Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Ruhu şiir, hayatı şiir bir insan: Mansur Meçin

Şiir; duygularını, düşüncelerini, düşlerini, yalnızlığını, acılarını, çaresizliğini, umutlarını, kısacası bütün hikayesini ruhunun derinliklerinden kaynaklanan bir tecrübeyle anlatmadır. Şiir, ruhun ve insanın şiiridir. Ruhunun ve hayatının hikayesini şiirle anlatma ayrıcalığına ve yeteneğine sahip çok az insan vardır. “Şiir yazarlığı değil benim sevdam, sadece hislerini paylaşabilme cesareti” olduğunu söyleyen Meçin, yaşamaya şiirle cüret eden kendini var kılma macerasının şairidir. Cahit Sıtkı Tarancı ve Ahmet Arif, Diyarbakır’da salmış kökleriyle hikayelerini şiirle anlatma ayrıcalığına sahip insanlardır. Cahit Sıtkı Tarancı ve Ahmet Arif gibi Diyarbakır’a salmış derin kökler üzerinde ruhunun ve hayatının hikayesini yazan Mansur Meçin, günümüz dünyasına şiirle seslenen çok özel bir şairdir. ODTÜ Sosyoloji mezunu olan Mansur Meçin, Kürtçe ve Türkçede muhteşem şiirler yazmayı başarma şeklinde çok önemli bir boyuta sahiptir.

Meçin, sürekli olarak hep yolun başında olduğunu, hep hayatın öğrencisi bir acemi olduğunu Acemi Yüreğim isimli şiirinde şöyle anlatmaktadır: “Kendi üryan bedenimdeyim, / Her yerde geçmişten kalma kirli savaşlar / Seherde günün doğum sancısı / Başımda alnımın açık yazgısı / Ufuklardan yükselmeyi dilenir ışıklar, / Henüz başlangıcındayım hayatın / Ülkem ve yüreğim işgal altında, / Kepenklerimin kavgasındayım. / Yazgımın başında görmüşüm seni, / Körpedir bakışlarım, / Başımın ucunda görmüşüm seni / Gözlerimin taşları, mavilikleri çalar / Soğuk, üşüyorum, kalmadı hiç gün ışıkları / Yazımın başındayım, ilkinden okuyorum seni / Sen benim ilkyazım, elimdeki tek yazmam, / Sen benim alın yazım, sen benim tek okumam, / Acemidir yüreğim, / Gönlümün sıcakları, falıma bakar / Dilimin sözleri, canımın acılarını söyler / Dilimin sözleri, sana olan aşkımı söyler / Alnımın açık yazgısı, aşkın benim tek okumam.”

Meçin, yüreğin acemiliğiyle ruhun bakışının, görmesinin ve anlamasının sürekli olarak yenilenmeye ve aydınlanmaya ihtiyacı olduğunu anlatmaktadır.

Meçin, şiirlerinde varoluşsal hallerini derin bir mistisizmle anlatmaktadır. “Adım Hiçliktir, Soyadım Sensin, Yokluğum” isimli şiiri, derin bir varoluşçu felsefeyi ve tecrübeyi ifadeyi etmektedir: “...Adım Hiçliktir, soyadım sensin, Yokluğum / Göklere saldım yıldızlarımı, /Çalıp astılar salkım salkım / Toplayamadım, tane tane kurtaramadım / Zifiri karanlıkta yok oldu umutlarım / Geceler ile hesabım var... / Elimden gelse / Bir daha doğmasın diye tutuklayacaktım, / Mahkûm edecektim Ayı / Ne edeyim Güneş girdi aramıza, tutuldum / Tutunmak istedim hayata dalından, / Kırıldı kolum, kanadım düştüm…/Yüzümü dönerdim kıbleye, rahatlardım bir nebze… / Semaya açsam avuçlarımı, güneye baksam, / Kâbe de dört duvar değil miydi? / Bana da nasip olacak mıydı dört başı mamur, / Dört duvar ve soğuk bir mezar? / Olsun olsun da varsın hiçlikten de öleyim, / Yokluğum, hiçliğimi paylaşamadan ölüyorum ama olsun! / Olsun olsun başımı vuracağım bir taşım olacak ya... / Umutlanmaya karşı zaafım var! / Hem kim olsa umutlanmaz mı? / Kurtulabilsem, kuşanıp güzel duygularla bir hafifleyebilsem, / Adım hiçlik ya hani, umar da umarım... / Umutlarım da avuttu beni, bak yok olup uçtular. / Şimdi teskin ediyorlar ya beni hiçliğimle, / Bak uçtular, umutlarım da hiç oldular. / Sol yana döndüm vicdanım azapta çırpındı, / Sağ yana döndüm hiçliğim arafta çarpındı. / Karacadağ misali kor kor yandım, infilak ettim. / Adım hiçlikti, yiğitçe savaştım, dize getirdim düşmanlarımı. / O zaman dizdim ardım sıra, sıra dağları. / Aşkımı boğdum fitil fitil, / Söndürdüm ya yüreğimi çıra çıra, / Gerçekliğin dik alasıyım ben, / Bak arkaik kalıntılarda bir destan gibi yatıyorum. / Taşlara kazılmış, bir hiçlik hikâyesiyim ben…”

Meçin, şiirlerinde yaşam kültürünün unsurları olan aşka, umuda, eşitliğe, adalete, paylaşıma, üretmeye, barışa ve dayanışma temalarını işlemektedir. Meçin’in şiirlerinden her şey hayatı isteme etrafında dönmektedir. Meçin, Yaşam İsterim başlıklı şiiriyle yaşam kültürünü derinlikli, ruhsal ve nitelikli bir şekilde anlatmaya çalışmıştır: “Ferlerinde uyku olsun, sonu olsun bu gecelerin. / Gündoğumunu beklesin gözlerin. / Her anında zamanın, / Güzel bir yaşam olsun isterim. / Dedikodu olacaksa illa, / Tuzu biberi olsun o da hayatın. / Ne kalplerde riya ne sözlerde iğneler olsun. / Lafları imasız isterim. / Huzur dolu olsun hayat, / Olmasın suçlar, olmasın yaftalar. / Libaslardan yamalar, gözlerden ithamlar eksik olsun. / Ne dillerde iftiralar, ne fikirlerde isnatlar olsun. / Ne de vicdanlar azap dolsun. / Memleketimin sokaklarında kedisi köpeği olsun. / Bahçesinde otu yeşersin. / Varsın cırcır etsin böcekleri. / Açık olsun her şey, / Ne aç olsun hiç kimse ne de açıkta, / Gönüller yarasız, nefesler amansız olsun. / Ne iki arada ne de bir derede. /Kekliği olsun, güvercini olsun,/Üşümesin iki kanatlık, bir serçelik yürekleri. / Ne başlarında dert ne de kalplerinde tasa olsun. / Ne Araflarda çırpınsın ne de azapta çarpınsın kimse. / Memleketiminüzerinde her canlının, / Yuvasında bacası tütsün isterim. / O, sen, ben / Onlar, Sizler, Bizler tekiller ile el ele, / Herkesin içinde olduğu bir yaşam isterim. / Ağırlıkları yerinde, başlarında akılları, / Çoğullarında buluşsun herkes zamirlerin. / Aynı güne aynı anda hep birlikte uyansın, / Aydın günler dilesin biri birine herkes. / Kalpten kalbe köprüler kurulsun. / Olacaksa aramızda bir bağ, / O da yürekten olsun.”

Mansur Meçin’le birlikte yaşamı isteyelim, koruyalım, savunalım ve geliştirelim.