Dolar (USD)
35.33
Euro (EUR)
36.69
Gram Altın
2956.02
BIST 100
9889.71
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Ekim 2024

​Ruhun şâd olsun hocaların hocası

Zamanın su misâli akıp gidiyor. Bugün ömrünü İslâm bilim tarihine adayan mümtaz bir şahsiyetten bahsedeceğiz. Hayatı dolu dolu yaşamış ve verdiği eserlerle kaybolmaya yüz tutmuş medeniyetimizin “yitik hazineleri”ni gelecek nesillere aktarmayı başarmış İslâm Bilim Tarihçisi Prof. Dr. Fuat Sezgin’den.

İSLÂM MEDENİYETİ İNSANLIĞA UMUT OLDU

Ülkemizin en önemli ilim ve bilim insanlarından olan Sezgin’in bıraktığı eserlerden birisi de Gülhane Parkı’nda yer alıyor. Burası İslâmiyet’le bilimin yan yana gelemeyeceğini düşünenlerin önyargılarını çürüten bir mekân; İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi. Giriş ücreti olarak yabancı ziyaretçilerden 10 Euro, müze kartlılardan 60, öğrencilerden 30 Türk Lirası alınıyor.

9’uncu yüzyıldan 16’ncı yüzyıla kadar İslâm âlimleri tarafından yapılmış icatlar tüm detaylara sâdık kalınarak hazırlanmış. Astrolojiden fiziğe, matematikten optiğe kadar pek çok alanda icat bulunuyor. Eserler arasında dolaştığınızda bugün kullandığımız teknolojinin aslında İslâm coğrafyasında asırlar önce temellerinin atıldığına şahit oluyorsunuz.

Müzeden çıktıktan sonra Sarayburnu yönüne ilerlerken bizi başka mekân ve zamanlara yolculuk yaptıran müzenin kurulmasına vesile olan 24 Ekim 1924’te Bitlis’te dünyaya gelen ve 30 Haziran 2018’de dâr-ı bekâya göçen İslâm Bilim Tarihçisi Prof. Dr. Fuat Sezgin’in (94) ebedi istirahatgâhı önümüzü kesiyor. “Yitik hazinelerimiz”in izinde bir kâşif gibi ömür adayan Sezgin; ahde vefa adına bir Fatiha, bir dua istiyor. Ebu Zer el-Gıfârî misâli tek başına haşredileceği günü bekliyor.

DÜNYAYI FETHE KALKAN BİR AKINCI

Her başarının muhakkak yürek burkan bir hikâyesi vardır. Fazla detaya dalmadan “dostlar beni hatırlasın” kabilinden sadece dokunup geçelim.

İlkokulu Doğubayazıt, ortaokulu ve liseyi Erzurum’da, üniversiteyi İstanbul Edebiyat Fakültesi’nde sürdürür. “Buhârî’nin Kaynakları” başlıklı teziyle docent unvanı alır. Tarihler karanlık günleri gösterirken, 27 Mayıs 1960 Darbesi’nin ardından Millî Birlik Komitesi’nin üniversitelerden ihraç ettiği “147 ‘sakıncalı’ öğretim üyesi”nden birisi de Sezgin hocadır. Kaderin cilvesine bakın ki cuntacılarınca “sakıncalı” yaftasıyla üniversiteden atılan 36 yaşındaki Fuat hocaya Almanya Frankfurt Üniversitesi “misafir doçent” olarak kapılarını açar. Fuat hocaya yapılan kötülükten hayr doğar.

Çalışkanlığıyla dikkat çeken Sezgin, 1966 yılında profesör unvanı alarak çalışmalarını “Arap-İslâm Bilim Tarihi”nde yoğunlaştırır. Hoca, “bilim alanında tüm dünyayı fethe kalkan bir akıncı” gibidir. O kütüphaneden bu kütüphaneye durmaksızın koşuşturur. Başka hiçbir şeye vakit ayırmaksızın on yıllarca sadece bilimsel çalışmalarla uğraşır. Kendi ifadesi ile öğle yemeği çoğu kez, ekmek arası bir parça peynir ya da reçeldir. Midesini doyurmaktan daha ziyade ruhunu doyurmanın yollarını arar.

