Ruhu şiir, hayatı şiir bir insan: Mansur Meçin
Şiir;
duygularını, düşüncelerini, düşlerini, yalnızlığını, acılarını, çaresizliğini,
umutlarını, kısacası bütün hikayesini ruhunun derinliklerinden kaynaklanan bir
tecrübeyle anlatmadır. Şiir, ruhun ve insanın şiiridir. Ruhunun ve hayatının hikayesini
şiirle anlatma ayrıcalığına ve yeteneğine sahip çok az insan vardır. “Şiir
yazarlığı değil benim sevdam, sadece hislerini paylaşabilme cesareti” olduğunu
söyleyen Meçin, yaşamaya şiirle cüret eden kendini var kılma macerasının
şairidir. Cahit Sıtkı Tarancı ve Ahmet Arif, Diyarbakır’da salmış kökleriyle
hikayelerini şiirle anlatma ayrıcalığına sahip insanlardır. Cahit Sıtkı Tarancı
ve Ahmet Arif gibi Diyarbakır’a salmış derin kökler üzerinde ruhunun ve
hayatının hikayesini yazan Mansur Meçin, günümüz dünyasına şiirle seslenen çok
özel bir şairdir. ODTÜ Sosyoloji mezunu
olan Mansur Meçin, Kürtçe ve Türkçede
muhteşem şiirler yazmayı başarma şeklinde çok önemli bir boyuta sahiptir.
Meçin, sürekli
olarak hep yolun başında olduğunu, hep hayatın öğrencisi bir acemi olduğunu Acemi Yüreğim isimli şiirinde şöyle
anlatmaktadır: “Kendi üryan bedenimdeyim, / Her yerde geçmişten kalma kirli
savaşlar / Seherde günün doğum sancısı / Başımda alnımın açık yazgısı / Ufuklardan
yükselmeyi dilenir ışıklar, / Henüz başlangıcındayım hayatın / Ülkem ve yüreğim
işgal altında, / Kepenklerimin kavgasındayım. / Yazgımın başında görmüşüm seni,
/ Körpedir bakışlarım, / Başımın ucunda görmüşüm seni / Gözlerimin taşları,
mavilikleri çalar / Soğuk, üşüyorum, kalmadı hiç gün ışıkları / Yazımın
başındayım, ilkinden okuyorum seni / Sen benim ilkyazım, elimdeki tek yazmam, /
Sen benim alın yazım, sen benim tek okumam, / Acemidir yüreğim, / Gönlümün
sıcakları, falıma bakar / Dilimin sözleri, canımın acılarını söyler / Dilimin
sözleri, sana olan aşkımı söyler / Alnımın açık yazgısı, aşkın benim tek
okumam.”
Meçin, yüreğin
acemiliğiyle ruhun bakışının, görmesinin ve anlamasının sürekli olarak
yenilenmeye ve aydınlanmaya ihtiyacı olduğunu anlatmaktadır.
Meçin,
şiirlerinde varoluşsal hallerini derin bir mistisizmle anlatmaktadır. “Adım
Hiçliktir, Soyadım Sensin, Yokluğum” isimli şiiri, derin bir varoluşçu
felsefeyi ve tecrübeyi ifadeyi etmektedir: “...Adım Hiçliktir, soyadım sensin,
Yokluğum / Göklere saldım yıldızlarımı, /Çalıp astılar salkım salkım / Toplayamadım,
tane tane kurtaramadım / Zifiri karanlıkta yok oldu umutlarım / Geceler ile
hesabım var... / Elimden gelse / Bir daha doğmasın diye tutuklayacaktım, / Mahkûm
edecektim Ayı / Ne edeyim Güneş girdi aramıza, tutuldum / Tutunmak istedim
hayata dalından, / Kırıldı kolum, kanadım düştüm…/Yüzümü dönerdim kıbleye,
rahatlardım bir nebze… / Semaya açsam avuçlarımı, güneye baksam, / Kâbe de dört
duvar değil miydi? / Bana da nasip olacak mıydı dört başı mamur, / Dört duvar
ve soğuk bir mezar? / Olsun olsun da varsın hiçlikten de öleyim, / Yokluğum, hiçliğimi
paylaşamadan ölüyorum ama olsun! / Olsun olsun başımı vuracağım bir taşım
olacak ya... / Umutlanmaya karşı zaafım var! / Hem kim olsa umutlanmaz mı? / Kurtulabilsem,
kuşanıp güzel duygularla bir hafifleyebilsem, / Adım hiçlik ya hani, umar da umarım...
