıktı. Putin elindeki kozları usta bir şekilde
kullandı. Belli ki savaş öncesi her şeyi hesap etmiş, öylece işgali
başlatmıştı. Savaş sırasında Rus rublesi değer kaybedeceğine değer kazandı.
Tabi önemli
olan akıbet ise Avrupa’nın zavallı duruma düşmesi, Rusya’nın doğalgaz
vanalarını kesmesinden dolayı kışı soğukta geçirecek olmalarıydı. Özellikle
Almanya, ‘bu kış zor geçecek’ diyor
ve şimdiden kamu binalarında ısıtmanın tasarrufa yönelmesi, gereksiz
ışıklandırmaların kapatılması gibi tedbirler alıyor. Fransa Eyfel Kulesi’nin
ışıklarını bir saat önceden kapatmaya başladı bile.
Türkiye ise Rus-Ukrayna Savaşı
başladığından itibaren oldukça isabetli bir tavır takındı. Aralarında taraf
tutmadığı, iki tarafa eşit uzaklıkta olduğu, iki ülkeyle de dostluğunu
sürdürdüğü hatta barış ve arabuluculuk girişimleri düzenlediği için bütün
dünyada yıldızı parladı.
Aynı zamanda
Rusya ile ticaretini artırdı, doğalgazı almaya da devam ediyoruz. Hatta pek çok
Avrupa ülkesinden insanlar kışı ülkemizde geçirmek için şimdiden otellerde yer
ayırttılar, kışın da turizm mevsimi bereketli geçecek inşallah.
Ülkemize ise
doğalgaz vanaları açık. Şimdilik doğalgaz gelmeye devam ediyor. Malum çevreler
ise Sayın Cumhurbaşkanımızın bu taraf olmayan ve barış yanlısı tutumunu
alkışlayacakları yerde, illa ki onlara suçlama ve aşağılama yakışır, iki tarafa
da gülücük dağıtmakla itham ediyorlar. Bir türlü bu isabetli diplomasiyi takdir
edemiyorlar.
Tabi biz doğalgaz
gelmesi ile yetinmeyerek Avrupa ülkelerinin düştükleri durumdan ders
çıkarmalıyız. Denizlerdeki doğalgazı çıkarmak yanında temiz enerji hamlesi yapmamız
şart. Geleceğimiz adına güneş ve su ülkesi olmamızı da değerlendirmemiz, yeni
enerji kaynakları üretmemiz gerekiyor.