Fuat hoca hayatını adadığı çalışmalarla, doğa bilimlerine ve pek çok teknolojik gelişmelere Müslüman âlimlerin katkısını çok net bir biçimde ortaya koyar. Müslüman âlimlerin özgün katkılarının yanı sıra, eski Yunan’daki bilim ve felsefenin de yine Müslüman âlimler sayesinde modern çağlara aktarıldığını kanıtlar. Yaptığı çalışmalarla İslâm bilim tarihi alanında dünyanın en saygın bilim insanı olur.

KENDİ KÜTÜHANESİNE GİRİŞİ YASAKLANDI

1978 senesinde “Kral Faysal Ödülü”nü kazanır. 1982 senesinde, J. W. Goethe Üniversitesi’ne bağlı Arap-İslâm Bilimleri Tarihi Enstitüsü’nü ve 1983’de de buranın müzesini kurar. Müzede, Müslüman bilginler tarafından yapılmış aletlerin ve bilimsel araç ve gereçlerin, yazılı kaynaklara dayanarak yaptırılan örnekleri sergilenir.

Almanya’da tamamen kendi imkânları ile oluşturduğu 45 bin cilt kitabın bulunduğu İslâm Bilim Tarihi Müzesi’ni Türkiye’ye taşıma kararı verdikten sonra hakkında “kitapları zimmete geçirdiği” ithamıyla dava açılır. Oradaki kütüphanesinin kapısına kilit vurularak, kendi kütüphanesine girişi yasaklanır.

İstanbul Gülhane Parkı içindeki Has Ahırlar Binası’nda (Osmanlı döneminde Has Ahırlar Binası padişahın ve yakın hizmetinde bulunan kimselerin atlarının bulunduğu ahırlar) 25 Mayıs 2008’de hizmete giren İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’yle, Türk insanı onu çok daha yakından tanıma fırsatı bulur. Müslüman bilim insanlarının buluşları, şu an Gülhane Parkı’ndaki İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’nde sergilenmektedir. 3 bin 500 metrekarelik sergi alanına sahip müze, toplam 570 alet, maket ve model koleksiyonu ile alanında Frankfurt’tan sonra dünyada ikinci örnek teşkil eden müze olarak kabul edilmektedir.

HAYR İLE YÂD EDİYORUZ

Süryanice, İbranice, Latince, Arapça ve Almanca da dahil, 27 dili çok iyi derecede bilen; ömrünü ilme ve bilme adayan ve bildikleriyle amel etmeye çalışan; bilimler tarihi alanında dünyanın sayılı otoritelerinden birisi olan hocaların hocası Üstad Profesör Fuat Sezgin Hoca, başta 300 bin yazma eserden faydalandığı “Arap-İslâm Bilim Tarihi” isimli 18 ciltlik kitap olmak üzere birçok esere imza atarak fâni dünyadan berzah âlemine göçtü.

İstanbul’un 8 bin 500 yıllık tarihine her dönem şahitlik eden Gülhane Parkı’na yolunu düşürenlerin ilgisinden uzak bir mekânda tıpkı Ebu Zer el-Gıfârî gibi tek başına haşir gününü bekleyen Sezgin hoca dostlarından bir vefa, bir dua bekliyor.

Geçtiğimiz günlerde bize kimliğimizi, nereden gelip nereye gittiğimizi hatırlatan, hatırlatmakla da kalmayıp hafızamıza kazıyan bu ulu şahsiyete uğrayıverip hasbihâl eyledik. Dualarımıza katıp, medeniyetlerin izini sürme fırsatı sunduğu için hayrla yâd ettik. Mekânın Cennet, makamın âlî, ruhun şâd olsun hocaların hocası. Âmin.