/ Umutlarım da avuttu beni, bak yok olup uçtular. / Şimdi teskin ediyorlar ya
beni hiçliğimle, / Bak uçtular, umutlarım da hiç oldular. / Sol yana döndüm
vicdanım azapta çırpındı, / Sağ yana döndüm hiçliğim arafta çarpındı. / Karacadağ
misali kor kor yandım, infilak ettim. / Adım hiçlikti, yiğitçe savaştım, dize
getirdim düşmanlarımı. / O zaman dizdim ardım sıra, sıra dağları. / Aşkımı
boğdum fitil fitil, / Söndürdüm ya yüreğimi çıra çıra, / Gerçekliğin dik
alasıyım ben, / Bak arkaik kalıntılarda bir destan gibi yatıyorum. / Taşlara
kazılmış, bir hiçlik hikâyesiyim ben…”
Meçin,
şiirlerinde yaşam kültürünün unsurları olan aşka, umuda, eşitliğe, adalete,
paylaşıma, üretmeye, barışa ve dayanışma temalarını işlemektedir. Meçin’in
şiirlerinden her şey hayatı isteme
etrafında dönmektedir. Meçin, Yaşam
İsterim başlıklı şiiriyle yaşam
kültürünü derinlikli, ruhsal ve nitelikli bir şekilde anlatmaya çalışmıştır: “Ferlerinde
uyku olsun, sonu olsun bu gecelerin. / Gündoğumunu beklesin gözlerin. / Her
anında zamanın, / Güzel bir yaşam olsun isterim. / Dedikodu olacaksa illa, / Tuzu
biberi olsun o da hayatın. / Ne kalplerde riya ne sözlerde iğneler olsun. / Lafları
imasız isterim. / Huzur dolu olsun hayat, / Olmasın suçlar, olmasın yaftalar. /
Libaslardan yamalar, gözlerden ithamlar eksik olsun. / Ne dillerde iftiralar,
ne fikirlerde isnatlar olsun. / Ne de vicdanlar azap dolsun. / Memleketimin
sokaklarında kedisi köpeği olsun. / Bahçesinde otu yeşersin. / Varsın cırcır
etsin böcekleri. / Açık olsun her şey, / Ne aç olsun hiç kimse ne de açıkta, / Gönüller
yarasız, nefesler amansız olsun. / Ne iki arada ne de bir derede. /Kekliği
olsun, güvercini olsun,/Üşümesin iki kanatlık, bir serçelik yürekleri. / Ne
başlarında dert ne de kalplerinde tasa olsun. / Ne Araflarda çırpınsın ne de
azapta çarpınsın kimse. / Memleketiminüzerinde her canlının, / Yuvasında bacası
tütsün isterim. / O, sen, ben / Onlar, Sizler, Bizler tekiller ile el ele, / Herkesin
içinde olduğu bir yaşam isterim. / Ağırlıkları yerinde, başlarında akılları, / Çoğullarında
buluşsun herkes zamirlerin. / Aynı güne aynı anda hep birlikte uyansın, / Aydın
günler dilesin biri birine herkes. / Kalpten kalbe köprüler kurulsun. / Olacaksa
aramızda bir bağ, / O da yürekten olsun.”
Mansur Meçin’le birlikte yaşamı isteyelim, koruyalım, savunalım ve geliştirelim.